Ricardo Enrique Bochini.. Belki birçoklarının ilk kez duyacağı bu isim, dünyanın “bence en büyük futbolcusu olan” Diego Armando Maradona’nın idol olarak gördüğü tek futbolcu!.
Independiente efsanesinde başlayan futbol kariyeri, aynı kulüpte biterken, özellikle 1972-73-74-75 senelerinde 4 kez üst üste Libertadores kazanıp tarih yazan Los Diablos Rojos’un (Kırmızı Şeytanlar) sembol ve saha içindeki alfa 2-3 isminden biriydi El Bocha..
1972-91 arası tam 638 maçta kırmızı beyaz formayı giyen ve hiç çıkartmayan yıldız 10 numara, gelmesi gerektiği yere gelemeyen, futbol tarihinin şanssız isimlerindendi.
Bu arada 44 yaşına kadar oynayan Boca efsanesi kaleci Hugo Gatti’den sonra ülkenin en çok forma giyen futbolcusuydu. El Loco (Çılgın) lakaplı kaleci Gatti, 765’i lig olmak üzere, uluslararası maçlarla beraber dile kolay tam 817 maçta forma giymişti.
Independiente kariyerinde 97 de gol atan La Bocha, orda da şanssızdı çünkü çok istediği 100 gol hedefine ulaşmasına belki de 3-5 maç kala, Eustidiantes maçında defans oyuncusu Pablo Erbin tarafından gaddarca sakatlanıp futbolu bırakmak zorunda kalmıştı. Maçı seyreden istisnasız herkesin “çığlık sesini duyduk” dediği pozisyon sonrası bir daha maalesef yeşil sahalara dönemedi.
25 Ocak 1954 doğumlu futbolcu, neredeyse hatasız kullandığı sağ ayağı, kusursuza yakın çalım kalitesi, muazzam pas yeteneği, müthiş oyun zekası ve golcü bir 10 numara olarak tabii ki defalarca (22 kez) milli takım forması giydi. Ama Dünya Kupalarına sadece 1 kez (1986-Meksika), orda da son 5-6 dakika maç 2-0 iken (Belçika) Maradona’nın zorlamasıyla oynayabilmesi, kimin ayıbıdır o da ayrı bir konu. Özellikle kariyerinin zirvesinde olduğu İspanya-82’de “kadroya bile çağrılmamış olması” izah edilemez ve ülkede de çok büyük tepki çekmişti.
El Bocha kısa boylu (168 cm), baktığınızda yakışıklı değil, hafif kel, utangaç yüz ifadesi, belki olmayan dış görünüş karizması ve ülke magazin basınında adı geçmeyen, amiyane tabirle silik ve çirkin birinin, öyle bir çalım yeteneği ve takım arkadaşlarının ayağına değil ağzının içine bıraktığı pas-asistleri vardı ki, onu O yapan özelliklerdi bunlar.. Bu yüzden “Futbolun Woody Allen’ı” da denirdi yıldız 10 numaraya.. Fiziki negatif özellikleri benzer ama ikisi de kendi alan-sanatlarında dahilerdi diye..
Fazla uzatmadan; belki fiziki ve karakteristik özellikleri, belki şanssızlık, belki hiç Avrupa yapmamış olması, belki olmayan dış görünüş karizması onun dünyaca tanınmasında sekteye uğratan x faktörler miydi bilinmez ama şurası şüphe götürmeyen bir gerçek ki, Arjantin futbolundan, Maradona’nın bile önünde eğildiği futbol dahisi bir kusursuza yakın maestro geçti.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: burak.belgen@abcspor.com
twitter: @BurakBelgen