Korku film endüstrisine yön veren bu klasik Beşiktaşlı taraftarların hayatlarının bir parçası gibi… Hiçbir maçı rahat seyredemedikleri gibi birçoğunda enfarktüs sınırını görüyorlar! Dün akşam da o sınırları bir hayli zorladılar. Takımları, ilk yarı, maç başındaki Mustafa’nın kestiği top dışında gole kadar hiçbirşey üretmedi ve attığı golden sonra da istikrarını koruyarak ‘’SIFIR’’ pozisyon ile devre arasına girdi.
Hatta, tartışmalı bir kırmızı kart pozisyonu dışında zahmet edip Karabük yarı alanına bile girmediler.. Hele bir 30 ila 37’inci dakikalar arası var ki, Karabük yer misin yemez misin tadında geldi Siyah Beyazlıların üstüne…Karabük demişken Yılmaz Vural’ı yine tebrik etmek lazım.. Çok takımı küme düşürmüş olabilir ama hemen hemen hepsine dün akşamki gibi cesaretli, çağdaş ve agresif futbol oynatıyor. Ama, eğer büyük takım değilseniz, bu tip önde basıp çok pasla oynayan ekiplerde hem maç içinde hem de sezon içinde çok keskin düşüşler görülebiliyor. Ve işin sonunu getirmekte zorluk çekiyorlar.
Dikkat ederseniz Yılmaz Vural takımları (gerçi hocanın sezon başında aldığı takım sayısı az olmakla beraber) sezon başında harika giderken sezon sonunda küme düşmemek için final maçı oynamışlardır(Antalya, Kasımpaşa ilk aklıma gelenler). Maç içersinde de hem bu önde basmanın verdiği yorgunluk hem maçın sonunda gerekli olan defansa kapanmaya konsantre olmakdaki eksiklik hem de Yılmaz hocanın aşırı panik hali bir çok kereler son dakika golleri yediriyor takımlarına…
Karabükspor özelinde söyleyeceğimiz şey ise bu takımın bir çok Süper Lig takımından iyi olduğu ve küme düşmeyi kesinlikle haketmediğidir. Umarım bu emekçilerin kentinin takımı son 6 haftada 18 puan yapar ve güce tapan , tek özellikleri birileri ile hemşeri olmak olan takımlar yerine bu ligde kalır.
Gelelim tekrar Karakartallara… Ne diyoruz hep, eğer bu takım bu ülke şartlarında şampiyon olacak ise yıldız oyuncusu ‘’ŞANS’’ olur.. Dün bu arkadaşın sahne aldığı bir karşılaşma izledik.. Atılan goldeki üstün yeteneğe söylenecek bir söz yok.. Ama inanın Karabük stoperi kim olursa olsun rakip santraforun kendisinden kurtulmak için yaptığı kaleden uzaklaşan paralel koşusunu takip etmezdi. O ortanın oraya gelip Cenk’in de o vuruşu yapabilmesi çok büyük bir şanstır ve şampiyon olacak takımında sinyalidir.
Halbuki golden 3 dakika öncesine dönersek; hani bir yere yetişmeniz gerekir ve çok aceleniz vardır tam o sırada trafikte önünüzdeki araba sahilde sevgilisi ile gezer gibi 10 km ile gider de siz de çıldırırsınız ya işte 90 + 2 de Sivok ile Franco paslaşırken tüm Beşiktaşlılar öyle hissediyordur tahminim…Biran once rakip kaleye gitmek varken, abiler dükkanın önüne atmışlar tavlayı tıkır tıkır oynuyorlar.. Ama suç onların değil suç kenardaki korkuluğun!
Tekrar yazalım.. Bu takım 4-4-2 oynamaz.. Koca ilk yarı bu sevda yüzünden heba edildi.. İkinci yarı Mustafa sola, Sosa ortaya gelince 3-4 tane %100 pozisyon bulundu.. Ama bu sefer görüldü ki Demba Ba ‘nın temposu bu sistemi kaldırmıyor.. Demba Ba’ya yer açıcam diye Mustafa’yı onun postası yapıp tüm pis işlerini bu çocuğa yüklemeye gerek yok.. Mustafa zaten gel git yetenekte bir oyuncu.. Bir bakıyorsun 100 metreden inen topu sanki kucağına alıp öldürüyor ve oyuna sokuyor bir bakıyorsunuz yaylı duvar gibi carpan top fizana gidiyor.. Ya bu çocuk tek forvet oynar ya da kanat, adama başka misyonlar yüklemenin bir alemi yok..Ayrıca beraberlik golünden sonra her ne kadar performansının altında kalsa da (bence çabuk bir bek olan Tanju Kayhan da bunda bir faktördü) Gökhan Töre bu takımın hücumda herşeyidir..
Son 6 hafta ve ilki Trabzon deplasmanı… Sağbek sorunu bence büyük..Evet Opare var ama bu sefer 3 ya da 4 yabancı oyuncuyu defansta kullanmak zorunda kalacak sayın Bilic.. Ben olsam önce İsmail’in performansına bakarım ve defansı Opare Sivok Atınç (Ersan) ve İsmail’den oluşturur böylece iki yabancı kullanırım..Eğer İsmail iyi değilse yine iki yabancıyı tutmak adına Opare yerine Olcay Şahan kullanılmalı. Ersan sakat ise artık futbolculuğundan iyice soğuduğum Franco yerine kesinlikle ve kesinlikle Atınç kullanılmalı. Karşıdaki forvet’in Cardozo olduğu düşünülür ise hız dezavatajı da olmayacaktır. Tabi bunlar standart bir beyinin ürettiği kadro yapıları.. Beşiktaşlılar o kadar şanslı ki, başlarında dahi bir Teknik Direktör var!! ve eminim daha iyisini bulup çıkaracaktır…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
bulent.bilirgen@abcspor.com
