Beşiktaş’ın BAY haftasına girmeden hemen önce rakiplerinin de kazanmasının ardından pazartesi günü oynadığı maçta Ankara’da rakibi Gençlerbirliği’ydi. Kazanmanın çok kritik olduğu bir deplasmanda Beşiktaş yine rakibine bir dakika dahi galibiyet umudu vermeden, net bir galibiyet almayı bildi. 90 dakika boyunca evsahibi ekibi kalesine yaklaştırmadı, ikinci bölgede yaptığı -bolca çalışılmış olduğu belli olan- ön alan presleriyle rakibinin rahat çıkmasına hiç izin vermedi. Oyunun büyük bölümünü domine etti ve puan farkının açılmasına izin vermedi.
Siyah-Beyazlılarda birçok eksiğin olduğu bir karşılaşmaydı. Savunmada Vida ve Montero, sol bekte ise iki alternatifi oluşturan Rıdvan ve N’Sakala yoktular. Buna ilaveten haftaiçi kupa maçının yıldızlarından olup, turun kazanılmasına çok katkı veren Oğuzhan da maçtan bir gün önce sakatlar kervanına katılmıştı. Ancak Sergen Yalçın’ın maç öncesi söylediği şey şuydu: “Evet bazı sıkıntılarımız var ama sezon başı yaşadıklarımızla kıyaslarsak bunlar fasa fiso! Eksikler varsa başka birileri oynar, bir şey olmaz…” Bir Teknik Direktör kendine ve takımına bu derecede güvendiği zaman hem kendi taraftarlarına, hem rakiplerine çok ciddi bir mesaj vermiş oluyor. Beşiktaş bu sezon Sergen hocanın bu “winner” karakteriyle hayat buluyor diyebiliriz.
Beşiktaş bu maça haftalardır eksikliğini eleştirdiğimiz hızlı başlangıcı nihayet yapmayı başararak başladı. Henüz 5. dakikada Ghezzal yaklaşık 25 metreden nefis bir vuruşla uzak köşeden doksana yakın bir bölgeye topu gönderip takımını öne geçirdi. Bu vuruşla hem bu sezon ilk golünü attı, hem de takımının bu sezon attığı en erken golü atmış oldu.
Bu golden sonraki 10 dakika içinde de Aboubakar’a iki tane mükemmel servis yaptı. Aboubakar birinde iyi indirip vurdu, savunma son anda araya girdi, diğerinde karşı karşıya kötü bir vuruş yaptı. Başka tehlikeli pozisyonlar da vardı, ancak Siyah-Beyazlılar farkı arttıracak pozisyonları haftalardır olduğu gibi yine cömertçe harcamaya devam ettiler. İlk yarım saatin ardından Gençlerbirliği biraz daha çıkabilmeye başladı ancak bir pozisyon dışında gole yaklaşamadılar.
İkinci yarıya da Larin, Ljajic, Ghezzal ve Aboubakar hücum dörtlüsüyle başladı Sergen hoca. Aboubakar birkaç haftadır form düşüklüğü yaşadığı yönünde eleştiriler alıyordu, ben buna katılmıyordum. Ancak bu maçta ciddi bir fiziki ve mental yorgunluk yaşadığını gözlemledim. Zaten 60. dakikadaki ilk değişikliklerde Cenk Tosun’a bıraktı yerini. 11 günlük maç arası dönemi en çok Aboubakar’a yarayacaktır. Hafif bir sakatlık yaşayan Ghezzal da yerini N’Koudou’ya bıraktı.
Son yarım saate girerken artan kar yağışı sahayı beyazlatmaya başlayınca Beşiktaş’ın alışıldık bilinçli futbolunu oynama şansı da azaldı. Ancak müthiş orta saha mücadelesiyle yine oyunun hakimi olmayı sürdürdüler. Özellikle Josef de Souza parmak ısırtan, müthiş bir performans gösteriyor gerçekten, ayakta alkışlıyorum. Rosier ligin en iyi sağ bek performansını göstermeye devam ediyor. Bugün sol bekte oynayan Dorukhan ve stoperde yer alan Necip de mevkiileri dışında gayet iyi idare ettiler. Necip’e zaten alıştık, ama Dorukhan’ın sağ bekten sonra sol bekte de kendi mevkiisinde oynar gibi rahat olmasını takdir ettim.
Her şey iyi güzeldi de, kötü olan şuydu ki; Beşiktaş yine bitiricilikte inanılmaz derecede yetersiz kalıyordu. Çoktan üç dört farka ulaşması gereken maç son 10 dakikaya girerken halen 1-0 sürmekteydi ve ağırlaşan sahada tesadüfi bir golle 3 puan kayıp gidebilirdi. Hocanın son dakikalara girerken son hamlesi Ljajic yerine Mensah, Larin yerine Töre oldu. Önce Ghezzal, sonra Larin ve N’Koudou ile yüzde yüzlük üç pozisyon kaçtı. Ve Beşiktaş nihayet uzatma dakikalara girmeden hemen önce soldan Dorukhan’ın getirip güzel bir ara pasıyla Cenk’e aktardığı topla farkı ikiye çıkartmayı başardı. Gol VAR incelemesine girdi, ancak ofsayt olan Gökhan Töre’ydi, geriden çıkan Cenk temiz bir gol atmıştı. Bu golün ardından doğan büyük boşlukları bir kez daha değerlendirdi Beşiktaşlı oyuncular. Sahanın her an her noktasında olan Josef, bir de asist yaptı, Cenk Tosun 5 dakika içinde 2. golünü de atarak neden transfer edildiğini ilk lig maçında gösterdi. Pozisyonlar bitiriciliği iyi olan doğru isimle buluşunca gol de gelebiliyormuş demekki! İyi başladı Cenk ve bu moralle daha çok katkı verecektir umarım.
Farkı arttıran gollerin gecikse de bugünlük gol yollarındaki beceriksizlikler kazaya yol açmadı. Ancak bir başka gün daha zorlu bir rakibe karşı aynı durum sıkıntıya yol açabilir. Aşırı gol kaçırma sorunu Beşiktaş için artık şakası olmayan bir dert olmaya başladı ve Sergen hoca bunu nasıl çözer ben de bilemiyorum!
Beşiktaş şampiyonluk yarışındaki rakipleriyle kıyasladığımızda çok daha üstün bir futbolla, çok daha tat veren galibiyetler alıyor. Diğer iki ezeli rakibinden en az bir tanesi her hafta bir hakem desteğiyle puanları toplarken ve keyif veren bir futbolu hiç oynayamazken Beşiktaş bunu yapmayı başarabiliyor. Buna karşın üç takımın halen aynı puanda olması da bu lige ne kadar büyük dış müdahalelerde bulunduğunu çok net şekilde gösteriyor. Bu böyle nereye kadar gidecek, Beşiktaş yönetimi artık bıkkınlık veren aciz sessiz kalma politikasını ne kadar daha sürdürecek, bu takım Sergen hocanın sırtında nereye kadar bunlarla baş edebilecek, bunu zaman gösterecek.
Dileyelim de hak edenin kazanmasına izin verilsin..
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu