https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

İKİ YAKA BİR ARAYA GELMEDEN ÖNCE…

Okunması Gerekenler

efeNBA’de virajlar birer ikişer atlanıyor. Sıra geldi, Konferansların en büyüklerini belirlemeye. Evvela yarı finallerin minik bir özet geçelim, ki yeni neticelerimiz sıhhat bulsun.

GSW 4 – 2 MEM: Beklentilerimizi karşılayan bir mücadele seyrettik. Memphis, savunmacı kimliğinin ne kadar değiştiğini ispatlasa da, Tony Allen’ın aksi yöndeki ısrarları sayesinde 2 maç kazanmayı başardılar. Açıkçası Mike Conley’nin yaşadığı talihsizlik Memphis’i epey aşağıya çekmiş olabilir, fakat burada Curry ve yaverlerinin winner’lıkta sınıf atladığını da es geçmeyelim. Böylelikle, aslan payını Golden State’e verip, tebriklerimizi iletebiliriz. Memphis’in bench katkısı ise Tony Allen’ın sakatlığı ve Conley’nin istikrarsızlığı sebebiyle aşırı yükleme yaşadı ve Oakland’lı rakiplerine karşı avantajlarını kaybettiler.

houstonHOU 4 – 3 LAC: Yine Clippers, yine bir 7. Maç. Bu sene Clippers kadar yıpranan kaç takım vardır, bunu kestiremeyiz. Lakin Clippers bu sefer istediğini elde edemedi. DeAndre Jordan’ın skora yönelik tüm handikapları Dwight Howard’da da duçar olunca, Clippers şansının döndüğünü düşünmüştü belki, fakat rakipteki durgunluğun yegane sebebinin Harden olduğunu göremediler. Harden, bir MVP adayına yakışacak şekilde oynadıkça, Houston kazandı. Gördük ki, Harden vitesi büyüttükçe Houston kazanıyor. Aksi halde, Ariza, Josh Smith, Brewer, Jones, Howard ve Terry’nin ortaklaşa kurdukları sehem biçare kalıyor. Benchte Smith, Jones ve Brewer gibi silahlar varken, Houston ritmini kaybetmeden yoluna devam etti, Clippers da bir başka seriyi 7. Maça taşıdığıyla kaldı.

CLE 4 – 2 CHI: Serideki dengeler her maç tepetaklak oldu. LeBron, rezil rüsva kabul edilecek 3 sayı yüzdesine rağmen, Irving ve JR Smith’in teklediği her yerde takımını layıkıyla taşıdı. Eğer Gasol’un sakatlığı olmasa Chicago daha etkili olur muydu, bunu hep tartışabiliriz. Gelgelelim, skor yönünden bir anlam ifade eden yegane uzununu kaybetmek, Chicago’ya asıl kuvvetli olduğu yerde, yani boyalı alanda büyük hezimet yaşattı. Cleveland bu noktadan sonra Noah, Mirotic ve Gibson’ı iyi yıprattı. Üzerine bir de Dellavedova ve Thompson’dan hiç umulmadık bir bench katkısı alarak seriyi altı maçta noktalamayı başardı Cavs. Hatırımızda hep JR Smith ve antikalıkları kalacak olsa da, bu husus, Cleveland’ın gerek hakkıyla gerek de şansının yardımıyla Konferans Finali’ne çıktığı gerçeğini değiştirmeyecek.

hawksATL 4 – 2 WAS: Gördüğümüz en keyifli seriydi. Son maçta clutch player’ların pîri üstadı Paul Pierce’ın son saniye basketi geçerli olmalı mıydı, olmamalı mıydı? Çok tartışacağız. Bence, basketin verilmesi gerekirdi. Gelgelelim, bu kadar başa baş giden bir seride John Wall’ın yokluğu ve Ramon Sessions gibi bir devrik öndere bel bağlamış olmanın Wizards’a pranga vurması çok şeyi değiştirdi, orası kesin. Atlanta, oyunun kısırlaştığı anlarda, düğümü ilginç ve şanslı hücumlarla çözdü ve şimdilik büyük oyuncu eksiğini telafi etti. Bu bakımdan DeMarre Carroll’un artan performansına çok şey borçlular. Ayrıca Teague ve Korver’ın henüz bu seviyelere hazır olmadığını da anladık. Wizards, Wall’un yokluğunda kaybettiklerini, Otto Porter’ın nihayet formasının hakkını vermesiyle biraz kazanmış  görünse bile, Wall’un yerine Sessions ile oynamanın dayanılmaz hafifliği azizliğini gösterince, arzu ettikleri yerden koptular. Eğer Wall seride bir – iki maç daha fazla oynasaydı, Pierce bu kadar yalnız kalmazdı. Pota altında Nene ve Gortat parlarken, yedekleri aynı ayarı tutturamadı ve Hawks’ın Antic – Millsap – Horford’tan müteşekkil pota altına bariz üstünlük kuramadı. Kazanan, Hawks oldu.

 

Şimdi, ülke müsameresinde iki yakayı temsil edecek sınıf başkanlarının nasıl belirleneceğine bakalım:

 

CURRY HARDENGolden State Warriors – Houston Rockets: Burada bizi bir 7. Maç bekliyor. İki takım da sağlam savunma yapıyor ve benchleri kalburüstü bir verim kalitesi arz ediyor. Bir tarafta Curry – Thompson duosu, yani Splash Brothers; diğer tarafta ise Harden ve saz arkadaşları sahne alacak. İçeride Bogut – Speights – Ezeli pivot rotasyonu, bir türlü adam akıllı yedeklenemeyen Dwight Howard’ı gerektiği gibi yorabilir (ne Capela ne de Dorsey’den yâr olmuyor Rockets’a; Motiejunas da halen sakat…); bench bakımından ise, K-Pap, Brewer, Terry ve Josh Smith (veya yerine göre Terrence Jones), sayıca Golden State bench’inden daha az olsalar bile, nicelikteki dezavantajlarını nitelikte avantaja dönüştürebiliyorlar. Zira ne Barbosa, ne Igoudala, ne Speights ne de defansa yönelik diğer Golden State bench oyuncuları, oyuna girer girmez sayı katkısı vermek konusunda Houston’la başa çıkamaz. Ariza ise, Josh Smith’ten destek görmedikçe, Harrison Barnes ve Draymond Green karşısında ezilir. Demek ki, ilk beşlerde Golden State, benchte ise Rockets öne çıkıyor. Anahtar belli; kim daha iyi şut sokarsa, o kazanacak. Yani, Splash Brothers ile Harden kapışacak. MVP Curry, bir diğer MVP kalibresindeki yıldızla, Harden ile mücadele edecek. Her ikisi de bu sene durdurulamayan ekoller. Harden gevşemedikçe, Houston bir adım önde. Fakat biz her ihtimali göz önüne alalım: Tahminim: 4 – 3 GSW kazanır.

 

lebronCleveland Cavaliers – Atlanta Hawks: Atlanta, buraya kadar iyi geldi, ona kuşku yok. Peki, takımdaki en iyi savunmacı Sefolosha’dan yoksun kalacakları bir başka seride, LeBron ve ekürilerine ne kadar direnebilirler? Uzun süre değil. Pota altında skor yönünden Atlanta, savunma yönünden ise Cavs daha güçlü. Dahası, LeBron ve Irving, pota altı oyuncularından skor buldurmakta üzerine düşeni yapıyor ve ibreyi Cavs’ın lehine döndürüyor. Benchte, Cavs daha tecrübeli ve sert; fakat Bazemore ve Schröder gibi isimlerle, Hawks çok daha dinamik ve enerjik. Mesele, Irving ve LeBron’ı kimlerin savunacağı. Bu alanda Teague ve Carroll pek güven vermeseler de, Hawks’ın alan paylaşımı ve hareketliliği belli başlı ölçüde bir çözüm sunabilir Irving ve LeBron’a karşı. Hücumda işler tıkandığında, Atlanta’ya yardım eden tek unsur, basketbol şansı oldu. Evet, dış şutlarda Hawks çok daha etkili, takım oyununda da gayet iyiler; fakat oyun düğümlendiğinde sahne alacak büyük oyuncu sıkıntıları baki. Diğer yanda ise, 2003’ten bugüne olgunluk ve sorumluluk konusunda yarattığı tüm kötü imajı değiştirmeye ant içmiş bir LeBron ve kimi zaman patlayıcılığı ile 50 sayı bulabilen bir Irving var. Kafası basketbolda iken JR Smith de mebzul miktarda tehlikeli. Peki bu sertlik ve kararlılık karşısında, netice ne olur? Anahtar da kilit de LeBron’da değil, yandaşlarında bitiyor. Tahminim: Atlanta savunması ikinci maçtan sonra çöker ve 4 – 1 Cavs kazanır.

Herkese iyi seyirler dilerim. Gökten düşen her elmayı tek tek izleyeceğiz.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

EFE ÖZENC

efe.ozenc@abcspor.com

Son Haberler

PALMER PENALTILARI İLE PARLIYOR

Palmer penaltıları ile parlıyor Haftasonu Tottenham’a karşı 2 penaltı golü birden kaydeden Chelsea’nin genç yıldızı Cole Palmer, böylece Premier Lig’de bugüne kadar kullandığı tüm penaltıları gole...

Benzer Konular