https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

FENERBAHÇE ÜLKER 2014-15

Okunması Gerekenler

ARIF SAHIN-2Yeni Kadro: Fenerbahçe Ülker Obradovic’le ikinci sezonuna kadroyu büyük ölçüde yenileyerek başladı. Preldzic-Bjelica-Zoric-Melih-Oğuz-Kenan-Berk takımda kalan isimler olurken; Hickman-Goudelock-Bogdanovic-Can-Serhat-Vesely-Semih de takıma yeni katıldılar. Fenerbahçe Ülker yine oyun kurucusuz olarak sezona başlarken, pivot pozisyonuna da beklenen transfer yapılmadı, böylece kuşku uyandıran bir kadro oluştu.

Sezon Başı: Türkiye Kupası’nda zayıf rakiplerini yenen Fenerbahçe Ülker Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı Pınar Karşıyaka’ya kaybetti. İlk maçlarda Dünya Kupası finalisti Sırbistan’ın önemli oyuncuları Bogdanovic-Bjelica’nın son derece formsuz olduğunu gördük, Hickman oyun kurucu pozisyonunda zorlanırken, Obradovic ısrarla Can Altıntığ’ı rotasyonda tuttu. Vesely beklenen katkıyı sağlarken, Goudelock sezonu müthiş bir form grafiğiyle açtı.

Euroleague ilk tur: Fenerbahçe Ülker Euroleague’e iki galibiyetle başladıktan sonra Panathinaikos deplasmanında ağır bir mağlubiyet aldı ve iç sahadaki Barcelona maçında iyi oynamasına rağmen kaybetti. O bölümden sonra gelen rotasyon değişikliği (Kenan-Hickman değişikliği, Semih Erden’in ilk beşe geçmesi ve Can’ın rotasyon dışı kalması) olumlu etki yarattı. Fenerbahçe Ülker Münih ve Milano deplasmanlarında galip gelerek turu garantiledi, iç sahadaki farklı Panathinaikos galibiyeti ve deplasmandaki Barcelona galibiyeti takımın ciddiyetini gösterdi. İlk bölümde ligde ise iki önemli galibiyet; Karşıyaka deplasmanı ve Galatasaray Liv Hospital maçı oldu, Barcelona öncesi Uşak mağlubiyeti ise hem Uşak’ın yabancılarının katkısıyla oldu, hem de Fenerbahçe’nin ciddiyetsizliği bu maçta önemliydi.

Banvit maçı: Banvit Rowland-Simmons’ın sakatlıkları nedeniyle son haftalarda kötü bir performans sergilese de Barcelona deplasmanı sonrası bu maçın gelmesi, Fenerbahçe Ülker için ciddi bir testti. Fenerbahçe Ülker ilk çeyreğin ikinci yarısından itibaren farkı açmaya başladı, maçı koparamasa da rakibinin fazla yaklaşmasını engelledi ve rahat bir şekilde galibiyete uzandı.


                                         OYUNCU NOTLARI

Ricky Hickman: Geçen sezon Euroleague şampiyonu Maccabi’de 2 numara olarak oynayan Hickman, Obradovic’in 1 numara olarak oynatmakta ısrarlı olması sonucunda istenilen verimi veremedi. Geçen sezon Euroleague’de 30/92 ile üçlük atan Hickman şu ana kadar lig ve Euroleague toplamında 14/50 ile üçlük attı, özellikle lig maçlarında oldukça düşük verimle oynuyor.

Kenan Sipahi: Takımda ‘katkısının istatistiklere yansımadığı oyuncu’ diyebiliriz, fazla süre almıyor ama oyunda olması önemli, takımda başka ciddi oyun kurucu yokken, takımı toparlayacak gard oluyor, daha fazla tecrübe kazanarak Euroleague’de fark yaratan oyun kurucu olabilir.

Berk Uğurlu: Fazla süre almıyor ama kadroda bulunarak önemli tecrübe kazanıyor, gelecek yıllarda Kenan’la beraber daha fazla süre almasını bekleyebiliriz.

Andrew Goudelock: Fenerbahçe Ülker adına ‘ilk bölümün MVP’si oldu’ diyebiliriz. Hem ligde, hem de Euroleague’de en fazla süre alan oyuncu olan Goudelock özellikle Euroleague maçlarında fark yarattı, ilk Euroleague sezonuna mükemmel başlayan Goudelock 18.3s- 2.8r- 2.2a- 1.2tç ortalamalarıyla oynuyor, toplamda  %60 ikilik- %48 üçlük ortalamalarıyla oynuyor, Bayern deplasmanında 10/13 üçlük atarak rekor kırmıştı.

Bogdan Bogdanovic: İlk bölümde hem Dünya Kupası yorgunluğu, hem de Hickman’la uyumsuzluğu nedeniyle fazla katkı veremedi. Münih deplasmanıyla beraber form tuttu, Münih-Barcelona deplasmanlarında skorer oyununu sergiledi, üçlüklerde ve serbest atışlarda daha isabetli oynaması gerekiyor.

 Can Altıntığ: Sezonun ilk maçlarında kadroda bulundu, savunmada istekli olduğu göze çarpsa da, Fenerbahçe Ülker’de oynayacak bir oyuncu değil ve fazlasıyla sırıttı. Sonrasında rotasyon dışı kaldı ve son olarak da Trabzon’a kiralandı.

Melih Mahmutoğlu: Sezonun ilk bölümünde rotasyondaki yerini Can’a kaptıran Melih forma şansı bulamadı. Sonrasında süre almaya başlayan Melih özellikle Euroleague maçlarında iyi şut kullanıyor, tabii ki takımın birinci skor opsiyonu olamaz ama aldığı süreleri iyi değerlendirdiğini söyleyebiliriz.

Serhat Çetin:  Beni en fazla hayal kırıklığına uğratan oyuncu oldu diyebilirim, geniş kadro nedeniyle kadro dışına itilen oyuncu o oldu, anlaşılan Obradovic antrenmanlardaki performansını beğenmiyor ki lig maçlarında da onu düşünmüyor.

Emir Preldzic: Devşirme statüsünden takımda yer bulan Emir, geçen seneki rolünü kaybetti ve genel olarak bench’ten oyuna dahil oluyor. Çok yönlü oyunuyla her zaman dikkat çeken bir isim ama oyunda iniş-çıkışları çok fazla, böyle olunca uzun süreler oyunda kalamıyor, yine de kadroya çok yönlülük kazandırıyor.

 Nemanja Bjelica: Avrupa’da en beğendiğim uzunlardan biri olan Bjelica, Bogdanovic gibi Dünya Kupası sonrası sezona yavaş başladı. İstanbul’daki Barcelona maçıyla kendini bulmaya başlayan Nemanja ligde double-double ortalamalarına yaklaştı ve Euroleague’de de takıma önemli katkı sağlıyor. Son maçlarda çok yönlü oyunuyla ciddi fark yaratıyor, Preldzic’in sağlayamadığı devamlılığı sağlıyor.

Jan Vesely: Takıma en son katılan isim olan Vesely, uyum sürecini çabuk atlattı ve ligde az süre alsa da, Euroleague’de önemli katkılar yapıyor. Obradovic, onu Partizan döneminde oynadığı 3 numaranın aksine pota altında kullanıyor, Vesely NBA’de pota altı mücadelesi konusunda kendisini geliştirmiş, NBA’de başarılı pota altı çıkarması zor olsa da, Euroleague’de atletizmini kullanarak fark yaratıyor.

Oğuz Savaş: Oğuz’un hiçbir zaman kendisini geliştirmemesi bu sezon rotasyonda geriye düşmesine neden oldu, Obradovic’in oynatmayı sevdiği pivot tarzında olsa da, savunmada ufacık bir ilerleme bile kaydetmemesi, hatta bu yönde bir isteği de olmaması kendisinin geriye düşmesine neden oluyor.

 Luka Zoric: Oğuz’un farklı versiyonu diyebiliriz, onun kadar yetenekli olmasa da istekli oyunuyla sivriliyor, rotasyonda Oğuz’un önünde yer almasının nedeni de bu isteği oldu diyebiliriz.

 Semih Erden: Geçen sezonu çok kötü geçiren Semih, sezon başından itibaren yavaş yavaş form buldu. Euroleague tecrübesiyle sivrilebilecek bir isim, taraftar desteğini arkasına aldığında daha iyi oynayan bir oyuncu, şu anda Euroleague’de ilk beş başlasa da fazla süre almıyor, daha fazla form tutarsa Top16 maçlarında fark yaratacak pivot olur.

Yeni Döneme Önbakış: Fenerbahçe Ülker Top16’de tahminen CSKA-Efes-Olympiakos dışında zayıf rakiplerin oluşturduğu grupta yer alacak; o gruptan çıkmaları muhtemel olsa da CSKA-Oly gibi zorlu rakipler karşısında sergileyecekleri performans önemli olacak. Heurtel konusunda Efes’e yenildiler, Calathes’in Grizzlies’ta kalacağı açıklandı, gard konusunda fazla da opsiyon kalmadı, Bogdanovic’in de form tutmasıyla bu  alanda transfer yapılmasa da idare edilebilir gibi duruyor. Pivot konusunda ise kritik konu Semih Erden. Semih’in performansına güvenilip yeni transfer yapılmayabilir ama bunun yanıltıcı olabileceğini düşünüyorum, Vesely her ne kadar atletik bir oyuncu olsa da pivot pozisyonunda uzun süreler güvenilecek bir isim değil, Semih kısa sürelerde etkili olabiliyor ve deplasman maçlarında dağılabiliyor, John Bryant tarzında bir pivotun fark yaratacağını düşünüyorum…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

arif.sahin@abcspor.com

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular