https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KISA KISA AYKUT KOCAMAN

Okunması Gerekenler

KISA KISA AYKUT KOCAMAN

Aykut Kocaman bugünkü Sivasspor maçıyla Fenerbahçe’nin başında en çok lig maçına çıkan teknik direktör unvanını kazandı. Bu unvana rağmen kendisi hem sosyal medyada, hem de ana akım medyada çokça eleştiriye maruz kalıyor. Peki bu eleştiriler ne kadar isabetli acaba? Kesin hükme varmadan önce eleştirilerin ne kadar haklı/haksız olduğuna bakmak gerektiği kanaatindeyim.

 

1-Valbuena meselesi: Genellikle en çok dillendirilen eleştiri hocanın Valbuena gibi hücum gücü yüksek bir silahı varken bunu kullanmadığı veya efektif kullanmadığı yönünde. Valbuena bu sezon tüm kulvarlarda toplamda 33 maçta oynamış, 6 gol 16 asistle takıma katkı yapmış. Fenerbahçe ligde Valbuena’nın 90 dakika oynadığı 8 maçta 3 galibiyet 4 beraberlik 1 mağlubiyet almış. İlk 11’de çıktığı (90 dakika oynadığı veya daha erken oyundan alındığı) 15 maçta ise Fenerbahçe’nin 5 galibiyeti, 7 beraberlik, 3 de yenilgisi var. Buna karşılık sonradan girdiği 9 maçta Fenerbahçe 6 galibiyet, 2 beraberlik, 1 mağlubiyet almış. İşin daha da ilginci, Valbuena ligde bugüne kadar yaptığı 5 gol 9 asistin 2 gol 3 asistini sonradan girdiği 9 maçta yapmış. Yani Valbuena özellikle sonradan girdiği maçlarda ciddi anlamda fark yaratan bir oyuncu haline gelmiş. Kaldı ki tüm kariyerine baktığımızda gol ve asist ortalamaları açısından Fenerbahçe’deki rakamlar kariyerinin en başarılı zamanlarını geçirdiğini gösteriyor. Yani aslında Aykut Kocaman Valbuena’nın performansını da önemli ölçüde arttırmış.

 

2- Kornerlerde neden 2 kişi var, frikik mi bu? Aslında Türkiye liginde pek görülmemiş ve oldukça değişik bir yaklaşım kornere 2 kişi göndermek. İlk bakışta saha içerisinde adam eksiltmiş ve takım kontralara karşı açık hale gelmiş gibi bile görünebilir. Fakat aslında Aykut Kocaman 2 kişiyi korner direğine gönderirken1 kişiyi de ceza sahasının hemen dışına gönderiyor. Ceza sahası içine ise 5 kişi gönderiyor. Dolayısıyla, takım yine 8 kişiyle hücum etmiş oluyor. Rakip ise 2 defans oyuncusunu kornerdekilerin başına dikmek, 1 oyuncusunu ise ceza sahasının hemen dışındaki adama yakın tutmak ve ceza sahasındaki hengameden uzaklaştırmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla, ceza sahası içinde 5’e 5 bir pozisyon yakalanmış oluyor. Rakip, eğer ceza sahası içini kendi lehine 6’ya 5 kullanmak isterse Fenerbahçe derhal korneri paslaşarak kullanıyor ve paslaşarak adam eksiltme yoluna gidiyor. Yani rakibe çok fazla seçim şansı bırakılmıyor.

 

3- Aykut takımı defans oynatıyor kardeşim Sanırım günümüz futbolunda defans yapmanın önemi kimse tarafından yadsınamaz. Ancak Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’ye defans futbolu oynattığını söylemek de acımasızca bir yorum olur kanaatindeyim. Hocanın kendisi günümüz futbolunda hem hücumda, hem de defansta doğru pozisyon almanın öneminden sürekli olarak bahsediyor zaten. Ancak, bununla yetinmeyenler için yine rakam vermek daha doğru olacak. Fenerbahçe ligde bugüne kadar 29 maçta 58 gol atmış, ki bu da maç başına 2 gol ortalaması eder. Lig ortalamasının (1,53) çok üzerinde olmasının yanında, söz konusu eleştirinin bir diğer unsuru olan “golcü” Beşiktaş’ın gol ortalamasının da (1,93) yine üzerinde bir rakam. Ayrıca son 3 sezon ortalamasının da yine üzerinde. Fenerbahçe’den daha fazla gol ortalamasına sahip tek takım ligde şu anda Galatasaray. Özetlemek gerekirse, Fenerbahçe’nin defans futbolu oynadığını (sahayı enlemesine dar kullanma, kısa pas, oyunu sürekli soğutma, sık sık zaman geçirmeye çalışma, vs) söylemek için gerçekten kör olmak gerek.

