KAÇAN BALIK BÜYÜK OLUR, KAÇAMAYAN IZGARA !

Bir Bilge der ki; “Hayatınızda hiç uçak kaçırmadıysanız, havaalanlarında çok beklemişsiniz demektir “
Karşımıza çıkan her fırsata yeni gelin gibi atlamayın manasına söylenmiş bir aforizma.
Peki ya hasbel kadar elimize geçen fırsatları kolay harcamalı mıyız ?
Pek tabii ki harcamamak lazım, kolay harcadığımızda gözümüzdeki değeri artarak artar, olduğundan daha büyük bir kıvama gelir, pişmanlığımız daha da büyür.
Literatürde buna “kaçan balık büyük olur” derler.
Bugün anlatacağımız konu kaçan iki tane balık ve bu iki balığın ligin kaderini şöyle veya böyle nasıl şekillendireceği ile ilgili.
Yazılarımı takip edenler, çok iyi bilirler ki yaklaşık bir senedir papağan gibi tekrarladığım 3 transfer isteğim vardı.
Orta sahaya bir virtüöz, Diego, Valbuena gibi bir orta saha.
Sağolsun yönetim Diego’yu aldı. Henüz arzu  edilen faydayı sağlamadı, hala arkasındayım, inancım tam.
Biraz ürkek ve risk almıyor, ayağa kafa koymuyor ama önünde oynayan üçlü blokla bir türlü istenilen şeyleri de gerçekleştiremiyor. Sanki Valbuena da olsa farklı bir şey olmayacak, Kuyt, Iyi Mü’min Moussa ve Emenike resmen dökülüyorlar.
Bu takıma bir tane adam gibi santrfor şart dedik, isim de verdik.
Demba Ba dedik.
Neden dedik, iyi Mü’min Moussa’nın kankası. Transferi kolay görünüyor, Moussa’nın da performansını artırır dedik.
Sakat dediler, onu dediler bunu dediler.
Beşiktaş formasıyla çıktığı 17 maçta 15. golünü attı.
Hayırlı uğurlu olsun mu desem geçmiş olsun mu bilemedim!
Takip edenler çok iyi bilir, çok iyi anımsar tüm sene boyunca Jimmy Durmaz dedim, başka da bir şey demedim. Kuyt için mükemmel bir alternatifti, mükemmel bir hamle oyuncusuydu, hem de yerli statüsündeydi, görmezden geldiler, yazık oldu. Yazık olduğu da ortada.
Dünyada bir tek Demba Ba mı var ? Yok tabii ki, basarsın parayı bi tık üstünü alırsın.
Ara transferde oyuncu alınmaz diye bir kâide yok.
Bir tek Jimmy mi var bu dünyada? Bi dolu Jimmy var ama yerlisi az. Bulursun alırsın.
Fenerbahçe isterse alır. İster mi acaba ?
İstememek gibi tarihi bir hata daha yapılır mı ?
Beşiktaş şampiyon olursa kesinlikle Demba Ba farkıyla şampiyon olacak ve Demba ba ligin kaderini etkilemiş bir transfer olarak tarihe geçecek!
Bir futbol takımına teknik direktörün katkısı nedir, hep tartışıldı.
Bunu bilimsel anlamda yüzdesel olarak ifade edecek matematiksel bir değer yok.
Adamın gelişiyle neleri değiştirdiğine bakıp siz bir karar verirsiniz.
Lig devam ederken gelen hoca değişikliği takımın motivasyonu yani maç kazanma arzusunun değişimi ve hocanın oyun felsefesinin takıma yansımasıyla olur. Maç içindeki teknik müdahaleler ve oyuncu tercihleri de cabasıdır.
Demek ki azımsanacak bir etki yok ortada aksine oldukça büyük.
Camianın içinden yetişip yetişmemesini, daha evvel şunu dediydi bunu dediydi gibi değerlendirmeleri bir kenara bırakın.
Ersun Yanal şu an Türkiye’nin en iyi yerli hocasıdır. En formda hocasıdır.
Evet, teknik direktörlerin de form grafikleri vardır tıpkı futbolcular gibi.
Vahid Hoca’nın kurduğu ama berabere kalmaktan başka hiç bir icraatı yapamayan Trabzonspor takımına önce ruh verdi.
Özgüven verdi, camiaya bir heyecan verdi. Trabzon şehri tekrar futbola kitlendi.
Onlar için Ersun Yanal Turkish Mourinho’dur artık.
Ersun Yanal’ın koşmak, doksan dakika mücadele etmek, sürekli atak oynamak, doksan dakika gol aramak ve risk almak üzerine kurulu oyun felsefesine ben aşığım.
Galatasaray’ı Trabzonspor perişan etti deplasmanda. Camiada deprem yarattı.
Ardından Kharkiv maçında 10 kişi kaldıktan sonra risk alıp maçı çevirdi.
Gençlerbirliği maçında 3’ü bulmuş hala forvet alıyor oyuna. Cardozo kendine geldi.
Öyle veya böyle 9 golü attı Trabzonspor ve iyi top oynuyor.
Ersun Yanal’ın Trabzonspor’u şampiyon yapabileceğine de zerre ihtimal vermiyorum.
Camialar şampiyon olur, seyirciyle, teknik ekibiyle, yöneticisiyle ve kadro kalitesiyle.
Bunlardan biri eksik olduğunda da o camia şampiyon olamıyor, teknik direktör de bu zincirin bir halkası iste.
Ne önemini abartmak lazım ne de önemini küçümsemek lazım.
Ersun Yanal üç büyüklerden hangisinin başına gelirse 2 seneye varmaz şampiyon yapar.
İyi top oynatacağı ise muhakkak.
Fenerbahçe fizik ve kondisyon anlamında spor eleştirmenleri tarafından yerden yere vurulurken Trabzonspor son maçta 120 km koşmuş.
Burdan selam olsun Bolu Bey’ine!!!
Yani Ersun Yanal da kaçan bir balıktır ve küçük bir balık değildir.
Fenerbahçe kendisi gönderdi, evet benim içim sızlıyor ama Ersun Yanal Balığı en çok da Galatasaray için kaçan balıktır.
15 günle Ersun Yanal’ı Trabzon’a kaptırdılar.
Galatasaray Ersun Yanal’ı almış ve bir de şampiyon yapmış bi düşünün hele.
Eyvah, eyvah, eyvah ! Düşünebiliyor musunuz halimiz nice olurdu ?
Valla da Billa da Allah korudu diyorum!
Hep beraber kaçan balıkların ligi nasıl şekillendireceğini göreceğiz.
Kaçan balık büyük olur dedin mi, kaçamayan da ızgara olur derler.
Izgara mı olur tava mı olur bilmem ama tek temennim kaçan balığın bizim bi tarafımıza kaçmamış olması!!!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

bruno.monte@abcspor.com