Ulusca ilginç bir millet olduğumuzu, yüzde kaçımızın ne olduğunu tartışmayacağım! Genlerimizden gelen BAŞARILI olana tahammül edememe hastalığı yüzyıllardır sürüp geldiğinden belki de.. İlla bir kulp takarız, aslında ben de yaparım ama boşver o yapsın gibi ruh hali çoğumuzu kapsamıştır.
80’lerin ortasında merhum JUPP DERWALL’le başlayan TÜRK FUTBOLUN’daki DEVRİM GİBİ DEĞİŞİMLER, nedense son 4 yıldır çuvalladı, hatta bitme noktasına geldi! 3 TEMMUZ SÜRECİ, tabiki de tuttuğunu kurutan YILDIRIM DEMİRÖREN ve onun federasyonunun başarısız idaresi, elbette Marka değeri düşen futbol ve lig kalitesi ya da yabancı kısıtlaması tartışılmaz..Her türlüsünü sayabiliriz.
Açıkçası TÜRK FUTBOLU hasta adam tabirini maalesef FAZLASIYLA haketmekte! Sorarım DIGITURK’e abonelik ücreti ödeyen kaç kişi memnun oynanan bu oyundan, PASSOLİG ucubesi de cabası.. Tribünler, hatta kahveler bile bomboş. Raiting rekortmeni Fener ve G.Saray azıcık katkı yapmasa HERŞEY YALAN..
Hal böyleyken milli takımın 3 macta alabildigi 1 puan hepimizi dumura ugratmış durumda. Yine eskilere gidip , en iyi dersin istatistik olduğunu hatırlayalım;
Sene 1996, Avrupa Futbol Sampiyonası elemeleri 7 gol atan HAKAN ŞÜKÜR ve FİNALLERDEYİZ.
Sene 1998, Dünya Kupası elemeleri, bu kez 8 gol, finalleri kaçırıyoruz kılpayı, Sene 2000, Avrupa FUTBOL ŞAMPİYONASI elemeleri Hakan Şükür’ün katkısı ve finallerde attığı 2 gol, Sene 2002, Dünya Kupası elemeleri ve YARIM ASIR ARADAN sonra katıldığımız finaller tam 6 gol,
2004 elemeleri 3 gol ve 2006 Ersun Yanal krizi, sonrasında 2008 elemeler ve gelen finaller, tam 8 gol. Bu rakamlar vikipedi‘den alınan resmi rakamlar. Yaptığı asistleri ve oyuna katkısı açıklanmamış.
Mustafa Denizli, kendisine hocam 11 belli mi diye sorduklarında, ben önce Hakan‘ı yazar sonra takımı yaparım diyecek kadar, yeri bir türlü dolmayan bu büyük oyuncuya saygısını göstermişti. 1990‘ların efsanesi RIDVAN ve TANJU‘yu bir kalemde Piontek‘e silip attıran BOĞAZIN BOĞASI 2008’den sonra milli takımda olamadığından HASTALIĞIMIZIN ÖZÜ maalesef budur!!!
Türkiye‘de Avrupa standartlarında sagbek, solbek, stoper, play-maker bulabilirken, maalesef 6 yıldır bir başka deyişle 3780 gündür bir santrfor bulamamanın eksikliğini hep yaşadık ve gözüken o ki yaşayacagız da…
Geçen hafta Monaco‘da aldıpı GOLDEN FOOT ödülüyle ölümsüzleşen KRAL‘ı, peki biz nasıl bağrımıza bastık bir de buna bakalım. PARALELCİ, FETOCU, TORİNO‘LU ŞABAN, GERİCİ, vs vs.
Millet olarak takdir etme, hakkını teslim etme duygularına ne zaman tekrar sahip olabilirsek ,işte o zaman gerçekten MİLLET olabileceğiz. Türk futbol tarihinin bu gelmiş geçmiş en büyük futbolcusunun da , yerinin dolup, milli takımın özlediği günlere dönmesi dileğiyle…………..
