Koç Ataman’ın sezonun ilk maçından beri gösterdiği hedef olan Eurocup şampiyonluğu için her şey hazırdı, kusursuzdu İstanbul’da Abdi İpekçi’de. Kupaya giden yolda en önemli faktör tam olarak eksiksiz hazırdı maça. Ne Micov ne McCollum ne de Lasme, sarı kırmızılı taraftarlar gösterecekleri destek ve kuracakları baskı ile kupayı takımlarının kaldırmasındaki temel etken olacaklarını gösterdiler. Yapılan kareografi gerçekten muazzamdı, Avrupa’da bir çok futbol maçında dahi göremediğimiz üst düzey bir gösteriydi. Strasbourglu oyuncular ve kenar yönetim, hatta hakemler dahi ısınma esnasında bu şahane şovu izlemekten kendilerini alamadılar.
Koç Ataman ilk maçın aksine Göksenin ile başlayarak savunmanın ve özellikle kısalara baskının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırladı ve oyuncularına hatırlattı adeta. Campbell, Göksenin’in ilk hedefiydi ve onu maça sokmadı, İstanbul’a geldiğine pişman etti adeta.
Maça harika başladı sarı kırmızılılar. Özellikle savunmada Lasme’nin üst üste yaptığı bloklar ile hemen mesajı verdik. Hücumda ise iki kritik isimler, Micov ve Schilb, yay gerisinden hemen sahneye çıktılar ki Sinan da onlara eşlik edince üçlük olup yağdık adeta Strasbourg potasına. Fransızlar ne olduğunu anlayamadı ilk dakikalarda, oyunun içine hiç giremediler.
Koç Collet molayı da aldı ama çare olmadı. Sürklase olan Strasbourg karşısında Schilb’in hücumdaki etkinliği ve savunmada Sinan ile Göksenin’in ortaya koyduğu enerjiye, tam sahada onların liderliğinde yaptığımız baskıya dayanamadılar, hiç ama hiç karşılık veremediler. İlk 5 dakika geçilirken 15-2’lik bir seri yakalamıştık.
Ancak atmosferin getirdiği baskıdan ve sıcak başlayan Galatasaray’ın elinden kurtulan, direnen tek isim Collins oldu misafir takım adına. Tecrübeli skorer 7 sayının tamamına imza atarak Fransızları ayakta tuttu.
Her şey güzel başlamışken Lasme’nin daha 6 dakika bitmeden 2.faulünü almış olması ise canımızı sıktı. Bundan faydalanan Strasbourg en etkili olduğu konuda, hücum ribaundlarında da devreye girmeye başladı. Özellikle 2.18’lik Duport’un açtığı alan onlara çok yardımcı oldu.
Alan savunmasına dönen koç Collet’ye cevap Sinan’dan geldi. Önce topu iyi çevirdik ve bulduğu boş üçlüğü isabete çevirdi sonraki hücumda da aldığı savunma ribaundu ile beraber yarı sahayı çabuk geçerek Strasbourg’u daha savunmada yerleşmeden deldi geçti adeta. Kaptan en gerekli yerde soğuk kanlılığı ile sahneye çıktı.
Strasbourg alan savunması sayesinde aldığı savunma ribaundları sonrası tempolu çıkarak hücumda Duport’un şutlarından faydalandı. Fransız uzun hem orta mesafeden hem de yay gerisinden bulduğu isabetlerle Collins’in başlattığı dirence eşlik etti Galatasaray’ın fırtına başlangıcına karşı.
İKİNCİ ÇEYREK
Maçın başında Campbell’ı hiç oyuna sokmayan Göksenin ikinci çeyreğin başında da Lacombe’a nefes aldırmadı. Hücumda ise Davis’in birebirleri ile etkili olduk, tecrübeli forvet fark yarattı. Ancak kaçırdığımız üçlükler sonrası koşan uzunları ile çabuk gelen Strasbourg Howard ile etkili oldu ki aynı Howard set hücumlarında potaya yaptığı topsuz katlarla da Davis’i hayli zorladı.
İlk bölümlerin etkili ismi Collins, Sinan’ın savunması karşısında da bize problem yaratan isim oldu. Hem Fofana’yı ikili oyunlar sonrası devreye soktu hem de sürekli potamıza atak ederek savunma dengemizi bozdu.
