Bir dinmiş tutkusunda insanların gönülden bağlı olduğu bir spor dalıdır futbol ve stadyumlara mabet benzetmesi boşuna yapılmaz. Bu mabette çalınan en güzel ilahi ise şüphesiz şampiyonlar ligi şarkısıdır. Zayıflamış ve formunu bulmuş Volkan Demirel’in de dediği gibi o ezgiyi artık mabedimizde duymak istiyoruz ve resmen burnumuzda tütüyor.
Shakhtar gerçekten çok oturmuş bir takım. Hücuma çok çabuk çıkıyorlar, topla hızlı çıkan oyuncuları var, aynen geçen senenin Bursaspor’u gibi ancak ekstra olarak ayağa pası da iyi yapıyorlar ve hemen kapanıyorlar. Fenerbahçe defansının maçın başında yaptığı iki hata bana göre maçın bütün rengini değiştirdi. Orta sahanın defansa güveni yitince büyük sıkıntı oluyor. Ön liberolar tedirgin oluyor ve köprü kurulamıyor. Bütün maç boyunca bu tedirginliği hissettik. Defans çizgisi önde kurulduğunda alan daralıyor ki bu da rebound üstünlüğü demek.
Solda Sow, sağda Nani ortada Diego ve önde Fernandao ile başladı Pereira. Gökhan ve Şener’in yokluğunda tek ayaklı sol bek Hasan Ali sağda oynayınca Fenerbahçe bir kanattan oldu. Yerini yadırgayan Hasan Ali hem defansif hem de ofansif anlamda takımın dengesini bozdu. Nani de tedirgin oldu, kanarya tek kanatlı kuşa döndü. Moussa Sow kötü bir günündeydi, arkasında oynayan Caner de iyi gününde değildi. Caner aslında çok çalıştı ama çok kötü ortalar kesti, ortaları hep kısa düştü ve Fenerbahçe iki kanadı birden etkili kullanamayınca oyunda üstünlüğü ele aldığı dakikalarda da etkili olamadı tüm 45 dakika boyunca..
Bir kez Nani Ferdandao’ya gollük bir orta yaptı, Pereira ile aynı anda kafaya çıkan Fernandao çerçeveyi bulamayınca gol de gelmedi. Mehmet Topal – Souza ikilisi defansif anlamda ilk yarıda fena değildi. Önlerinde oynayan Diego ise takımın en iyisiydi Fernandao ile beraber. Belki skora bir katkısı olmadı ama herhalde ömrü hayatında bu kadar koştuğu başka bir maç olmamıştır! Kjaer-Alves ikilisi güven vermedi ilk 20 dakikada. Bence sebep Alves’in daha maçın 3.dakikasında gördüğü sarı kart ve akabindeki konsantrasyon eksikliği idi. Bu ikili iş yapar ancak arkalarına atılan her top sıkıntı yaşatır zira ağırlar. İkinci yarıda Pereira Diego’yu biraz daha geriye aldı ve Fenerbahçe pas ritmini yakaladı ancak Diego gibi bir adamın varsa o adamı defanstan pas alsın diye kullanmayacaksın.
Bu kadar oyuncu almışsın, o topu adam gibi o defans oyuna sokacak ya da iki tane ön liberondan biri o topu defanstan alıp, Diego’ya veya öndekilere verecek ki o forvetleri besleyebilesin. Topal oyundan çıktıktan sonra ki dakikalarda Fenerbahçe orta sahasının agresifliği iyice azaldı, beraberliğe razı Shakhtar top yapmaya başladı ve maçı sıfır sıfıra bağladı. Düşen orta sahaya rağmen yapılan Van Persie ve Stoch takviyesi zaten etkili olamazdı. Fenerbahçe tüm ikinci yarı boyunca daha dengeliydi ancak az pozisyon ürettiler. Son 20 dakika top sürekli Shakhtar’daydı ve istediklerini aldılar. Pereira iyi bir hoca. Bu net. Sürekli deniyor bir şeyler, çareler arıyor. Mehmet Topal’ı oyundan almasını bir hata olarak değerlendiriyorum ben, maçla ilgili tek söyleyeceğim tek hatası bu taktiksel anlamda.
Topal’ı kesip Souza’yı oynatayım falan derse intihar olur. Bugün Topal kötü günündeydi ama vazgeçilmezdir. Zaten Topal, Sow ve Caner ortalamalarının altında bir performans sergiledikleri için bugün galip gelemedik.
