Kıl oldu, yün oldu, tüy oldu, şanssızlık, aksilik vs-vs bin tane bahanesi olan ama bir kere dönüp de aynaya bakmayan tipler vardır; tava diyorum ben bunlara, teflon tava. Hiç bir şey yapışmaz üstlerine, tartışmaya da girilmez, tedavisi klinik, bence o bile zor.
Kulağımıza gelenlere göre bunlardan l biri de kulübün başında, şu maçta hakem penaltıyı vermedi, şu maçta top direkten döndü, şu maçta haksız kırmızı kart gördük, penaltıyı atsaydık falan filan maç-maç anlatıyor, bunlar olmasa şampiyonduk noktasına geliyor muhabbet..
Çok tehlikeli, hatayı kabul etmeyen düzeltemez.
Daha da tehlikelisi kolay gidecek gibi durmuyor..
En vahimi bu tipler uzun yaşar..
Gelelim diğer faciaya..
Sampaoli’yle Flamengo’nun anlaşması duş etkisi yarattı bende itiraf ediyorum, bugün ancak akşam saatlerinde kendime gelebildim ve ilk 11’i görünce irkildim, güzel bir 4-4-2 çıkarmış, tek santrfor ve bir tane daha kanat oyuncusu ile çıksa daha iyi olurdu ama yine de güzel. Serdar Dursun yerine Emre Mor..
Bir takımın kaleci Altay’la şampiyon olması imkansız diyordum ama galiba çok geç artık. İrfancan’ın performansı da bugün önemliydi..
Ankaragücü beraberlik de yeter kafasında gelmiş, savunması hep geride kaldı, önde de pres yaptılar ve Fenerbahçe’ye rahat hücum imkanı vermediler ilk 30 dakikada..
Son haftalarda gördüğüm şey şu, Fenerbahçe stoperlerine yapılan baskı sonuç veriyor. Geriye atılan paslarda da top geç dönüyor hücum bölgesine, gördüğüm kadarıyla Fenerbahçe bir kişi eksik kalıyor orta sahada. 3 kez Valencia, bir kez de Serdar Dursun geldi orta yuvarlağa ve stoperlere pas istasyonu oldu. Hücuma çıkarken bu kadar oyalanırsan da ileride geniş alan bulamazsın ve pozisyon üretemezsin.
Aynen de öyle oldu, biri direkten dönen iki kafa şutu var ilk 30 dakikada, ikisi de duran top ve Arda’nın gol olamayan aşırtması var, tamamen bireysel gayret..
Valencia dar alanların oyuncusu değil, Serdar Dursun da zaten tartışmalı bir isim ve birbiryle uyumlu da değiller, Fenerbahçe göbekten hiç bir aksiyon gerçekleştiremedi. Osayi-Arda ikilisi ile zorladılar biraz ilk 30 dakikada.
İlk yarının son bölümünde Fenerbahçe biraz vites yükseltti, önde daha fazla pres yaptı ve gol olarak olamasa da pozisyon olarak semeresini aldı, bir tane Arda’nın pozisyonu var, bir tane de direkten dönen top daha vardı ama gol olmadı..
İlk yarıya Arda damga vurdu, çalımdan ziyade pas öncelikli bir hedefle çıkmış, çalımı da attı, pası da attı, hem de pasın her türlüsünü attı, resmen mest etti. Üstelik çocuk yanlış yerde oynatılıyor, orta sahasa serbest oynamalı..
Arda bu takımda çok rahat oynar, Arda’yı oynatmayan hocanın hocalığını tartışırım, İsmail dururken Arao’yu oynatan hoca kripto Galatasaray’lıdır.
2. Yarıda Serdar-Valencia uyumsuzluğunu gören Jesus Pedro-Serdar değişikliğine gitti, Serdar-Emre daha mantıklı olurdu sanki..
Her şeyi Pedro’ya ihale etmek istemem ama Fenerbahçe oyundan düştü ikinci yarıda. Ankaragücü daha sık ve etkili gelmeye başladı Ankaragücü. Hoca Emre ve İrfan hamleleriyle beraber göbeği de komple değiştirdi, hem Arao hem de Crespo oyuna girdi ama ani bir atakta gelen Ankaragücü golü yönetim istifa seslerini beraberinde getirdi..
Maç gitti derken gelen Valencia’nın penaltı golü, ardından başlayan heyecan fırtınası ve Crespo’nun uzatma dakikalarında attığı gol unutulmaz bir gece yaşattı.
Çok zor bir galibiyet oldu, Jesus’un transfer ettirdiği oyunculara ve başkanlık koltuğunda oturan kişiye bakıldığında insanj bir içi kararıyor. Tribünler zaten bir alem, böyle seyirci olmaz. Futbolcu ıslıklanacak maç var, ıslıklanmayacak maç var. Bugün öyle bir maç değildi. İrfan Can ve Rossi’yi ıslıklayan taraftarları ve Yönetim İstifa diye bağıran taraflarların sesini bastırmak isteyen zeka özürlü taraftarları esefle kınıyorum. Her şeye rağmen galibiyet güzeldi..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907