STUART PEARCE- PACKIE BONNER
Dünya Kupalarında, kariyer detaylarına çok girmeden, kaçıran ve kurtaran iki isim bugünkü yazımızın konusu.
Stuart Pearce ismi, 40-50 yaş üstü hemen her futbolseverce hatırlanacaktır. Raket gibi sol ayağı, muhteşem ortaları ve jeneriklik frikik golleri ile nam salmış milli futbolcu, 19 yıllık profesyonel kariyeri boyunca sahada gösterdiği yüksek performans ve tutkusuyla taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmıştı.
Ama, “Her zaman kötü şey iyiyi yok edip üste çıkar” sözü bir kez daha gerçekleşti!.
1990 Dünya Kupası‘nda Batı Almanya’ya karşı kaçırdığı penaltı çöpe attı öncekini.. Nottingham Forest ve İngiltere milli takımlarında kaptanlık yapan Pearce, İngiliz futbolunun en ikonik figürlerinden biri oldu, ama milli takım dendiğinde, 4 Temmuz 1990’da kaçan penaltı, onun bu güzel kariyerine maalesef çıkmayan bir leke gibi yapıştı.
Parlak bir kariyerin sadece talihsiz 1 olayla gölgelenebileceği bu futbol dünyasının, en güzel örneklerinden biri maalesef ünlü futbolcu.
Penaltı sendromu ile biten futbol kariyeri sonrası, antrenörlüğe başladığında, Manchester City’de 2005 yılında Keegan’ın ayrılmasıyla Pearce geçici menajer olarak göreve geldi ve bu pozisyon kalıcı hale getirildi.
Ancak Pearce’in Manchester City’deki dönemi de, son maçta Robbie Fowler’in kaçırdığı penaltı sonucunda Avrupa’ya katılma şansını kaybetmeleriyle hatırlanır.
Daha bitmedi!.. Pearce, 2007 yılında İngiltere 21 Yaş Altı milli takımının menajeri olarak atandı. Bu görevde altı yıl boyunca İngiltere’nin genç yeteneklerini yönetti ve takımı 2007 UEFA 21 Yaş Altı Şampiyonası’nda yarı finale kadar taşıdı. Ancak orada da Hollanda’ya penaltılarla yenilip elendiler!..
……………………
Geçelim pozitif koşeye yani kurtaran isme; Packie Bonner.
Tam ismiyle Patrick Joseph Bonner, sadece Celtic’te 642 maç yapmış ve 80 kez milli takım forması giymişti. Celtic yıllarındaki başarılı performansını beş lig şampiyonluğu ve beş İskoç Kupası ile de süslemişti.
Büyürken, kalecilikteki ilham kaynağı Güney Amerikalı ünlü kaleci Ladislao Mazurkiewicz olmuş. Soyismi Polonyalı babadan gelen Uruguaylı ünlü kaleci, 1970 Dünya Kupası’nda en iyi kaleci seçilmiş ama takımını buna rağmen yarı finalde o efsane, Pele-Jairzinho-Rivellino gibi dünya yıldızlarıyla dolu Brezilya karşısında kurtaramamıştı.
1988 Avrupa Şampiyonasında iyiydi ama Nirvanaya ulaşması, 1990 Dünya Kupası‘ndaki Romanya karşısında yaptığı ünlü penaltı kurtarışı ile olmuştur. Bu kurtarış, İrlanda’nın çeyrek finale yükselmesini sağlamış ve bu an, birçok İrlandalı tarafından ülkenin nefesini tuttuğu an olarak değerlendirilmiştir. İtalya’daki bu performans, Bonner’in futbol kariyerinde dönüm noktası olmuştur.
Bugün İrlanda sokaklarında 7’den 70’e istediğinize sorun, Patie Bonner dendiğinde, 25 Haziran 1990’daki Romanya maçındaki penaltıyı söyleyeceklerdir!..
Bonner, İrlanda’da herkesin sokaklarda sabahladığı o muhteşem gün sonrası, “hayatımın en mutlu günü ama üzgün olduğum tek şey, her iki yerde aynı anda olamayışımdı” demişti.
** Penaltı bu!.. İnsanı rezil de eder vezir de. En güzel örneği de yukarıda da belirttiğimiz gibi; parlak bir kariyeri sadece talihsiz 1 olayla bile gölgeleyebilir, ya da tersine sizi ulusal kahraman yapıp, 35 sene sonra bile dedelerden torunlara onur ve gururla anlattırabilir.