Türkiye’de futbol %20 akıl, % 80 duygularla oynanıyor demiş Pereira Hazretleri. Tevekkeli sahaya koyduğu akıl da hiç bir zaman %21 olamadı. 90 dk koşmayan, savunma refleksleri vasat veya vasatın altında 3 tane 10 numarayı yan yana dizip, arkasına Ozan’ı koyan Fatih Terim’in takımı, defansif zaafiyet yaşamıyorsa ve sen orta sahaya iki kazma dikmeden takım savunmasını toparlayamıyorsan eksik olan bir şeyler var sende. Bence akıl eksik, tecrübe eksik, bilim eksik. Sonuçta hocalık eksik diyebilirim. Ozan’lı, Volkan’lı tek ön liberolu bir anlayışla akıl oranının bu hafta % 20’nin üzerine çıkarılacağı yönünde tevatürler oldu ama şahsım adına ihtimal vermedim ve Pereira’nın Mersin maçı onbiri beni hayal kırıklığına uğratmadı.
Kadrosu transferin son günü darmadağın edilen Hamza Hamzaoğlu’nun sözleşmesi fesh ediliyorsa, Mersin gibi bir takıma karşı defansif kadroyla oynamaya çalışan Pereira’yı kızılcık sopasıyla döverek göndermek gerekir bence. Nasıl bir maç bizi bekler ? Van Persie’nin Alves’den 70, Topal’dan 65, Josef’den 60 metre uzakta top beklediği bir maç bizi bekler diye düşündüm.
Hiç de öyle olmadı. Fenerbahçe istekli ve baskılı başladı. Alper, Diego, Nani ve RVP müthiş bastı önde, iki pas yapmaktan aciz Mersin orta sahası karşılık veremedi ve rahat bir maç olacağı hissini ilk dakikalardan aldık. Topal’ın alışık olmadığımız tarzda sürüklediği ve Hasan Ali’yle buluşturduğu top 7.dakikada Fenerbahçe’yi öne geçirdi ve ardından da peş peşe pozisyonlar geldi. Souza, Alper ve Van Persie ile önemli fırsatlar kaçtı ve ilk yarı 1-0 önde bitti.
Fenerbahçe ilk kez ilk yarıda olumlu bir görüntü sergiledi. Hem de iki çapalı düzende. Bunda pres yapamayan, iki pas yapamayan Nakoulmasız, yaşlı Mersin İdmanyurdu takımının payı büyüktü. İlk yarıda Nani’nin kusursuz ve etkili bir futbol ortaya koyduğunu da söylemeden geçmeyelim. İkinci yarıya Mersin Sinan ve Nakoulma değişikliği ile başladı ve kıpırdandı ancak 47 ‘de Diego getirdi Nani ağlara bıraktı 2-0 oldu, 5 dakika sonra Topal getirdi, RVP ağlara bıraktı ve maç 3-0 oldu. Bu arada Topal ikinci asistini yaptı, başımıza taş yağacak.
Bu dakikadan sonra maç tenis maçına döndü. Nakoulma ile Mersin golü buldu, öyle bir gol ki, amatör takım defansı yemez, ardından Mersin’in topu direkten döndü, aynı amatör takım defansı iş başındaydı ve Pereira tırstı. Tam havasını buldu dediğimiz RVP’yi oyundan aldı, ardından Diego’yu Ozan’la değiştirdi ve hocalığını bir kez daha ispat etti. 74’te Dakikada maçın bir diğer iyi ismi Alper’i de Volkan’la değiştirdi, Souza hala sahada.
Volkan bitiriciliğini hala ortaya koyamadı ama girer girmez de peş peşe pozisyonlar oldu. 85 de gole giden Ozan’ı düşüren Nurallah takımını 10 kişi bıraktı, aynı dakikada Nani müsait pozisyonda topu köşeye asma sevdasınsan bir gol kaçırdı, 87 de Fernandao topa ayağını uzatamadı, 89 da Volkan’ın sert vuruşu Muammer’de kaldı, 90.dakikada Volkan dize dize getirdi, kaleciye çimleri yoldurdu, Hasan Ali’ye bıraktı, bu sefer de Hasan vuramadı ve enteresan bir şekilde pek çok gol kaçtı ve maç 3-1 bitti. Mersin zayıf bir takım, çok da yaşlı.
Tita, Sinan ve Nakoulma yedek oturtulmaz ama bu kadar da gol kaçmaz. İlk kez futbola doyduk ama aldatmamalı. Savunması sert, ayağa iyi pas yapan takımlara karşı bu kadro düzeniyle üretmek imkansız !
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @ BrunoMonte1907