
•Anadolu Efes özellikle ilk periyotta Granger’ın penetrelerini ve ikili oyunlar sonrası Dunston’ın devrilmelerini çok iyi kullandı. Tabii Pınar Karşıyaka’nın Iverson’ı tercih etmeyip Gabriel ve Palacios ikilisi ile oynaması da Efes’in istediği alanı bulmasını sağladı. Koç Sarıca bunun çözümünü 2. periyodda önce Iverson’ı oyuna alarak 2-3 alan savunmasına dönerek ardından da adam paylaşımlı alan savunmaları ile buldu. Bu şekilde boyalı alanı daralttılar ve Efes’in bu hamlesine cevap verdiler ki bu nedenle gece ve gündüz kadar farklıydı ilk iki periyod. Karşıyaka maçı bu savunma ile kafa kafaya getirdi. Bu bölümde kısalara baskıyı da çok iyi yaptı Karşıyaka. Kenan ve Soner’den istediği verimi alamayan koç Sarıca bol bol Muhammed-Justin-Can üçlüsünü kullandı. Josh’ı da 4 numarada kullanarak Efes’i denge basketbolundan çıkarmayı başardı.

•Maçın en kritik anları da Heurtel ve Granger’ın birlikte sahada oldukları bölümlerdi. Heurtel’tin yaptığı yanlış seçimler, Karşıyaka’nın alanı daraltması sonucu duvara toslayarak biten aşırı zorlamaları Efes’in hep ritimden çıkmasını sağladı. Onun direksiyonda olduğu anlarda Granger da oyundan düştü. Maç sonunda yaptığı “acemice” top kaybı da Efes’i kupadan ediyordu.
•Uzun rotasyonunda Efes’in kullandığı 93 doğumlu Ahmet özellikle 3. periyodda sahada kaldığı sürede hiç sırıtmadı ve hem savunmaya sertlik getirdi hem de alçak postta aldığı topları skor bulamasa da hep olumlu kullandı, Karşıyaka uzunlarını çok yıprattı. Brown ve Saric’in verimsiz olduğu bir maçta Dunston’ın en büyük yardımcısıydı.

•Anadolu Efes Diebler’dan 3 sayı katkısı alamayınca çok zorlandı çünkü Karşıyaka özellikle Josh Carter ile 2.periyottan itibaren ciddi bir katkı almaya başladı yay gerisinden ki maçın x-faktörü olma yolunda en büyük adaydı Josh Carter. Ancak Anadolu Efes’te de 3.periyotta sahneye maça da isabetle başlayan Birkan çıktı. Tecrübeli oyuncu takımı ne zaman hücumda pas ritmini bulsa topu ona ulaştırsa 3 sayı isabetini buldu, özellikle maçın bitimine 6 dakika kala Justin Carter ile sergiledikleri 3 sayı düellosu izlemeye değerdi.
Maçın MVP’si de seçilen Birkan geçirdiği kritik sakatlık sonrası bize ne kadar profesyonel bir oyuncu olduğunu ve çalışma ahlakının ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha gösterdi yaptığı bu geri dönüşle. Kariyeri boyunca istikrarsız bir şutör olduğu için eleştirilen Birkan bu maçla beraber çalışarak bir “keskin nişancı” olunabileceğini göstermiş oldu.

•Maç boyu savaşan ve ribaundlarda etkin olan Dunston, maçın son bölümünde de sahnedeydi aldığı hücum ribaundu sonrası zamanında yaptığı bitirişle kupayı da Anadolu Efes’e getirmiş oldu.
Seyir zevki yüksek ancak basketbol kalitesi adına düşük olan ve özellikle pota altı savunmalarının sınıfta kaldığı maçta bireysel performanslar ön plandaydı. İki takım da eksiklerine ve tam olarak hazır olmamalarına rağmen mücadeleleri ve sahaya koydukları enerji ile sezonun ilk finalinde tebriği hakettiler. Ama tabii ki alkışlar ve tebriğin büyüğü Birkan ile Anadolu Efes’e.
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz