Ohş yavrum, hepsi senin mi falan dersen kızı unut zaten. Demek istediğim tabii ki bu değil, namüstehcen bir iltifat ederdin yoldan geçen hatun kişiye; bu duruma laf atma denirdi literatürde. Maksat kızın dikkatini çekmekti. Baktın kızdan olumsuz bir tepki gelmiyor, bir gün de takip ederdin. Usulca arkasından yaklaşıp mevzuya girerdin ‘bir saniye bakar mısınız’ derdin. Sana belediye baksın diye favori bir olumsuz cevap vardı, hatun yapıştırırdı anında.. Salak saçma bir cevap işte, ne alakaysa? Belki de hala kullanılıyordur bu deyim. O dönem belediyeleri ticaretle uğraşmazdı, devlet babadan gelen parayla hizmet etmeye çalışırlardı, sana-bana bakacak durumu yoktu..
Şimdiki belediyeler bırak seni-beni koca orduya bakacak kadar güçlüler..Yüz bin kişiye iftar yemeği verdiler. Para gani.. Bildiğin tüccarlar, ali kıran baş kesen, tüm caddeler otopark.. Yetmedi, senden benden aldıkları parayla futbol takımı kurdular, sana bana rakip oldular.. Şampiyonluğa oynuyorlar Allah’ıma dinime.. Gelelim maça, İstanbul Başakşehir taş gibi takım.. Zor maç olacağı belli. Fenerbahçe’nin hocası Hollanda milli takımı ile anlaştı, Fenerbahçe lige havluyu çoktan attı, tribünler boş..
Maç ortada başladı, iki takım da kazanmak için çıkmış, karşılıklı ataklar, 10.dakikada Volkan Demirel’in harika kurtarışı derken Fenerbahçe oyunun kontrolünü alır gibi oldu, ancak ceza sahasına kadar gelebilen bir Fenerbahçe var.. Orta sahası ayağında top tutamıyor, presi gördüğü anda kendi sahasına pas atıyor.. Skretel ve Kjaer’in forvet hattına attığı paslar vardı ilk 20 dakikada.. 20.dakikadan sonra Fenerbahçe daha iyi oynamaya başladı.. Başakşehir orta sahasının baskısı da biraz azaldı.. Lens’i uygun vaziyette topla buluşturmayı başardılar ve her seferinde de etkili ataklar izledik..
Van Persie’nin değerlendiremediği biri çok uygun, iki tane pozisyon var.. Bir de duran topta Rvp’nin ayak koyup, kalecinin çıkardığı top var bu dakikalarda.. Fenerbahçe tam ritmini yakalamıştı ki; Emre’nin ceza yayından vurduğu şutu kaleci Volkan üstüne geldiği halde çıkaramadı ve Fenerbahçe önemli maçın ilk ayağında soyunma odasına mağlup gitti.. Kameralara yansıyan enteresan bir görüntü oldu. Golden sonra Kjaer hocasına doğru gitti, sinirli bir şekilde bir şeyler söyledi.. Bildiğin fırçaladı..
Fenerbahçe cephesinde durum bu.. Emre’nin attığı golden çok pişman olmuş gibi rol kestiği anlar da çok konuşulur.. Bir takımı, orta sahası şampiyon yapar.. Josef ve Topal’ın yanyana oynadığı hiç bir orta saha şampiyon olamaz.. Üretkenlikten çok uzak.. Şu Fenerbahçe’ye 35’lik Emre’yi koy, şu haldeki Fenerbahçe bile şampiyon olur.. İkinci yarıya Fenerbahçe istekli başladı ama bu skor Başakşehir’in sevdiği oyun şablonunu getirmişti.. Fenerbahçe’nin ileride kaptırdığı her top kontra yemesine sebep oldu..
60.dakikada Advocaat Alper-Ozan değişikliğine gitti.. Ozan en azından presçi ve tek pasçı. Bence girişi takıma olumlu yansıdı. Fenerbahçe daha olgun ataklar geliştirmeye başladı o dakikadan sonra ve Lens’in sağdan getirip ortaladığı topa Musa’nın vuruşu ve skora denge geldi..
Bu dakikadan sonra hocalar konuşur. Avcı konuştu.. Peşpeşe oyuncu değişiklikleri yaptı, adeta ben bu maçı alacağım dedi.. Etkili taraf tekrar Başakşehir oldu ve yine eski bir Fenerbahçeli Holmen’le tekrar öne geçtiler.. Fenerbahçe maçın son dakikalarında yediği gole RVP’nin vuruşuna, biraz da şansa Ozan dokunuşu ile attığı golle cevap verdi ve maçın normal süresi 2-2 bitti ve maç uzadı..
Uzatma dakikaları da heyecanlı geçti ama gol olmadı ve penaltılara geçildi. Bu kadar uzun süren seri penaltı atışları uzun zamandır seyretmemiştim.. Futbolcular ikinci tura başladı, iki kaleci de birer penaltı ancak kurtarabildi ve sağa sola atlamaktan helak oldular.. 10’a 9.. Josef in üstten auta giden penaltı vuruşu, Başakşehir’i finalist yaptı..
Penaltı işi biraz da şans işi.. Bu maçın buraya kalmaması lazımdı, deplasmandan avantajlı dönmüşsün, oyun planın başka bir şey olmalıydı.. Sezon bitmeden, başka bir takımla sözleşme imzalayan hocayla yola devam edersen, durum bu olur.. Karşılıklı anlaşırsın, yardımcı hocanla sezonu bitirirsin..
Bu arada bir üzücü haber de bu maç öncesi Kadınlar Basketbol Finalinden gelmisti. Hem de dünyanın en iyi 2-3 basketbolcusundan biri olan Candace Parker’ın 2 saniye kala “lise kariyeri de dahil, belki de ilk kez üst üste kaçırdığı 2 faul atışıyla”..!
Kara Çarşamba..Sağlık olsun..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907