Cinsiyet sayısı iki olunca ana karnındaki bebeğin de arzu edilen cinsiyette olma ihtimali %50 oluyor haliyle.. Olmama ihtimali de aynı, yüzde 50..Bu da oldukça yüksek bir oran..İddialı laflar edip g*t olmak da var işin sonunda. Baba adayları babayı aldık dememek için gönüllerde yatan aslanı gizli tutarlar, “sağlıklı olsun da cinsiyeti önemli değil” diye traş yaparlar ya hani ??
Şimdi ben de benzer bir şey diyeceğim ama traş yapmıyorum inanın ki…! Trabzon’da oynanan her Fenerbahçe maçında aynı endişeleri hissetmekten gına geldi zira.
Fenerbahçe futbol takımının sağ-salim döndüğü, “sağlıklı bir deplasman olsun” da inanın skoru çok da önemli değil” temennisinde bulunuyorum. Bu garez böyle devam edecek, bu çok belli ve her nedense Trabzonspor kulübüne de caydırıcı yaptırımlar hiç bir zaman uygulanmayacak..
Son yıllarda iki takım arasında oynanan maçlarda Fenerbahçe’nin bariz üstünlüğü göze çarpıyor ama bu üstünlük çoğunlukla Trabzon’da.. Kadıköy’de çok da puan kaybetmiş Fenerbahçe hiç yenilmemiş olsa da..Demek ki; aşırı baskı ev sahibi takımı strese sokup oyununu bozuyor, istatistiklere böyle yansımış.. Bugün de aynı olur mu ? Kuvvetle muhtemel diye düşünüyordum maç öncesi..
Aykut kocaman çok eleştiriliyor, oyun tarzı ve oyuncu tercihleriyle..Ben de eleştiriyorum. Kantarın topuzunu kaçırdığım da olmuştur tabii..
Aykut Kocaman’ın haklı olabileceği konulardan birisinden bahsetmek istiyorum; Valbuena ve Giuliano’dan birisi Fenerbahçe 11’ine bence de fazla.. Hoca Giuliano’yu tercih ediyor, her hocanın bi inisiyatif hakkı var ve O da Giuliano’dan yana kullanıyor..Olabilir.. İkisi de çok iyi futbolcu.. Kaliteleri birbirine yakın.. Haa, bence Valbuena daha bir 10 numara, o da ayrı bir yazı konusu.. Bugün tercih Valbuena olmalı Giuliano’nun yokluğunda diye düşünüyorum..Alex yoksa Tümer oynar hesabı.. Hoca hala Valbuena’yı tercih etmiyorsa ya kişisel bir art niyet var işin içinde ki; Aykut Kocaman bu konuda sabıkalı bir ego ya da görme özürlü..
Giuliano’yu Valbuena’ya niye tercih ediyor, diye çok üstüne gidemem bir hocanın ama Valbuena havada, karada, denizde, Aatıf’tan daha iyi oynar..Hatta kaleye koy, kalede de Aatıf’tan daha iyi oynar..
Bu satırları maç öncesi kaleme aldım, ben de merak ediyorum bazı oyuncu tercihlerini.. Bir de Janssen olayı var..Adamın basit bir rahatsızlığı var, bir iki hafta yok dendi, 6 maç daha yok diyorlar şimdi.. Öyle mi acaba ?? Alex, Ozan, Valbuena derken şimdi de Janssen mi ? Valla kıllanan adam olduk..
Aykut Kocaman sakatlıklardan dolayı mecburen bir takım değişiklikler yapmak zorunda kalmış..Topal’ı stopere çekmiş, Hasan Ali ön liberoda, Alper ilk onbirdeydi.. Aatıf serbest olarak başladı.. Valbuena malum, hocanın yamacında..
Fenerbahçe önde presle başladı maça.. Fenerbahçe orta sahasının Trabzonspor’a bariz üstünlük kurduğu bir ilk 25 dk izledik. Trabzonspor 4 pası üst üste yapamadı.. Uzun paslarla Burak’ı da topla buluşturamadı. Savunmadan çıkarken çok da basit pas hataları yaptılar ilk 25 dakikada.. Bahsetmiş olduğum baskının da payı var..
Peki Fenerbahçe ne yaptı ?Pres yaptı, top kaptılar, ikiye birlerle topu içeri taşımaya çalıştılar ama başarılı olamadılar..Sebep ? Sahada enerji vardı ama yetenek ve akıl yoktu.. Topu alan pas atacak adam arıyor, topla gideyim, bir çalım atayım diyen de yok, yapacak adam da yok..Top bir noktaya kadar getiriliyor ama alan daraldığı anda pas hatası geliyor.. Giuliano’nun yokluğunda Valbuena kenarda olmamalı.. Kanatlar en büyük problem.. İsmail’den başka sorumluluk alan oyuncu yok,onun da kapasitesi malum..
25.dakikadan sonra Trabzonspor biraz biraz oyunu dengeledi ama onlar da etkili atak geliştiremediler.. Orta sahaları Fenerbahçe’nin presi karşısında çaresiz kaldılar..
Fenerbahçe tüm bunlara rağmen bir kez çok etkili bir pozisyon buldu, İsmail kolay pozisyonda top stopunu iyi yapamayınca topa etkili vuramadı..
İlk yarıda iyi bir Fenerbahçe presi seyrettik.. Josef iyi bir günündeydi.. İki takımda bir 10 numaranın eksikliğini derinden hissetti.. Özellikle de Fenerbahçe..Zira Fenerbahçe’nin bariz bir oyun üstünlüğü vardı..
İkinci yarıya Rıza Çalımbay Sosa hamlesi ile başladı ve ölüye adeta can verdi.. İki takımda bir 10 numaranın eksikliğini hissediyordu demiştim, cesur olan, hamleyi ilk yapan bir adım öne geçti oyunda ve Sosa’nın olgunlaştırdığı atakla Trabzonspor gölü buldu, morali de buldu..
Gölün ardından Aykut Kocaman’dan iki hamle birden geldi, Valbuena ve Eljif Elmas oyuna girdi ama maç artık başka bir maça dönmüştü.. Trabzonspor gibi kontra silahı olan bir takımdan Fenerbahçe ikiyi de yiyebilirdi, olmadı..
İsla- Soldado değişlikliği ile tüm kozlar oynandı. Fenerbahçe sağlı sollu şuursuzca saldırmaya başladı ve yine klâsik bir duran topta Valbuena ortasına Josef’in kafası geldi ve Fenerbahçe 84.dakikada golü buldu.. Son dakikalarda başka gol de olmadı ve Trabzon’da beraberlikle biten bir gece yaşandı..
Bana göre 2 puanı bırakan Fenerbahçe oldu.. İlk 45 dakika Valbuena’lı bir Fenerbahçe maçı çok rahat koparabilirdi.. Attığı kornerler yeter, yine yeter.. Valbuena girene kadar kaç korner atılmış, birileri saymıştır..10 tane olabilir.. Kullandığı ilk kornerde de Fenerbahçe gölü buldu..
Eljif’i beğendim ama madem kurtarıcı diye sahaya sürülecek bir oyuncu, basit kupa maçında insan bi oynatır, böyle maçta 17 yaşındaki çocuk ateşe atılmaz..
Sonuçta Aykut Kocaman’ın yanlış çıkarmış olduğu kadro Trabzon’da geleneği bozdu.. Fenerbahçe Kocaman bir 2 puan kaybetti..
Son söz de Ali Palabıyık’a..Ben 3 tane kırmızı kart saydım, ikisi Trabzonspor’a.. Böyle eyyamcılık olmaz..
Aykut Kocaman da, Ali Palabıyık da İngiltere liginden bol-bol maç izlemeli..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
