Türkiye U18 Kadın Milli Basketbol Takımı son olarak Litvanya’ya da yenilerek B Klasmanı’na düştü.
Bu sonuç sürpriz oldu mu? Kesinlikle hayır! Daha önceki yazılarıma bakarsanız bu konudaki fikirlerim de nettir. Türkiye A Milli Kadın Basketbol Takımı son yıllarda önemli başarılar kazandığı için ve Galatasaray-Fenerbahçe-Kaski Avrupa Kupaları’nda başarılı oldukları için medya da bu konunun üzerine gitmedi.
Halbuki, Türkiye Kadınlar Basketbolu’ndaki düşüş çok barizdi, alttan yetenekli oyuncular gelmediği ortada. ‘Genç Türk basketbolcusu’ denince akla gelen isim kim? Olcay Çakır. Nedeni de şu, Olcay 2013 WNBA Draft’ında son sıralarda seçilmişti, o günden bugüne Olcay oynama şansı bulabildi mi? Hayır! Fenerbahçe ve A Milli Takım kadrosunda var ama maçlarda ya hiç oynamıyor, ya da 3-5 dakika civarında oynuyor.
A Milli Takım’ın aday kadrosuna bakalım; ’88 doğumlu Bahar ve ’90 doğumlu Tuğçe Amerika’da eğitim gördüler de kendilerini geliştirdiler. ’86 doğumlu Işıl’ın önceki yıllarda nasıl yerden yere vurulduğunu, alay konusu olduğunu hepimiz biliyoruz, bırakın sporcuyu, kadın sporcu bahsettiğimiz kişi! Işıl’ın yerindeki genç kadın basketbolcular için bu hakaretlerin çeyreğini duymak bile basketbolu bırakma sebebidir ki çoğu genç kadının da spordan böyle koptuğuna inanıyorum.
A Milli Takım aday kadrosuna baktığımızda Bahar ve Tuğçe dışında 25 yaş altında önemli bir oyuncu göremiyoruz. Milli Takım bu eksiğini nasıl kapatıyor? Devşirerek! Altyapından oyuncu çıkmadığı için 2012 yılında Türkiye’yle hiçbir alakası olmayan Quanitra Hollingsworth’u devşirdik ama o da yetmedi. Yanında oynayacak oyuncu da yetiştiremediğimiz için şimdi de Latoya Sanders’ı devşirmenin peşindeyiz.
İşin sosyolojik tarafına da bakmak lazım; U18 takımında oynayan oyuncular ’96-’97 doğumlu oyuncular. Bu kızların çocukluk dönemlerinde Türkiye’nin nasıl bir dönemde olduğunu biliyoruz. Bahsettiğimiz sporcular da kadın ve sporda fazla ilerleme şansı olmayınca aileleri tarafından başka alanlara teşvik edilmeleri normal. Işıl konusunda bahsettiğimize de geri dönelim. Bir kadın basketbolcu Galatasaray’da veya Fenerbahçe’de forma giydiği zaman deplasmana gittiğinde 40 dakika boyunca küfür yiyor, o da yetmiyor, en ufak hatasında kendi taraftarı tarafından da alaya alınıyor, sözleşme görüşmeleri yaparken de kulüp tarafından saygı gördüklerini söylemek zor.
Ulusal medyamız bu konuyu umursamıyor ama gelecek yıllarda özellikle Milli Takım seviyesinde inanılmaz bir düşüşe geçeceğimiz bariz bir şekilde ortada. Şimdi kadroda Işıl-Birsel-Nevriye-Esmeral gibi tecrübeli ve yetenekli oyuncular olduğu için sarsılmıyoruz ama 2016 ve sonrasında A Milli Takım seviyesinde oyuncu bulmamız ve başarılı olmamız imkansıza yakın bir ihtimal!