Bilic’in takımı, kendi politik görüşü gibi herşeyi eşit paylaşma peşinde. Düzenli bir ordu gibi; herkes tempolu, birbirine yardımcı ve özverili . 10 numara olarak transfer edilen Sosa takımın en fazla top kazanan oyuncusu olabiliyor. Ani çıkılan bir atağın dönüşünü o anlık geride kalan Demba Ba kesebiliyor ya da stoperlerin ikisi de maçın son dakikalarında topyekün hucuma kalkabiliyor. Daha da abartıp Cenk’in yerine gol kurtaranı bile çıkarttılar içlerinden. Ama bunun yanında, öyle bir an geliyor ki sanki ‘’Kıt’a Dur’’ talimatı alıp hep beraber duruyorlar.
İlk yarı tipik bir Beşiktaş maçı seyrettik. Temposu ve presi bol , serseri topları kazandıklarında çok etkili olan bir siyah beyazlı daha doğrusu kırmızı formalı bir takım vardı sahada. Bütün tehlikeli atakların arkasındaki en önemli isim kuşkusuz Sosa idi. İlk yarı için olumsuzluk ise Motta’nın halleri idi diyebiliriz.Kötü oyununun yanında hakettiği turuncu kart, takımın dengesini kısa bir süreliğine bozdu. Ne o ne de takım arkadaşları 10 dakika boyunca kendilerine gelemediler. Motta bu durumu ile İsmail’in arkasında beklemesi gereken bir oyuncu konumunda.
İkinci yarı ise iyi bir takımın kendinden daha güçsüz bir takım karşısında rolantide nasıl oynaması gerektiğine dair bazı örnekler seyrettiğimiz bir maç oldu. Bazı diyorum çünkü 50 ila 60. Dakikalar arası mola zamanıydı Beşiktaş için. O arada gelmeyen gol oyundan düşürdü Kasımpaşa’yı..Ve ardından özelikle son 20 dakikasını kendi taraftarına alıştırdığının aksine bir rahatlıkta oynadı bu derbiyi Siyah Beyazlılar. ..
Maçın özelinde bazı oyuncu performanslarına baktığımızda; harika bir Ersan – Necip ikilisi seyrettik. Tabi önlerinde oynayan Adem’in gerek fizik gerekse de tempo olarak dişlerine göre olması onları bir adım öne çıkarttı. Veli-Atiba ikilisi de hücum anlamında vasat kalsalar dahi özellikle orta bloğu kapatma konusunda üstlerine düşeni yaptılar. Kerim Frei için daha erken. Rakip defansların gücü , çabukluğu ve konsantrasyonu düştüğü anlarda hamle oyuncusu olarak kullanılması gereken zamanlarda henüz. Yoksa ilk 11 başlayıp maç alacak kıvama gelmesine zaman var.
Hakem performansı bence yine kötü. FB’ye 30 sene sonra Türkiye Kupası hediye eden hakem olarak anılan Yankaya’nın, Sosa’nın düşmesindeki devam kararı ve Beşiktaş lehine verdiği penaltı ne kadar doğru ise Motta’yı atmayışı ve ikinci yarı aynı oyuncuya yapılan penaltıyı görmeyişi o kadar hatalı idi. Penaltı konusuna değinmişken, yine ülkemize özgü bir gerçeği yasadığımızı belirtmeden geçemeyelim. Bir önceki İstanbul derbisinde çok daha ağırı verilmeyen penaltının, Beşiktaş’ın camia olarak 2 haftadır yaptığı veryansınların ardından gelmesi son derece komiktir ve kurgunun parçasıdır. Şimdi adama sormazlar mı bu takım 40 hafta boyunca hiç mi böyle pozisyona girmedi de penaltı alamadı diye? Cevap belli.. Burası Türkiye olur öyle..
Beşiktaş’ın çok da abartmaması gereken ama çok önemli bir galibiyet aldığı bir akşamdı. Özellikle rakip pas yapmaya başladığında defanslarının panik yapması heran gol yiyecekleri duygusunu beraberinde getiriyor. Eğer Kasımpaşa kendi arka tarafındaki eksikliği çok kafasına takmadan oynayabilen bir rakip olsa idi, bu kadar kolay kazanılan bir maç olmazdı Beşiktaş için.
Son olarak; Beşiktaşlılar hala diken üstünde maç izliyor.. Göze hoş geliyor , iştahlıyız ya da çalışkanız söylemlerine ek olarak bugün çok rahat kazanırız lafını da etmek istiyor artık taraftar. Genç takım , tecrübesiz takım sıfatlarının rafa kalkması ve takımın kendine güveninin oturması açısından farklı bir galibiyete ihtiyaç var.