KANAATSPOR’A FEGHOULİ FAZLA !!
Bazı dükkan isimleri var, işletme politikalarını direkt mesaj olarak tüketiciye geçirir. Mesela Temiz El Kasabı. Direkt bir hijyen vurgusu var. Bol Kepçe Lokantası, “elimizi korkak alıştırmadık, tabağı silme dolduruyoruz”diyor tüketiciye. Bu isimlerin kralını Bursa’da görmüştüm, çok da başarılı bulmuştum ancak tuhaf bir biçimde isim değişikliği yaptılar yıllar sonra: “Merhamet Pazarı”. Yerel bir market zinciridir, etiketlerine fiyat yazarlarken ne kadar vicdanlı davrandıklarının mesajını tabelalarında veriyorlardı. Ve bir de tabii ki mahallelerin vazgeçilmezi “Kanaat Bakkaliyesi”.
Sayıları giderek azalan, korunası, kollanası, hep var olması gereken, düğünümüzde küçük altın takıp, cenazemizde tabuta omuz veren, küsuratlı hesapları aşağıya doğru yuvarlayan, “bozuğum yok bir ara verirsin diyen”, paran yoksa da seni idare eden. Biz küçük bir işletme kurduk, tıngır mıngır hayat yolunda yuvarlanıp gideceğiz, zengin olmak gibi bir hayalimiz yok, fiyatlarımız da o yüzden makul demek istiyor bakkal amcamız. Toplumumuzda kanaat etmek bir erdem gibi sunuluyor. Sahip olduklarına şükretmek başka bir şey, geldiğin noktayı yeterli görmek çok çok saçma bir şey. Fenerbahçe transfer bombalarını art arda patlattı.
Transfer bitti denilirken şapkadan Ozan ve Volkan çıktı, tamam transfer kapanıyor derken şimdi de Sofiane Feghouli. Forumlarda dikkat ediyorum, Kanaat Bakkaliyesi’nin kanaatkar taraftarı “yok be abi, çok fazla oldu, gelmesin, hangisini oynatacaksın” diyor. Bunlar var ya bunlar hep Anadolu’nu çaresizliklerinin öğrettikleri, bir ülke halkınının çoğunluğunun yıllarca kanaat ederek yaşamak zorunda kalmasından. Yedek kalacak her futbolcuyu israf olarak görüyoruz. “Seneye de transfer yapalım, yeter, fitil yapalım bu parayı, seneye de bir iki yıldız alalım” diye tasarruf. Öyle iki tane yıldız futbolcuyla olmuyor işte. Kala kalıyorsun elemelerde. A’dan Z’ye kaliteyle donattın mı takımı Los Galacticos oluyorsun, Yasin çakmak’ların, İsmail Güldürenler’in ilk onbirde oynadığı takıma bir tane Van Persie, bi tane Anelka, Ortega falan alıp Avrupa’da başarı beklediğinde de Los Salakticos oluyorsun.
Hedefin büyükse, “ben Şampiyonlar liginde yarı finaller, finaller göreceğim”diyorsan yeter demeyeceksin. Van Persie’nin, Nani’nin, Volkan Şen’in kariyerinden bana ne ? 3-5 milyonu cebe koymayı biliyorlar, kariyerleri de başarı dolu, yeteneklerine kimse bir şey diyemez, hiç biri Fenerbahçe’den de büyük değil, çok çalışsınlar, adam gibi oynasınlar, yedek kalmasınlar. Gerçekten iyi olan oynar, formayı alır. Egoları yönetmek zor bir şey olduğu için Şenol Güneş alınmadı. Yerli transferinde bütün oyuncular Bursaspor’dan alındı. Çok doğru bir iş. İki oyuncu daha alınabilirdi hatta. Emre Taşdemir ve Serdar Aziz. Şenol Hoca’yı da alsan riski minimize eder miydin ? Ederdin. Şenol Güneş yerine Pereira tercih edildiyse ego yönetimi ve daha büyük hedefler için tercih edildi.
Ben Feghouli gelmesin diyenlere katılmıyorum, gelsin, hatta Robben de gelsin. Aziz Başkan seneye de 3-4 dünya starı daha transfer edeceğini şimdiden müjdeledi. Seneye Avrupa’nun tozunu atacağız, ihtiyacın varsa, alabiliyorsan, denk geldiği anda şimdiden al. Yok abi, para bizi bozar diye düşünenler de var ya, yok abi fazla yıldız bizi bozar diye mi düşünüyorlar ? Şimdi gelelim Sofiane Feghouli’ye. Sofiane Feghouli denilen adam Cezayir’li. Cezayir Milli takımının iki yıldızından biri. Henüz 25 yaşında. Fenerbahçe’ye uzun yıllar hizmet edebilir, iyi de bir profesyonel. Rahmetli Ciguli ile isim benzerliğinden dem vurup şaka yapmaya çalışanlar olacaktır; haklılık payı yok değil, Ciguli’nin lakabı Juguli adlı bir araba markasından gelir. Akordeonu çok hızlı çalabildiği için dönemin seri diye bilinen Rus otomobilinden esinlenerek Ciguli demişler.
Feghouli de La Liga’nın en hızlı futbolcusu: 1- Feghouli 35,53 km/h 2- Michel 35,42 km/h 3- Boka 35,2 km/ h Feghouli henüz 20’sinde Valencia’ya geliyor. İlk sezonunda kiralık olarak veriliyor. Sonrasında tekrar dönüyor Valencia’ya ve son 3 sezonun tamamını ilk 11 de oynuyor. Sağ kanat oynuyor, ofansif orta saha olarak oynuyor diyorum ve bir nokta koyuyorum. Pereira’nın oynatmak istediği sistemde 10 numara gibi bir pozisyon yok. 4-3-3 oynasa böyle bir pozisyon olacak, iki kanat için de iki tane santrfordan bozma kanat oyuncusu isteyecek. Pereira 4-4-2 oynuyor, 4-1-3-2’ye dönüyor zaman zaman. Orta dörtlünün 3’ününün de hem kanat hem de orta saha meziyetli olmasını istiyor doğal olarak. Diego da sol kanat oynayabiliyor ama seri ve hızlı özellikleri olmadığı için kimseye o pozisyonu oynayacakmış inancı vermiyor.
İşte Feghouli bu pozisyonu rahat oynar. Zaten Zidane benzetmesinden belli, adamın teknik kapasitesi yüksek. Çabuk ve etkili dribblingleri var. Dikine oynuyor. Asist yapmayı da düşünüyor. Bir YouTube videosu da ekledik yazıya, fikir sahibi olmanız adına. Geçen yıl 33 maç oynamış, 6 gol atmış, 8 de asist yapmış. Cezayir milli takımında ise 35 maçta 9 golü var. Fiziği fena olmayan bir oyuncu, fiziğinden beklenmedik bir sürate sahip. Hava topları çok etkilidir diyemeyeceğim. Oyun stilini Deivid’e benzetmek mümkün ama kalitesi çok yukarıda, piyasa değeri 16 milyon. Fenerbahçe’nin 8-10 Milyon Euro arasında bir rakama transferi bitirdiği söyleniyor.
Son bir not: gol sevinci Moussa Sow ve Demba Ba da olduğu gibi “Secde”. Ayağını yorgana göre uzatmak, müsriflik, kanaatkar olmak hepsi ayrı ayrı şeyler. Bu takımın adı Kanaatspor değil, Fenerbahçe. Fenerbahçe asla kanaat edecek bir kulüp değil, taraftarı da kanaatkar olmamalı.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
