Onun için fazla söze gerek yok. O bir süperstar. Nam-ı diğer “Black Mamba” Kobe Bryant’tan bahsedelim. Çünkü artık kendisi NBA tarihinin en çok sayı atan 3.oyuncusu.
Geçen sezon aşil tendonundan sakatlanınca, herkes bu yaşta acaba geri dönebilir mi diye sormuştu. Ne de olsa aşil sakatlığı bir çok sporcunun hayatını olumsuz olarak etkiler. Yaklaşık 1 sene sonra geri döndü. Ama ne dönüş?
Lakers’ın ona verdiği 2 yıllık 48 milyon dolarlık kontrat tutarı için büyük spekülasyonlar olmuştu ama o öyle bir star ki, vücudunu sahada bırakır gene de oynar.
Bakın Derrick Rose geçenlerde yaptığı bir açıklamada “Ben çocuklarıma bakabilecek onlarla ilginebilecek bir baba olmak istiyorum, o nedenle sakatlıklarım tam geçmeden oynamak istemiyorum” dedi. Sakat kalmaktan korkuyor. Bulls taraftarları bu açıklamayı biraz yadırgadı ama haklı olduğu taraflar tabii ki var. Bu bir seçim meselesi. Bazı oyuncular kendini sahada adeta parçalar Kobe’de onlardan biri.
Gelelim NBA tarihine etki eden sayı krallığı incelemesine;
Dün Minnesota Timberwolves maçında hem de deplasmanda Lakers 100-94 kazandı ve Kobe 26 sayı atarak, 3.sıradaki Michael Jordan’ı geride bıraktı.
Önünde yer alan Karl Malone ve lider Kerim Abdul Jabbar’ı geride bırakması pek mümkün gözükmüyor. Gerçi Kobe bu, 40 yaşına kadar oynayabilir. Bu konuda önümüzdeki Tim Duncan gerçeğini göz ardı etmeyelim, ona göre hesap yapmakta fayda var.
Bu sene maalesef takımın gücünün beklenen seviyede olmaması, Kobe Bryant’ın üzerine biraz daha fazla baskı oluşturdu. Ama o rekabeti sever. Kaybetmeye tahammülü yok. Antremanlarda bile tüm oyunculara yüklenmeye başladı. Trash talk bile yapıyor ki, ekip hareketlensin. Tüm bunlar onların son maçlarında işe yaradı. Antreman esnasında Nick Young’ın “dünya üzerinde bire birde beni tutacak kimse yok” derken, Kobe’nin “neyseki ben dünyada yaşamıyorum” diye cevabı zaten onun rekabeti ne seviyeye taşıdığı gözüküyor.
Doğu sonuncusu olmasını bekledigimiz takımı ufak ufak yukarı taşıyor. Arka arkaya 3 maç kazandılar. Ama takım oyuncuları zaman zaman onu takip etmekte zorlanıyor.
Topun hep kendisinde olmasını seven bir oyuncu ama artık 36 yaşında olduğu için gerektiğinde sorumluluğu paylaşacak biri lazım fakat bu takımda olmuyor. Geçenlerde yaptığı açıklamada Jordan’ı kıskandığını söyleyen oyuncu, bu kıskançlığının temel sebebinin Scottie Pippen gibi müthiş bir tamamlayıcıya sahip olmasına bağladı.
Hala hangi akla uyulupta Carlos Boozer gibi savunmayı sevmeyen, sadece kendine yararlı olmaya çalışan bir oyuncu alındı aklım almıyor.
Takımın yaşadığı şanssızlıklarda var. Drafttan gelen Julius Randle büyük bir patlama olabilirdi ama o da yaşadığı sakatlık nedeniyle bu sezon yok. Büyük üstat Steve Nash’in de gene sakatlık nedeniyle tüm sezon olmaması onların bir yol gösterici kaybetmesine sebep oldu. Varlığı genç oyuncular için büyük bir eğitim olacaktı.
Kendisi için tüm zamanların en skorer ismi olmanın bir hedef olmadığını belirten Kobe Bryant, en önemli ve heyecanlı kısmının Malone, Jordan, Kareem Abdul Jabbar ve diğer skorerler ile aynı organizasyonda bulunmak ve kendisi için hep örnek aldığı, birşeyler öğrendiği kişilerle beraber anılmanın kendisi için bir onur olduğunu belirtti.
Kareem Abdul Jabbar; 20 sezon 1.560 maç 38.387 sayı,
Karl Malone; 19 sezon 1.476 maç 36.928 sayı,
Kobe Bryant; 19 sezon 1.269 maç 32.310 sayı,
Michael Jordan; 15 sezon 1.072 maç 32.292 sayı (30,1 sayı ortalaması)
Bu büyük oyuncuyu izlemeye devam edelim ve bakalım daha neler olacak. Kobe Bryant bu ne yapacağı hiç belli olmaz!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
