İlk tura sürprizlerden ziyade sakatlıkların damgasını vurduğu aşikar. Boston’da sezonun flaş ismi, seçkin savunmacı Avery Bradley Atlanta serisinin ilk maçında seriyi kapattı; Blake Griffin ve Chris Paul ayrı talihsizlikler yüzünden sezonu erken noktalayıp Clippers’ın hayallerini suya düşürdü; Charlotte Kidd-Gilchrist ve Batum’dan hemen hiç faydalanamadı, tabi Stephen Curry’nin rekor çabası içerisinde hor kullanılmasının bedeli de ödendi: Curry, Konferans Yarı Finalleri’nin yarısına kadar Warriors’u yalnız bırakacak…
Konferans Yarı Finali demişken, ilk tura kısaca bir göz atalım ki, KYF’leri de adam akıllı değerlendirebilelim:
BATI
Oklahoma City Thunder 4 – 1 Dallas Mavericks: Şaşırtıcı hiçbir şey olmadı. Thunder, gençliği, diriliği, atletizmi ve fiziğe dayalı oyunuyla ihtiyar, köhnemiş Mavs’i perişan etti. Mavs’in sahibi Marc Cuban ile Durant’in arasında yaşanan atışmalar ve NBA yönetiminin verdiği cezalar bile seriden daha ilgi çekiciydi desek, yeridir.
San Antonio Spurs 4 – 0 Memphis Grizzlies: Yine, iki ayrı sıkletteki takımın güreşini seyrettik. Spurs güle oynaya, rakibinin koçunu da ağlata ağlata turu geçti.
Portland Trail Blazers 4 – 2 Los Angeles Clippers: Takıma yön veren ana süperstarınızı (CP3) ve iyi kötü sakatlıktan dönen süper-atlet forvetinizi beter sakatlıklara kurban verirseniz, ibre bir anda aleyhinize döner. Paul’den gece ile gündüz kadar farkı olan Jamal Crawford’ın insafına bırakılan bir takım da, ne yaparsa yapsın şansı lehine çeviremez. İşte bu yüzden, ilk turda Batı’nın şaşırtıcı tek serisi, bu eşleşme oldu. Seri 2-2 iken heyecan artmıştı; Lillard inişteydi, Plumlee, Harkless, Aminu ve McCollum ise çıkışta sayılırdı. Sakatlıklardan sonra, Blazers her istediğini yaptı ve turu geçti. Kazara feci bir dirsek darbesi yiyen ve buna rağmen oynamayı sürdüren Austin Rivers’a saygılarımızı sunsak bile, Clippers, acınacak halde terk etti play-offları…
Golden State Warriors 4 – 1 Houston Rockets: Ligin en iyi üçlükçülerinden Trevor Ariza bir anda ligin en kötü şutörüne dönüşebiliyorsa, bu bize Houston’ın nasıl berbat bir ekip olduğunu kanıtlar. Howard ve Harden’ın bireysel çabaları, Curry’siz de takım olabilen Warriors’a asla kafi gelemezdi, gelemedi de.
DOĞU
Cleveland Cavaliers 4 – 0 Detroit Pistons: Bu seri hiç de “süpürülmüş” gibi görünmedi esasen. Her maçta genç, toy ve ayarsız Pistons, rakibine sıkıntı yaşatmayı başardı. Ama LeBron öyle bir ivmelenmişti ki, Cavs katiyen saçmalamadı (JR Smith bile). Mozgov ve Thompson’ın yetersizliği ve LeBron’ın en iyi 4 numaradayken oynadığı gerçeği yüzünden Love artık pivota evrilmek zorunda kalıyor, ama double-double’larıyla can katmayı sürdürüyor. Irving’in katkısı da cabası. Jackson, Harris, Drummond, Pope ve koca çeneli Stanley Johnson gibi cevherler ve Morris ile, Pistons önümüzdeki seneleri kovalayacak.
Atlanta Hawks 4 – 2 Boston Celtics: Serinin 6. maçı, şahane bir geri dönüşle maça ortak olan Celtics’in ellerinden kayıp gitti; hem de sadece Evan Turner’ın inanılmaz hataları yüzünden! Celtics pota altı Jerebko sayesinde toparladıklarını, Sullinger ve Olynyk ile yine saçtı savurdu. Thomas’ın dengesizliği ve Smart’ın dış şut özrüne bir de Crowder’ın vites düşürmesi eklenince, banal Atlanta bile tur atlayabildi.
Miami Heat 4 – 3 Charlotte Hornets: Charlotte, gayrımodern basketbol anlayışına geri dönüp boyalı alanda Jefferson ile isolation deneye deneye (çok ilginç biçimde) bu seriyi 7. maça taşıyabildi. Ama son maça kadar vasat kalan Wade ve Dragic, bir süprize müsaade etmeyerek takımlarına Doğu’da tur atlatmayı başardılar. Deng ve Whiteside ise övgüyü en çok hak eden isimler oldular. Tabi son maçta Batum hariç (Walker ve Lin dahil) herkes o kadar kötü şut attı ki, Miami maçı kazanamasa yuhalanırdı.
Toronto Raptors 4 – 3 Indiana Pacers: Paul George’un formsuzluğuna rağmen serinin bu kadar yakın ve heyecanlı geçmesinin tek sebebi, Raptors’ın bomba ikilisi Lowry ve DeRozan’ın, normal sezondaki oyun tarzlarını ve kalitelerini bir türlü play-off’un sertliğine yansıtamamalarıydı. Valanciunas, Patterson, Joseph gibi neferleri olmasa, Raptors yine ilk turda elenecekti. DeRozan iyi kötü toparlanıp takımını üst tura taşıdı.
Gelelim, Yarı Finallere:
CAVS – HAWKS: LeBron, tam kıvamında oynuyor ve açıkça durdurulamaz halde. Hawks, hiç taktik değiştirmeden, geliştirmeden, alternatif bir oyun planı olmaksızın oynamakta ısrar ediyor ve play-off’larda bu, adeta küfür demektir. Irving-Love-LeBron üçlüsü ve iyi işleyen bir takım mekanizması ile, her maç 3 yıldızı tökezleyen, dış şutlarda afallayan lineer bir Hawks’ı kolay geçerler. Belki Millsap’ın, Schröder’in ve Horford’ın hatırına 1 maç alabilir Atlanta. Tahmin: 4-1 Cavs kazanır.
HEAT – RAPTORS: İki takım da, beklenmeyecek kadar kötü ve hatalı oynuyor. İş bu noktadayken ise, buraları oynamaya çok daha alışmış olan ve veteran yıldız bakımından bolluk içinde yazan Heat, rakibine kıyasla çok daha avantajlı. Wade yaşlı, Dragic ise savunmada nakıs olduğu için, DeRozan – Lowry ikilisi (bilhassa da penetreleriyle DeRozan) ilk tura nazaran toparlanabilir. Fakat Valanciunas, Whiteside ile dengelenecektir ve Carroll-Patterson-Ross rotasyonu Deng – Johnson ikilisiyle baş edecek bir görünüm sunmuyorlar. Heyecanlı fakat görece zevksiz bir serinin sonucunda kazanan 4-2 ile Heat olacaktır.
WARRIORS – BLAZERS: (Seri şu anda 1-0 GSW lehine) Curry olmadan da, Thompson, Green ve saz arkadaşları en azından Batı finalini görecek durumdalar. Üstelik rakipleri, beklenenin aksine, sakatlıklara gark edilmemiş bir Clippers değil, Clippers darülacezeye döndüğü için buralara kadar çıkabilen bir Portland. Normalde vasat bir pasör olan Plumlee, dışarıdan top alıp sırtı dönük oyunuyla, cut yapan takım arkadaşlarına asistler çıkartabiliyor; fakat bu işin ustası olan (ve ilk maçı triple-double ile tamamlayan) Draymond Green ve Bogut’a karşı ne Plumlee, ne de Aminu veya bir başkasının şansı olabilir. Dahası, Lillard ilk maçta sadece üç sayı çizgisinin gerisinden varlık gösterebildi, yirmiye yakın şut kaçırdı. Guarda dayalı sistem elbet çökecektir; ama Curry’nin yokluğunu fırsat bilip, McCollum sayesinde 1 maç alabilirler. Totalde, dev ribaunt ve boyalı alan üstünlüğüyle, GSW galip gelmesini bilecektir. Tahminim 4-1 Warriors kazanır.
SPURS – THUNDER (Seri şu anda 1-0 Spurs lehine) Şöyle söyleyelim; ilk maçta fark bir ara 42 sayıya çıktı, ve Spurs maçı 30 farkla kazandı. Bu bile, Thunder’ın Spurs karşısında savunma ve takım oyunu bakımından ne denli vasat kaldığını gösteriyor bizlere. Kawhi – Aldridge ikilisi çok formda; üstelik, Thunder ilk turda yaptığını yapıp Spurs’ün Parker, Ginobili, Duncan, West gibi veteranlarını sadece enerjiyle, atletizmle ve sertlikle boğamaz. Çünkü Spurs bunun çok ötesinde bir ekip. Sakatlıklar olmadıkça, Parker – Westbrook eşleşmesi hariç Spurs’ün (her iki potada da) zorlanacağını sanmıyorum. Durant, Kawhi’ın, Westbrook, Spurs’ün motion defense’inin, Enes ise Spurs pota altı rotasyonunun karşısında kaybolup gidecektir yine. Tahminim, 4-1 Spurs kazanır.
Herkese iyi seyirler…
Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın
mail: efe.ozenc@abcspor.com
twitter: @efe_ozenc
Youtube: Turuncu ve Siyah Kadar Yuvarlak