Fenerbahçe Beko için her geçen hafta, her geçen maç kabus niteliğinde yaşanmaya devam ediyor.
Takım olmuşken, yılların alışkanlıkları sürerken, kazançlı kontratlar yenilenmişken sezon başı yapılan oyuncu ilaveleri ki, ilaveden ziyade pastanın çileği kıvamındaki takviyeler süre geçtikçe düzen içinde kendilerine yer bulmakta zorlanıyorlar.
Açıkçası hala ve ısrarla üzerinde durulması gereken konu Fenerbahçe Beko’nun geride kalan 8 haftada aldığı 2 galibiyetten ziyade eski oyuncuların, yeni gelen oyuncularla neden hala bir takım kıvamına gelemedikleri !
Burada coach en son eleştirilecek kişi. Dünya ve avrupa basketbolunda inişte olan oyuncuları alıp iyi kontratlar ,iyi yaşam koşulları sağlayan O. Antrenmanda düşük performans gösteren veya sakatlıktan yeni dönen oyuncuyu riske hiç bir zaman atmayan O. 5 yıldır üst üste yaşattığı dörtlü final keyfi, dünya da tanınırlık bir yana geçmişinde gerçekleştirdikleri ortadayken bu yaşananları tanımlamak gerçekten zor.
Ömer Onan’ın gidişinden bu yana kenarda ve kulüp yönetiminde ki şubeye karşı tutum sadece Obradoviç oradaysa yapar bir şeyler ki ( bu tanımlamayı Sayın Ali Koç bizzat yaptı ) hani yanlış değil yanlış oğlu yanlış desek yeri.
Evet şubeyle ilgilenecek kişi tıpkı Ömer Onan gibi yeterli ehliyete sahip olmalı, Obradoviç’le ve Gerardini ile aynı dilde konuşabilmeli ki, kriz zamanları kolay aşılsın.
Vesely, Laugverne, Ahmet üçlüsünün hem kendilerine, hem kulübe hem de coach’a saygı duyarak işlerini layıkıyla yapmaları gerekiyor. Eğer Vesely hala sakatlığı üzerinden atamadıysa dizinde voleybolcu dizlikleriyle sahaya çıkmamalı. Keza Laugverne boş gözlerle etrafı seyredip bitse de gitsek modunda sahaya çıkmamalı..
Sorular ve sorunların kolay çözülmesi için coach’un çözümleri kabul görmeli…
#BuSeneOSene
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan
