GURURLAN!

 Evet sevgili Beşiktaşlılar, gurur duyacağımız bir takım vardı bu akşam sahada. Dört gün önce Avrupa’nın en uzak köşesinde avcunun içindeki turu kalecisinin aymazlığıyla ve takımın bir anda yaşadığı 10 dakikalık bilinç kaybıyla yitiren ekip bu akşam adeta Nietzsche’nin sözünü doğrularcasına kendisini öldürmeyenin güçlendirdiğini gösteriyordu. Birisi maçtan önce bana ‘2-1 galip geleceksiniz ama içinde bir burukluk olacak’ deseydi herhalde anlam veremezdim ama maç sonunda hissettiğim tam olarak da buydu.

Galatasaray’a karşı kazanılamayan 10 maçın üzerine şu oynanan futbolla patlayan bir volkan, düşen bir çığ, çağlayan bir sel gibi Beşiktaş’ın Galatasaray’ı dümdüz edip sezon sonuna kadar çıkamayacağı bir komaya sokması gerekiyordu! İnanın ki abartmıyorum çünkü oradaydım ve maçın sonlarında ‘Beşiktaşım Cimbomla maytap (burası sansürlü) geçiyor’ tezahüratı kafamda çınlıyordu. Bizden çok daha kötü bir Fenerbahçe yıllar önce bundan çok daha iyi bir Galatasaray’a 6 attıysa bizim bu akşam en az dört-beş tane atmamız gerekiyordu. Sadece şunu söylemek bile manzarayı anlatmaya yeterli: Beşiktaş’ın 17 şutuna karşı Galatasaray’ın 6 şutu vardı…

 Bu kadar GDO’lu bir Galatasaray’ı bulmuşken dış görüntüsüyle ve adıyla besin değeri yüksek ama içi kof bu takımı gerçekten de bu oyunla perişan etmemiz lazımdı ama tabii buna da şükür. Hele ki Sneijder’in yine bir kaleci hatasından bulduğu piyango golde Beşiktaşım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçerken ve sadece iki dakika sonra Mario Gomez Muslera’nın duvarını delerken futbolun da bazen bir adaleti olduğunu görüyorduk. O Muslera ki gıptayla izlerken bir de kalecimiz olması durumunda neler yapabileceğimizi adeta gözümüze sokuyordu. Galatasaray defansının içinde bazen dans ederken en sonunda bu duvara toslamak tabii rahatsız ediciydi ama bu maçın berabere bitmesine artık futbol tanrıları müsaade edemezdi. Zaten etmediler de ve seyircinin de hasretle oyuna girmesini beklediği Gökhan girer girmez skor tabelasını bir daha değişmemek üzere sabitliyordu.

Oğuzhan bugün takımı yine çok güzel yönlendirdi ve bazen defansa bile verdiği destekle sahanın en çok koşan ve övgüyü hak eden adamı oldu. Atiba yine olağanüstüydü, kanatlar iyi çalıştı ve ah bir de Sosa hayalimdeki gibi olsa! Evet, farkındayım bir Alex değil ve bu saatten sonra olmaz da ama bir Tümer veya Delgado’ya yaklaşsa başka da birşey istemem çünkü Sergen’in tahtına Oğuzhan zaten aday. Bu durumda Sosa zaten ancak veliaht prens olur ama o kaçırdığı golde Türk futbolcusunun kaleciyle karşı karşya topun dibine girememe hastalığından o da mı muzdarip acaba? Olcay bu gidişle ilk 11’deki yerini kaybedecek gibi görünüyor. Quaresma ise gayet olumlu işler yaptı ve ofansif anlamda takıma ne kadar katkısı olduğunu yine gösterdi.

Yalnız bütün bunların ötesinde Günay’ın yediği golden sonra seyircinin ve takımın ona sahip çıkması şampiyonluk yolundaki kenetlenmenin bir işaretiydi. Tabii Şenol hoca ve yönetime de çok iş düşüyor. Kaleci transferi mutlaka yapılmalı. Tosic’le zaman kaybetmek yerine acil durumlar için Franco tekrar değerlendirilse, kaybolan Milosevic’in nerede olduğunu bir görsek ve en önemlisi de Tolgay ve Veli sakatlıklarından kutulursa Beşiktaş ligi domine edebilir.

Bu açıdan Avrupa’dan elenmemiz daha önce söylediğim gibi bende büyük üzüntü yaratmadı çünkü bu yıl lig Beşiktaş için çok daha önemli. Bana göre bu akşam Galatasaray için lig bitmiştir çünkü oynadığı futbolla çok büyük bir mucize olmazsa hem FB hem de BJK’yi geçmesi bu kadar puan farkından sonra mümkün değil. Lig yarışında yolun yarısına yaklaştığımız bu haftada şampiyon olduğumuz 2002-2003 sezonundan sonra ilk kez oynadığımız iki derbiyi de kazanmamız hem de sahamızın da olmadığını düşünürsek çok olumlu bir sinyal ama okyanusları aşarken derelere dikkat!

Sonuç olarak Beşiktaş yıllardır hasret kaldığımız büyük takım refleksini yenik durumdan galip gelerek, maçı 11 kişi tamamlayarak ve soğukkanlı oyunuyla gösterdi. Bundan sonrası da kolay olmayacaktır mutlaka ama inanıyorum ki muhtaç olduğumuz kudret; takım ruhumuz, özverimiz, sevgimiz ve inancımızda mevcuttur.

mail : gorkem.isik@abcspor.com

twitter : @saturnocontro3