NBA’de yeni sezon öncesi transfer hareketleri başladı. Heyecanla izliyoruz. Öncelikle hepimiz, kabus gibi bir sezonu geride bırakan, taraftarı, seveni çok olan Los Angeles Lakers’ı takip ediyoruz.
Lakers, NBA tarihinde 16 şampiyonluk kazanan, bir çok efsane oyuncu barındıran bir kulüp oldu. Böyle büyük bir tarihe sahip olan Los Angeles ekibi son iki yıldır tarihinin en kötü dönemlerini geçiriyor. Bunda tabii ki en büyük etken, bu lige damgasını vurmuş, kimilerine göre ligin en iyi ve önemli oyuncusu olan Kobe Bryant’ın yaşadığı sakatlık. Ayrıca tabii ki kadro yapılanması ve yönetim sorunları da bu kötü gidişata katkıda bulundu.
36 yaşındaki Bryant, üst üste 3’üncü sezonunda da büyük bir sakatlık yaşadı. Kariyerinde 5 şampiyonluğu bulunan Bryant, 2013’ün nisan ayında sol aşil tendonundaki sakatlıktan dolayı 8 ay basketboldan uzak kaldı. 2013-14 sezonunda tekrar sahalara dönen Bryant, 6 maç sonra 18 Aralık 2013’te bu sefer sol diz kemiğindeki çatlak yüzünden sezonu kapattı. 22 Ocak 2015’te ise New Orleans Pelicans’a yenildikleri maç sonrası sağ omzundaki yırtıktan dolayı ameliyat oldu. Bu sezon ligdeki 20.sezonuna çıkacak olan Bryant şimdilik hedefinin bu sezonu oynayarak emekli olmak istediğini belirtmişti. Gerçi Kobe bu ne yapacağı belli olmaz, 40 yaşına kadar da kalabilir.
Lakers’ın adı kulislerde birçok oyuncuyla anılmaya başladı. Şimdilik en büyük bombayı Indiana Pacers’tan Roy Hibbert’ı alarak patlattılar. İyi bir çember savunucusu olarak bilinen 2.18 lik dev pivot, Pacers’ın ana parçalarından biriydi. Kesinlikle önemli bir oyuncu ve düzelme ihtiyacı olan bir ekip için iyi bir katkı olacaktır. Fakat geçen dönemlerde Pacers’ın yaşamış olduğu çöküş zamanlarında kurtarıcı olamaması, sert gözükmeyen savunması, yavaş ayaklarının yanı sıra zaman zaman hücum katkısının da sınırlı kalması tedirgin edici. Duygusal yapıda bir oyuncu. Kobe’nin domine edici yapısı altında belki iyi çalışabilir ama tam tersi olup içine de kapanabilir.
Bir diğer transfer hareketi ise geçen sezonun “en iyi 6.adamı” olan Toronto Raptors’lu şutör guard Lou Williams oldu. Benchten gelerek skor sıkıntısı, yaratıcılık sorunu yaşayan takımlar için ideal. Yararlı olacaktır. Lou Williams buraya gelince lüks vergisi ödememek için problemli Nick Young’un gönderilmesi konuşuluyor. Bakın işte bu da Lakers için güzel bir hamle olabilir. Takım huzurunu arttıracak ve düzeni sağlamaya yönelik başarılı hareketlerden biri. Evet Nick Young bazı maçlarda şaşırtıcı derecede iyi oynamış olabilir ama bunun sebebi takımda Kobe sonrası kimsenin kalmamış olmasıydı. Genelde takıma zarar verebilen, kimseyi pek takmayan ve dengesiz bir oyuncu.
Eskilerde çok iyi bir hücum tehdidi sayılan Carlos Boozer’ın da bana göre bu takımda olmaması lazım. Gerçi duyduğumuz haberlere göre New Orleans Pelicans’ın onunla ilgilendiği söyleniyor. Eğer öyle olursa takımın yenilenmesi için bu da bir başka başarılı hamle olacaktır.
Alınan diğer oyuncu Boston Celtics’ten gelen Brandon Bass, iyi bir veteran, gerekli anlarda insiyatif alabilecek ve soyunma odasında isteyeceğiniz bir oyuncu. Julius Randle ile beraber o bölgede çeşitlilik yaratacaklardır. Ben bu sene özellikle Randle’ın patlama yapmasını bekliyorum. Geçen senenin draftında 7.sıradan seçilen uzun forvet Randle maalesef 29 Ekim 2014’te Houston maçında bacağı kırıldığı için bir daha oynayamadı. Gelecek vaadeden oyuncu için bu sene önemli. Yakından takip edelim.
Geçenlerde yapılan bu senenin Draftında 2.sırada seçilen point guard D’Angelo Russell’ın iyi bir seçim olduğu konuşuluyor. Özellikle koç Scott ve bazı otoriteler tarafından da süperstar olabilecek potansiyeli olduğu ve özellikle çok iyi bir 3’lükçü olduğu belirtiliyor. Hele ki Kobe Bryant biraz eğitici, öğretici olarak çalışırsa geleceğin Lakers’ının kurulması için başlangıç olabilir.
Bir ara kulislerde konuşulan ve ligin en iyi 5 pivotundan biri diyebileceğimiz Sacramento Kings’ten DeMarcus Cousins’ın Lakers’a gelme durumu, Roy Hibbert’ın transferi sonrası nasıl olur merak ediyoruz. Hibbert ve Cousins’lı bir kadro bir şekilde iş yapar. Fakat dengesiz bir oyuncu olan ve karakter olarak da inişli çıkışlı gözüken Cousins tehlikeli bir transfer olabilir. Gerçi geçen sene çok daha olgunlaşmış gözüktü. Bu arada Sacramento Kings, Cousins’i bırakmayı pek istemiyor ama Kings’te hersey karışık. Yönetim, koç ve oyuncular arasında kopukluk var. Koç George Karl ile Cousins arasında yaşanan bazı sıkıntılar var, o nedenle ne olacağı belli olmaz. Bu sıkıntılar bir anda Lakers’ın işine yarayabilir ve Cousins alınabilir.
Gerçi bir ara gene aynı kulislerde Rajon Rondo ve Dwayne Wade’ın de Lakers’a gelmesi konuşuluyordu. İşte o zaman Lakers perişan olurdu. Neyseki Rondo Sacramento’ya gitti. Wade ise Miami ile gene yoluna devam edecek.
Bu arada Lakers’da koç seçimleri de maalesef pek iyi olmuyor. Lakers’ın ağırlığını taşımak kolay değil. Koç Byron Scott ise bu takımın ağırlığı altında eziliyor gibime geliyor.
Umarız tüm yapılanlar ve yapılacak olanlar, ustaya saygı adı altında “hadi sakatlık sonrası Kobe Bryant’ın olası son sezonunu güzel geçirsin diye onun istediği bir takım kuralım” gibi bir durum yoktur da, onu yerine yeniden bir yapılanma vardır, yoksa hüsran olabilir.
Özellikle drafttan gelen gençlerle ile beraber Hibbert katkısıyla bu takım, iyi bir savunma oturtabilirse belki bir yerlere gelebilir. Ama takım olmak, savunma yapmak bile onları 8. olarak playoff’a sokarsa başarılı diyeceğim.
Batı’nın daha da kuvvetlendiği bu sene maalesef gene onları 10-12. sıralarda görüyorum. Dikkatli oyuncu seçimleriyle kadro netleşmesi olursa 1-2 iyi takviye ile önümüzdeki 2 yıl içinde başarı olabilir. Öncesi zor gibi.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : tayfun.ersonmez@abcspor.com
twitter : @TayfunErsonmez