Güvendiğimiz dağlara kar yağdı yani bugün. Pereira’nın süre darlığından dolayı Fenerbahçe’ye yeterli fizik kuvveti ve kondisyonu veremediğini biliyoruz. Daha ilk günden toplu antrenman yaptırmak zorunda kaldı. Bunun eksikliğini de net gözlemledik bu maçta. Fenerbahçe ile ilgili şunu söylemeliyiz, yetenek ve kalite buram buram kokuyor. Diego, Nani, Caner, Fernandao, Van Persie paslaşmaya başladı mı adeta bir resital başlıyor. Bu çok güzel bir şey, Fenerbahçe çok keyif verecek taraftara ancak Pereira’nın çözmesi gereken bir takım ciddi sorunlar var. Fenerbahçe önde basamıyor, çünkü rakibin hazırlık pası yapabileceği çok geniş bir alan var, bu alanı daraltmak lazım.
Bu da ancak defans hattının takımı öne itmesiyle olur. Ya kontra yeme riskini alacaksın ve takımı öne iteceksin ya da Alves’i satıp yerine hızlı bir stoper alacaksın. Fenerbahçe orta sahada Emre gibi şok pres yapan, ısıran ve top süren bir orta sahaya ihtiyaç duydu tüm maç boyunca. Souza topsuz koşular yapıyor ama topla tüm yaptığı pas atmak. Tek çalım attığını görmedim ve göremeyeceğim sanki. Kötü oyuncu değil ancak ihtiyaç değil. Topal kadar iyi bir kesici değil, Emre gibi topa hakim değil. İkisinin arası bir Meireles var zaten. İhtiyaç gidermedi, alternatif oldu gelişi..
Nani’yi beğenmeyenler olabilir, ben beğendim. Akıllı oyuncu, ayağına hakim, topu çok iyi yönlendiriyor, ara pası atıyor, orta yapıyor, top saklıyor, gerekirse çalım atıyor. Bir ay sonra fiziği de yükselir, tadından yenmez. Fernandao’nun hastasıyım. Tam bir pivot santrafor. Orta sahada kaptığı topla şimşek gibi indi kaleye. Ağır değil demiştim, sadece ağır gibi duruyor. Şişirilen her topa kafayı vuruyor, arkadaşlarına pozisyon hazırlıyor, daha da iyi olacak. Pereira 4-4-2’yi oynatacaksa Sow aradığı oyuncu değil gibi. Belki Alper ama bence oraya da en azından bir Volkan Şen lazım. Sow bu pozisyona da alışabilecek kalitede bir oyuncu gerçi, beklemek lazım.
Pereira Alper’e biraz soğuk galiba, öyleyse hata yapar. Mesela yorulan ve basamayan orta sahaya Alper ilaç olabilirdi. Diego’nun bölgesine de atılabilirdi Alper bugün, denemedi! Fenerbahçe çok yeni bir takım. “Bu sene ligi üçüncü dördüncü bile bitirse şaşırmayın, çok zamana ihtiyacı var” diye düşünen yorumcular bile var.
Gerçekten de bu çapta bir kadro revizyonunun ardından takım olmak kolay değil. Pereira bence yemeği yapmış. Kısık ateşte biraz daha pişmesi lazım, bir taşım daha kaynatması lazım yani. Bu sene ligi süpürürler, kısa zamanda iyi iş başarmış Pereira. Tahmin ettiğimden çok daha hızlı gerçekleşti bu süreç ve iki takviyeyle de taş gibi takım olur Fenerbahçe. Fenerbahçe, böyle bir takıma karşı, sağ beksiz vaziyette bugün bu topu oynadıysa, hepi topu 3 haftalık birlikteliğin ardından bu seviyeye gelebildiyse Pereira’yı tebrik etmek lazım. Fizik ve kondisyon da yükselince çok keyifli maçlar bizi bekliyor diye tahmin ediyorum. Shakhtar tura yakın gibi duruyor. İddaa oranları da o şekilde olur. Bir ay sonra karşılaşsak, Kadıköy’de çıtır çıtır yeriz bu da ayrı bir konu ancak Şampiyonlar Ligi bir turnuva.
Eliminasyon sistemi üzerine kurulu 2 maçlık bir düzenek var, rakip takımı yenemeseniz dahi eleme imkanınız var. Kendi sahanda gol yememek çok önemli, 2-1 ya da 3-2 yenmekle 0-0 berabere kalmak arasında pek bir fark yok. Shakhtar beraberlik koparmak üzerine bir oyun planıyla geldi ve bunu becerdiler. Bir hafta sonra yenmek için çıkacaklar sahaya ve bu tamamen başka bir oyun planı. Bakalım bunu becerebilecekler mi ? Bakalım Pereira’nın ne gibi sürprizleri olacak ? Defanstaki hatalar tekrar edilmezse, Fenerbahçe kazanmak isteyen rakibi pişman edebilecek bir yapıda..
Bence tur hala ortada. Fenerbahçe çok kaliteli bir kadro, çok fazla klas ayak var. Klas ayakların tek ihtiyacı ise biraz zaman. Bu kadar az zamanda bu seviyeye gelmek gurur verici bir şey. Avrupa Liginde bu takım finale kadar yürür, şampiyonlar liginden elenirsek de “hayırlısı be gülüm”derim yani kendi adıma..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907