Davis-Lasme ikilisinin sahada olmasını çok iyi kullanan temsilcimiz hücum ribaundlarında etkili olarak ya ikinci şans sayıları çıkardı ya da Strasbourg uzunlarını faul problemine sokarak çizgiye gitti. Ayrıca Davis’in birebirlerinden çekinen Strasbourg 4 numaradan yardım getiremeyince Micov organizasyonundaki ikili oyunlarda da Lasme’yi devreye soktuk. Gabonlu oyuncu tecrübesi ile Fofana’nın tepeye kadar çıktığı her pozisyonda potaya zamanında ve güçlü devrilerek sayılar buldu.
Ancak McCollum’ın hücumda bir türlü devreye girememesi bizi düzenden çıkardı, bu fırsatı değerlendiren Campbell liderliğindeki Strasbourglu oyuncular yakaladıkları hızlı hücumlarla ve buldukları boş üçlüklerle farkı 3 sayıya kadar indirmeyi başardılar. Hücumda organizasyonları Micov ile Schilb üzerinden yapmaktan vazgeçen ve Davis ile Lasme’yi kullanmayı unutan sarı kırmızılılar güzel başlangıç sonrası yakaladıkları avantajı kaybettiler. Koç Ataman McCollum’a haddinden fazla sabretti. 10-0 seri yedik çeyreğin bitimine 4 dakika kala.
Koç Ataman’ın molasının ardından Jerrells’ın oyuna girmesiyle Campbell üzerindeki baskıyı tekrar arttıran ve savunma dengesini sağlayan sarı kırmızılılar hücumda da Schilb ve Micov’u hatırlayınca, direksiyonu onlara teslim edince tekrar havaya girdiler, farkı yeniden 9’a çıkardık. Bu bölümde Lasme’nin de tekrar sahneye çıkarak boyalı alanı Strasbourglu oyunculara kararttığını belirtmemiz lazım.
Müthiş ilk çeyrek sonucu ikinci çeyrekte McCollum’ın savunmadaki direncimizi düşürmesi ve hücumda organizasyon dışına çıkmamız sonucu Strasbourg’a yakalandık. Ama neyseki Schilb, Micov, Lasme üçlüsü sahneye çıkarak tekrar kontrolü el aldılar ve ilk yarıyı 8 sayı farkla önde kapatmayı başardık.
ÜÇÜNCÜ ÇEYREK
Sinan ile Göksenin liderliğinde yine savunmada agresif ve çok istekli başladık. Taraftarın verdiği itici güç sarı kırmızılıların baskısını bir kademe daha yukarı çekti. Campbell’a yaptığı etkili savunmayı aralıksız sürdüren Göksenin yay gerisinden de üst üste bulduğu iki üçlükle hücumda x-faktör oldu ikinci yarının ilk bölümlerinde.
Bunun yanında Sinan liderliğinde Lasme ile oynadığımız pick&popları da Gabonlu uzun çok yüzdeli bitirdi, son maçlarda olduğu gibi orta mesafe şut silahını çıkardı.
Strasbourg ise Fofana’yı yine ikili oyunlarda hatırladı ve hava harekatlarına başladılar ki aynı Fofana Lasme’nin Strasbourglu kısalara yaptığını bizim kısalarımıza yapmaya başladı, boyalı alanı blokları ile kararttı. Ondan aldıkları bu güvenle kısalara baskıyı da arttıran ve savunmayı sertleştiren Strasbourg karşısında skor bulmakta zorlandık.
Yorulan Göksenin karşısında Campbell da ivmelenerek hem skora katkı verdi hem de organizasyon açısından devreye girmeye başladı, dişliler çalışmaya başladı hücumda Strasbourg adına. Farkı 6 sayıya indirdi Fransızlar çeyreğin 6.dakikası geçilirken.
Strasbourg’u kendi silahı ile vurup hücum ribaundlarında etkili oldu temsilcimiz ancak bu ikinci şans sayılarını değerlendiremedik. Yarı saha hücumlarında ise kitlendik ve yaratıcı oyuncularımızı devreye sokamadık, Micov da Davis de istediğimizi veremediler. Savunmada ise yaptığımız gereksiz fauller ile onları çizgiye gönderdik ve yüzdeli attılar.
Çeyreğin son bölümünde koç Ataman, McCollum kozunu bir kez daha oynadı ki bu sefer Amerikalı guard hem savunmada hem de hücumda enerjisi ile doğru katkıyı verdi. Hücumda sıkıntı yaşadığımız anlarda çizgiye giderek farkı korumamızı sağladı. Ancak son saniyelerde 2.18’lik Duport’dan yediğimiz üçlük hayli can sıkıcıydı, farkı tek hanelere indirdi Strasbourg final periyodu öncesinde.
