https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

INVINCIBLE*

Okunması Gerekenler

gorkem1INVINCIBLE*

Öncelikle ilk resmi maçını yaptığı 20 Ağustos’tan bugüne 105 gündür hiçbir resmi maçta mağlubiyet yüzü görmeyen Beşiktaş’ı alkışlayalım. Dile kolay, 3,5 ay, Şampiyonlar Ligi dahil hiçbir maçta sahadan boynu bükük ayrılmamış bu takım her türlü övgüye layıktır benim gözümde. Helal olsun! Bu arada U-21 maçında rakibi Fenerbahçe üç oyuncu değişikliği hakkını kullandıktan sonra bir oyuncusu sakatlanınca bir oyuncuyu kenara alan Yasin hocaya da helal olsun!

 

fb-bjk-kadroBu akşama gelirsek futbolun güzelliği adına hiçbir şey yoktu ama korakor bir mücadele ve sinir harbi vardı. Geçmişin hatalarından büyük dersler çıkaran Şenol hoca o kadar mantık adamı olmuş ki, o kadar yoğurdu üfleyerek yiyor ki hiçbir sürprize yer bırakmak istemiyor. Bu maçta alınacak 1 puan Beşiktaş için yeterliydi çünkü deplasmanda ve istim üzerinde bir takıma karşı 4 puan önde giriyordu ve bu avantajı korumak istedi. Sonuçta başardı da. Zaten maçtan önce her ne kadar gönlümden 11 yıllık galip gelememe serimizi bozmak geçse de 1 puanı kabul eder misin diye sorsalar tereddütsüz ‘Evet’ derdim. Çünkü ben de yıllar geçtikçe ve yaş ilerledikçe Şenol hoca gibi ‘mantık adamı’ oldum. Sonuçta 2005 yılında Fenerbahçe’yi 4-3 yendik ama veridği büyük haz dışında bize ne faydası oldu? Bugün Fenerbahçe’nin en iyi hali bizim en kötü halimizi yenemediyse bu ligde bize ekmek çıkar.

 

fb-bjk-3Beşiktaş geçen yılki Gomez ve Sosa’yı çok arıyor ama kalede Fabri o kadar olumlu bir fark yarattı ki hele maçın başında topa parmaklarının ucuyla dokunup müthiş bir refleksle dönerek yaptığı kurtarış olağanüstüydü. Takıma büyük güven veriyor ve modern bir kalecinin sahip olması gereken ayak hakimiyeti de var. Defansın göbeğindeki Tosic-Marcelo, sağ bekte Gökhan da çok etkiliydi. 45 bin kişi önünde bu kadar baskıya karşı Sarı Lacivertlilerin kırmızılı kuzenlerine kıyasla gösterilen direnç de takımın ‘Taş’ gibi olduğunu bir kez daha gösterdi. Evet hücumda inanılmaz etkisiz bir performans sergiledik ama karşımızda son derece kaliteli ve güçlü bir takım vardı ve deplasmandaydık, daha çok üç puana ihtiyacı olan da rakibimizdi. Dolayısıyla sonuç gayet güzel, yerinmeye hiç gerek yok. Bunun daha ikinci devre İnönü’sü var, orada belli olacak ak koyun, kara koyun. Zaten maçtan önce tahminim beraberlikti ama bu kadar kısır bir oyun beklemiyordum. Bu arada Fenerbahçe sanırım yıllardır kendi sahasında hakem desteğine çok alışmış olmalı ki bulamayınca bazı fanatik taraftarları hakeme saldırmaya başladı. Oysa bana göre hakemin maça etki eden bir hatası yoktu.

 

fb-bjk-6Beşiktaş bir kritik maçta daha ne hayal kırıklığı yarattı, ne de bizleri büyük sevince gark etti. Yine oynaması gerektiği gibi oynadı, yine alması gereken asgari sonucu aldı ama artık zurnanın zırt dediği yere geldik ve maçtan önce de söylediğim gibi Beşiktaş için çok daha hayati olan Dinamo Kiev maçına geldik. İşin ilginç tarafı, o maçta da berabere kalırsak ve Napoli Benfica’yı yenerse gruptan çıkıyoruz ama o maçta beraberliğe oynama lüksümüz yok. Kendi göbeğimizi kesmemiz gerekiyor ve eğer hücumda bu kadar etkisiz olmazsak Salı günü tarih yazabiliriz.

 

Bu maçın öncesinde mükemmel bir M.City – Chelsea ve ardından yüksek tempolu bir El Clasico izledikten sonra ligimizin içler acısı halini görmek tabii ki üzücüydü. 600 milyon dolar değer biçilen ‘Süper(!)’ ligimizde koskoca bir maç boyunca ne heyecan, ne de pozisyon vardı. Sadece bizim gibi hasta taraftarların iflah olmaz aşkı ve tutkusu bu maçı izletirdi. Salı günü annemizin bu hormonlu ligi yerine şampiyonların liginde devam edersek sınıf atlarız. Hadi rastgele!

*Invincible: Yenilmez

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: gorkem.isik@abcspor.com

twitter: @saturnocontro3

 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular