Bu sezon Euroleague’de ülkemizi temsil eden iki takımın karşı karşıya geldiği maçın ev sahibi Darüşşafaka Doğuş’tu. Fenerbahçe’de omuzundaki sakatlığı devam eden Udoh kadroda yer almazken, ev sahibinde ise eksik yoktu. Lige şampiyonluk parolası ile başlayan iki kaliteli kadro iki tecrübeli koçun yönetiminde maça savunma odaklı bir yapıyla başladılar.
Koç Mahmuti Fenerbahçe’nin temposunu düşürmek ve kontrol altında tutabilmek için gerek Serhat’la gerek Gordon ile hep 1 numara üzerinde baskı yapılmasını sağladı. Özellikle ilk yarıda bunu başarılı bir şekilde yerine getiren Darüşşafaka Doğuş, Fenerbahçe’nin yarı saha hücumlarında ritmini bulmasını ve akıcılığını sahaya yansıtmasını engelledi. Baskılı savunma karşısında top çevirmekte zorlanan ve birebirler sonrası yanlış tercihlere kalan sarı lacivertliler maça kötü başladılar. Serhat savunmadaki görevini başarılı bir şekilde yerine getirdiği gibi hücumda da maça etkili başladı ve topu iyi çeviren, karşısında baskı görmeyen Darüşşafaka Doğuş’un en etkili ceza atıcısıydı.
Udoh’tan yoksun sarı lacivertliler ise topu sürekli Vesely’e indirmeye ve onun atletizminden faydalanmaya çalıştılar. Özellikle Antic’i yüksek postta kullanarak hem orta mesafe şutlarından hem de içeriye indirdiği paslardan yararlanmak istediler. Ancak parmağındaki sorunu tamamen atlatamayan Makedon oyuncu hücumda günün etkisiz isimlerindendi. Vesely ile aralarındaki pas trafiğini sağlaması ve maçın ilk bölümlerinde Bjelica’yı sert ve kararlı savunması ile geri püskürtmesi ise sahaya koyduğu önemli artılardı. Onun oyunda olduğu dönemlerde üç saniye içerisinde kapladığı alanı da çok iyi kullanan Fenerbahçe ribaundlarda her iki pota altında da üstünlük kurdu gerek Kalinic gerek de Vesely ile.
Darüşşafaka’nın maç boyunca en iyi yaptığı şeylerden biri topu Semih’e indirmekti. Bu sayede ilk periyotun sonunda da Vesely’e ikinci faulünü aldırmayı başardılar. Ancak genç Ömer ve Barış’ın oyuna girdiklerinde savunma sertliğini düşürmemeleri, geri adım atmamaları pota altında Daçka’nın işini zorlaştırdı. Maç boyunca üç sayılık atışlarlada da yüzdeli oynayamayınca Fenerbahçe’nin pota altına gömülmesi ile beraber hücumdaki verimleri iyice düştü.
Ev sahibinin rahatladığı ve maçta üstünlük sağladığı anlar ise Harangody-Slaughter ikilisinin birlikte sahada olduğu dakikalardı. Harangody, Bjelica’nın aksine Antic’e karşı sertlik konusunda cevap verebildiği gibi savunmada da Darüşşafaka’nın sürekli adam değişebilmesine olanak sağladı. Slaughter da aynı şekilde hem her perde sonrası adam değişerek Fenerbahçe’nin potaya gitmesini engelledi hem de hücumda atletik özellikleri sayesinde ikili oyunları etkili bitirmeye başladı, Vesely’i savunmada oldukça zorladı.
İlk yarıda tempoyu kontrol altında tutan Daçka’nın aksine ikinci yarıda kontrol Fenerbahçe’nin eline geçti. Bunun en büyük nedenlerinden biri ev sahibinin oyun kurucular üzerindeki baskıyı azaltması ve unutmasıydı. Bogdanovic’in etkili başladığı maça ikinci yarıda devam etmesi, hücumda Vesely ile forvetten oynadığı ikili oyunlar da hücumda Fenerbahçe’nin kilidi açmasını sağladı. Ayrıca ilk yarıda Fenerbahçe’yi ayakta tutan isim Datome de ikinci yarıda önemli katkı verdi ve yine 3 numarada oynadığında etkili oldu.
Savunmada ise Vesely’nin potasını kapatması ve kısaların yaptıkları baskı ile ilk yarının aksine Darüşşafaka’yı potadan uzak tutmaları sarı lacivertlileri bir adım öne taşıdı. Bogdanovic savunmada da takımı adına önemli işler yaparken ilk yarının sessiz isimlerinden Kalinic de savunmada fark yaratan isimlerden oldu. Özellikle pota altında Daçka uzunları ile mücadelesi ve ribaundlara katkısı çok önemliydi.
Dixon’ın sahada olduğu her an yine Fenerbahçe’nin hanesine yine eksi olarak yazıldı! Fenerbahçe’nin pas trafiğine çomak soktu ve set ritmini düşürdü. Ayrıca savunmada sürekli onun üzerinden oynayan ve ters eşleşmeyi bulan Darüşşafaka bir çok kolay baskete imza attı. Sloukas ise hem penetreleri ile hem de öncelikle ikili oyunları organize etmeye çalışmasıyla takıma 1 numarada değer katan isim oldu. Özellikle ikinci yarı ile beraber kısalara yapılan sert savunmanın ve baskının da lideriydi Yunan guard. Hücumda bulduğu boş şutları sokmaya da başlayınca hazırlık maçlarında izlediğimiz temposuna ulaşmış ve yine çok verimli oynayan Sloukas’ı sahada gördük, bitime 20 saniye kala attığı üçlükle de takımına galibiyeti getiren isim oldu.
Yay gerisinden sadece %24 ile oynayan Fenerbahçe, sürekli adam değişerek savunma yapan bu nedenle uzunları potadan uzaklaşan Darüşşafaka Doğuş’a karşı kısaları ve forvetleriyle ribaundlarda ezici bir üstünlük sağladı (40-27), Darüşşafaka 4 numaradan bu katkıyı alamadı. Fenerbahçeli oyuncular ilk etapta zorlandıkları bu adam değişmeli savunmaya karşı ribaundlarda sağladıkları üstünlükle maçın sonunda artıya geçmeyi başardılar.
Basketbol kalitesinin düşük ama mücadelenin beklendiği gibi Euroleague seviyesinde olduğu maçı, sarı lacivertliler ikinci yarıda gösterdikleri savunma direnci ve Sloukas ile Vesely’nin liderliğinde yakaladıkları verimli hücumlarla kazanmayı bildiler.
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz