Beşiktaş’ın daha önce benzerini hatırlamadığımız bir sakatlık buhranına gömüldüğü bu olağanüstü dönemde ligde oynayacağı A.Demirspor, Altay ve Sivasspor maçlarından oluşan üçlü dönemeç çok kritikti. Tabii bu süreci zorlaştıran asıl önemli faktör de ligden çok daha üst seviyede oynanan ve en az iki maçlık efor harcatan Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarıydı.
Beşiktaş takımı sakatlıkların sayısının büyük bir hızla 12-13’leri bulduğu bu garip dönemi en az hazarla atlatmalıydı. Netice olarak ligde 3 maçta 4 puan ve Avrupa’da da büyük hezimete uğraması beklenen maçlardan “alnı açık çıktığı” mağlubiyetler almasıyla bu sürecin kabul edilebilir seviyede hasarla geçtiğini söyleyebiliriz…
Siyah-Beyazlı ekipte sakatlardan 3 tane dönen vardı ve sadece biri 11’deydi, o da bugün kaptanlık pazubandını takan Vida’ydı. Takıma dönen diğer isimler Teixeira ve Necip de kulübedeydiler.
Welinton, Montero, Atiba, N’Koudou, Pjanic, Larin, Ghezzal gibi önemli kozlarından ise yine yoksunlardı. Bu şartlar altında stoperde Vida’nın partneri genç Serdar, sağ ve sol kanatlarda Kenan ve Güven, ortada da Oğuzhan ile Can formayı alan isimler oldu.
İki sezondan bu yana planlı ve istikrarlı bir şekilde yoluna devam eden Rıza hocanın Sivasspor’u her zaman olduğu gibi başa baş mücadelesini ortaya koyacağını ilk dakikalardan hissettirdi. Beşiktaş’ın ideal kadrosuyla oynadığı maçlardaki oyununun aksine golü bulduğu dakikaya kadar oyunun hakimiyetini eline alamadığı bir mücadele vardı. Ama Beşiktaş topu rakibine fazla verse bile oyunu domine etmelerine pek izin vermiyor, öne geçebileceği fırsatları kolluyordu. Bu fırsat 32. dakikada geldi. Oğuzhan’ın eski günlerini anımsatan harika diyagonal pasıyla bir anda sağ kanatta demarke kalan Rosier en iyi yaptığı işi yaptı ve bindirmesini düzgün bir orta ile tamamladı. Arka direkte Larin’i görmeye alıştığımız noktada pusuya yatan isim Güven Yalçın’dı!
Genç oyuncu yeteneklerine yakışır şekilde, Beşiktaş formasından ayrı kaldığı günlerin acısını çıkartırcasına muhteşem bir voleyle ağları sarsarken, sezonun en estetik gollerinden birine imza atmış oluyordu.
Golden birkaç dakika sonra Beşiktaş için ceza yayından kazanılabilecek net bir frikiği hakem Yaşar Kemal Uğurlu vermedi ve ilk dakikadan beri süren yanlı kararlarına sonunda isyan eden Sergen Yalçın’ı da fırsatı kaçırmayıp (!) kırmızı kartla tribüne gönderdi.
İkinci yarıya hocasından da yoksun başlayan Kartal’da herkes durgunken, tehlikeler yaratarak başlayan tarafsa konuk ekipti. Girişimlerinin sonucunda Beşiktaş savunmasının alan ve adam paylaşımındaki acemiliklerinden de yararlanarak beraberlik golünü buldular. Bu gol açıkçası rüzgarı tersine çevirmişti ve geçen hafta Altay deplasmanında yaşanan senaryonun bir benzerinin yaşanabileceği akıllara gelmeye başlamıştı, çünkü Sivasspor gol aramaya devam ediyordu. Bu anlarda Sergen hocanın talimatıyla bir anda 3 değişiklik hamlesi görüldü. Çok kötü bir maç çıkartan Kenan yerine Gökhan, Can ve Oğuzhan’ın yerlerine de Necip ile Teixeira girdiler. Beşiktaş büyük takım refleksiyle yeniden gol aramaya girişti ve beklenen gol gecikmedi. Beraberlik golünü kendi kalesine atma talihsizliği yaşayan Rıdvan bu kez nefis bir ortayla asisti yaptı ve günün yıldızı Güven çok şık bir kafa vuruşuyla uzak köşeyi gördü.
Bu golü korumak için 25 dakika direnmesi gerekiyordu Beşiktaşlı oyuncuların ve A.Demirspor maçında beceremedikleri bu işi bu sefer becerdiler. Çok zorlu şartlar altında oynanan bu tip bir maçı ancak kendinize güvenerek oynarsanız kazanırsınız. Beşiktaş bugün genç ağırlıklı kadrosuna Güven’di ve kazandı 😉
Uzun lig maratonunda bu tarz virajları kazasız dönmenin şampiyonluğu getirdiğini geçen sezondan iyi biliyoruz. Beşiktaş lig arasının ardından eminim ki o dominant futbolunu tekrardan sergilemeye başlayarak bu zorlu dönemi taraftarlarına unutturacaktır…
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu