Şu anda Akhisar’da deplasman tribününde koltuğuma yığılmış halde bu yazıyı yazıyorum. Yorgunum, çok ama çok üzgünüm. Yarım saat önce yan tarafımızdaki Akhisar tribünlerinden “Fener kümeye” sesleri yükseliyordu. Tarihimizde ilk defa ligin 15. haftası sonunda küme düşme hattındayız. Özellikle sezona nasıl bir “değişim coşkusu” ile girdiğimiz düşünülünce geldiğimiz nokta inanılmaz. Halimize bak ! Resmen kelimelerle ifade etmenin zor olduğu berbat bir durumdayız.
Oysa tüm olumsuzluklara rağmen sağanak yağmur altında Akhisar’a doğru geldiğimizde bugün yeni bir başlangıç yapacağımıza inanan taraftar kardeşlerimizle sohbet ettik. Hala hepimizin içinde son 3 maçta 3 galibiyetle ligin 2.yarısına iyi bir hava yakalayarak girme umudu vardı. Farklı şehirlerden otobüslerle minibüslerle Fenerbahçe taraftarları takımlarına destek olmak için Akhisar’a akın ediyorlardı. Deplasman tribününe bilet bulmak ve,Fenerbahçe’lerinin yanında olabilmek için insanlar birbirini yemişti. Şu halimize rağmen çok sevdikleri takımlarının peşinde koşmaktan bir türlü vazgeçmiyordu taraftar.O sevgilerini de tribünde iyi yansıttılar bence. Televizyondan ne kadar duyuldu bilmiyorum ama 2.golü yiyene kadar çok iyi destek verdi taraftar. Halbuki sahada bu desteği hakedecek bir takım yoktu maalesef. Ne yaptığını bilmeyen, iki pas yapamayan, ikili mücadele kazanamayan bir oyuncu grubu vardı. Bu maçın teknik taktik eleştirisi olmaz. Tek tek futbolcular konuşulmaz. Bana sorarsan hepsi soru işaretlik top oynadı.
Öncelikle şunu kabul edelim. Bu takım bu kadro kötü kadro. Oynadığı futbolla da sıralamadaki yerini hakediyor. Giden futbolcuların yerine gelenlerin tutmayışı, kadrodışılar, sakatlıklar cezalar derken anormal zayıfladık. Vasataltı bir kadro haline geldik. Tabii bu duruma düşmemizde idari kadronun aldığı bir çok hatalı karar ve sonrasında Samandıra’nın bir huzursuzluk yuvası haline gelmesi büyük rol oynadı.
Bakın bizim gibi kötü durumdaki Akhisar’da bile yedek kulübesinden Manu ve Regattin oyuna giriyor. Bizde ise kurtarıcı İsmail Köybaşı. Bu herhalde kadromuzun geldiği hali özetliyor. Bir de üstüne oyuncuların tamamen özgüvenlerini kaybetmeleri ve bazı oyuncuların aidiyet duygularındaki eksiklik eklenince de ortaya böyle bir tablo çıkıyor.Şimdi artık radikal kararlar alma zamanı. Ali Koc ve yönetim artık ciddi değişikliklere gideceklerdir. Zaten geç bile kaldılar. Bir şekilde son iki haftayı geçireceğiz artık ve kendimizi devre arasına atacağız. Ondan sonra da yeni hocamızla, finansal durumun izin verdiği ölçüde yeni transferlerle ve belki de sportif direktör değişimiyle tekrar bir hava yakalamanın yoluna bakacağız. Kolay olmayacak ama bugünleri hep birlikte atlatacağız. Yeter ki hatalarımızdan ders almış olalım.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp
