Birçoklarının latinceden gelme diye bildiği bu kelime, aslında öz latince değildir, Yunan orijinalinden devşirilip sondaki “on” eki “um” yapılmıştır. Yunanca kökü “gymnos” (çıplak) olan “gymnazein” (spor yapmak) fiilinden türemiş bir kelimedir.
Bu sebeple “çıplak olunan yer” anlamına geliyor gibi görünse de aslen “spor yapılan yer”dir.
Antik Yunanlılar vücudun estetiğine çok büyük saygı duyalar ve spor yapmak için soyunurlardı. İlk olimpiyat oyunlarının başladığı M.Ö. 900 yıllarında tüm atletler (sadece erkekler!) çırılçıplak yarışır ve jimnastik hareketlerini canlı müzik eşliğinde yapardı.
Gymnasiumlar sadece spor yapılan değil, aynı zamanda çok önemli bir felsefi düşünce, içinde geometri değil birçok gelişim branşı barındıran, aynı zamanda sosyalleşme ve entelektüel uğraşılar için de kullanılan bir nevi eğitim yuvalarıydı.
Atina kenti duvarlarının dışında “The academy-Plato”, “Lyceum-Aristo” ve “Cynosarges-Heralces” adlarını taşıyan üç ayrı tarihe geçmiş gimnazyum vardı.
Avlularla çevrilmiş büyük binalarda, spor için geniş alanlar, altında oturup ilham, konsantrasyon ve huzur sağlayan ağaç dizileri, insanların oturup muhabbet ettiği teraslar ile hamamlar, oyunların, konferansların yer aldığı kapalı mekanlar bulunurdu.
** Önemli not; aslında tarihsel anlamda; kelime olarak antik yunan yapısı olanlardan bahsederken gymnasion, Roma yapılarına ise gymnasium demek daha doğru bir tanımlama olacaktır.
ABC SPOR
@ABC_Spor