 

4-Aykut büyük takım hocası değil abi!  Bu çok sübjektif ve hiçbir veriye dayanmayan bir yorum olduğu için doğruluğunu tartmak çok kolay değil, ancak aynı sebeplerden dolayı böyle bir yorumu yapabilmek de bu kadar kolay olmamalı aslında. Burada aslında (genel olarak konuşmaların havasından anladığımız kadarıyla) kastedilen yine bir üst maddeyle bağlantılı gibi. Büyük takım atak yapar, risk alır, Fenerbahçe atak yapmıyor, Aykut büyük takım hocası değil. Öncelikle bu yorum Aykut Kocaman’ın çalıştırdığı diğer şehir takımlarına tepeden bakan ve küçümseyici bir bakış açısı. Elbette ne İstanbulspor, ne Ankaraspor, ne de Konyaspor Fenerbahçe’yle karşılaştırılacak büyüklükte camialar değiller, ancak hiçbiri de amatör küme takımı değil. Kaldı ki, Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’de ilk senesi de değil. Takımı devraldığı ilk yılında şampiyonluk, sonraki yıl 3 Temmuz sürecinde ikincilik ve 30 sene sonra gelen Türkiye Kupası, üçüncü yılında ise yine ligde ikincilik, Türkiye Kupası ve kulüp tarihinin en büyük başarısı olarak Uefa Kupası’nda yarı final. Herhalde Aykut Kocaman’ın büyük takım hocası olarak kabul edilebilmesi için her maçta rakiplerine en az 3 gol atması, sezonun 28-29. haftasında şampiyonluğu ilan etmesi ve bunu her sene sektirmeden tekrarlaması gerekecek.

 

5- Aykut yetenekli futbolcularla oynayamaz, illa vasatlar olacak  Bu eleştiri özellikle Alex’in gidişinden sonra yapılmaya başlandı. Ancak, aslında bu sezon Valbuena’da olduğu gibi, Alex de Aykut Kocaman’la birlikte 2010-11’de en iyi sezonunu geçirmişti. Kaldı ki, Uefa Kupası’nda yarı final yapan kadro da pek yeteneksiz sayılmazdı. Yani, aslında her asklı başında hoca gibi Aykut Kocaman da tabii ki daha yetenekli oyuncularla oynamak ister. Bu sezonki kadro için ise yetenek olarak tepedeki 4 takım arasında en kötü kadro olduğunu söylemek oldukça mümkün, ancak unutulmaması gerekir ki, tüm bu kadro Kjaer’in satışından gelen parayla şekillendirildi. 1 oyuncuyla kadro kurmaya çalışmak haliyle oldukça zor. Zaten, Giuliano ve Dirar haricinde ilk 11’deki oyuncuların tamamı geçtiğimiz sene oynayan oyuncular. Son haftalarda Soldado biraz daha Fernandao’nun yerine oynamaya başladı diye kabul etsek bile ilk 11’den 8 oyuncu geçtiğimiz sene Dick Advocaat’ın her maçtan sonra basının önüne attığı oyuncular.

 

Bu eleştiriler, ilk etapta aklıma gelen ve çokça yazıldığını/söylendiğini gördüğüm eleştiriler. Olabildiğince doğru olup olmadıklarını tartmaya çalıştık. Umarım, faydalı olabilir ve bazı klişelerin yıkılmasına yardımcı olabilir. Ancak, tabii ki “hiçbir kulak duymak istemeyen bir kulak kadar sağır değildir”.

mail: onur.ilimsever@abcspor.com

twitter: @onurilimsever

Son Haberler

ARTIK KROS DA BİZİM İŞİMİZ

Artık Kros da Bizim İşimiz 8 Aralık Pazar günü Türkiye önemli bir sınav verdi: SPAR Avrupa Kros Şampiyonası’na ilk kez ve...

Benzer Konular