DÖRDÜNCÜ ÇEYREK
Son çeyreğe ise McCollumm şov ile başladık. MVP tek başına sarı kırmızılıları taşırken Strasbourg savunması ona çare bulamadı. Sürekli aktifti ve rakibe üst üste fauller yaptırdı, dengelerini tamamen bozdu. Hücumda yakaladığı ivmeyi savunmaya da yansıttı Amerikalı skorer, enerjisini yükseltti ve kendini tamamen buldu maçın final çeyreğinde. Ayrıca McCollum yarattığı tehdit sonrası Strasbourg savunmasının kendisine konsantre olmasını da asistleri ile çok iyi değerlendirdi, Lasme’yi besledi ve oyunun içine soktu.
Fakat Strasbourg adına sahneye çıkan ve takımını ateşleyen isim yine Collins oldu. Önce 24 saniye dolarken çok uzaklardan gönderdiği üçlük sonrasında da açık alanda bulduğu basket ile farkı 6 sayıya kadar indirdiler. Biz ise maalesef Schilb ve Micov ile yakaladığımız boş üçlükleri değerlendiremedik.
Galatasaray’ın bu bölümde topu alev alan McCollum yerine Schilb’e teslim etmesi ve onun da inatla yorulan Lasme ile ikili oynamak istemesi hücumda üst üste hatalar yapmamıza neden oldu maalesef.
Neyseki hatadan erken döndük ve McCollum aradığımız, istediğimiz faulü aldırdı ve çizgiye giderek 2/2 isabet çıkardı, farkı 8 sayıya çıkardı, maçı ve kupayı getirdi MVP bitime 43 saniye kala. Son bölümde ise sorumluluğu tekrar alan kaptan Sinan hem savunmada devreye girdi, hem de faul çizgisinde hata yapmadı.
Galatasaray 3.periyotta yaşanan düşüşe rağmen lider oyuncuları ve koç Ataman ile toparlanmayı bildi, pes etmedi. Salonu 2 saat öncesinden dolduran ve hiç susmayan, desteği hiç bırakmayan, en önemlisi centilmenliği hiç kaybetmeyen, maçın x-faktörü olan sarı kırmızılı taraftarlar ise alkışların büyük çoğunluğunu hakettiler. Galatasaray Eurocup’ı müzesine götüren ilk Türk takımı olma başarısını gösterirken koç Ataman da kariyerindeki 3. Avrupa kupasını kazanmış oldu.
Sezon başından beri takımına inancını hiç kaybetmeyen, her maçta kupayı hedef gösteren, isteyen, arzulayan koç Ataman da çok büyük bir alkışı haketti. Galatasaray’ın en önemli parçası olan, pes etmek yok diyen, sezonun büyük bir bölümünde boyalı alanda yanlız başına savaşan Lasme bir büyük alkış da sana.
Takımının ne zaman ihtiyacı olsa neye ihtiyacı olsa sahaya koyan, soğuk kanlılığı ile el yakan toplarda sorumluluk almaktan kaçınmayan ve bu sezon kariyerinde sınıf atlayan Micov, alkışlar sana. 3 çeyrek boyunca maça giremeyen, istediğini sahaya koyamamanın psikolojik savaşı içine giren, MVP apoletini taşımakta zorlanıyor mu acaba dediğimiz ama cevabını son çeytekte net bir şekilde veren, hücumda ne kadar önemli bir silah olduğunu bir kez daha gösteren MVP McCollum, teşekkürler. Büyük bir sakatlık sonrası büyük soru işaretleri ile takıma gelen ama tecrübesi ve bireysel yetenekleri ile ben daha bitmedim buradayım diyen Davis sağol varol. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile, sahanın her noktasına ayak basan çift ciğerli adam Göksenin iyi ki varsın.
Ve tabiki kaptan… Profesyonelliğin, liderliğin ve temiz kalbin için, ne zaman neye ihtiyaç olsa orada yer alabildiğin için, hiç yaşlanmadığın için, hep centilmenliğini koruduğun için ve asla ama asla pes etmediğin için, tökezlesen de düşsen de hep ayağa daha sağlam kalkabildiğin için sağol Sinan, her takıma senin gibi büyük yürekli bir kaptan lazım!
Koç Ataman’ın da dediği gibi artık sıra Fenerbahçe’de. Eurocup’dan sonra Euroleague kupasını da buraya İstanbul’a bekliyoruz, istiyoruz!
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz