GHEZZAL’IN LİDERLİĞİNDE…
Sivasspor deplasmanı her zaman her takımın zorlandığı bir deplasmandır, her futbolsever bunu iyi bilir. Özellikle bu mevsimde soğuğuyla meşhur bir şehir olmasıyla zorlayıcıdır. Buna eklenen bir diğer zorluk da futbola çok müsait bir zeminin mevcut olmamasıydı. Beşiktaş açısından ise handikaplar bazı oyuncu eksiklikleriydi, bunların bazıları Pjanic, Larin, Rıdvan, Oğuzhan gibi oyunculardı. Bir de maç öncesi bu eksiklere ağrıları nedeniyle sonradan süre verilmesine karar verilen Josef ve maça dakikalar kala sakatlık geçiren Vida da eklenince seçenekler daha da azalmış oldu.
Önder Karaveli’nin Beşiktaş’ta göreve başlamasından bu yana en göze çarpan farklılık, Beşiktaş’ın takım savunmasının toparlanmasıydı. Üst üste 16 resmi maçta kalesini gole kapayamayan Beşiktaş, Önder hoca döneminde zor gol yiyen bir takım haline geldi, bunun sonucunda da 3 aylık süreçte lig ve kupa dahil maçların tamamında tek bir yenilgi almayı başardılar. Madalyonun diğer yüzünde ise gol atmakta gitgide daha çok zorlanan bir takım olmaları sorunu karşımıza çıkıyordu. Çoğu maçta 1 golden fazlasını bulamayan ve bu golü de genellikle koruyamayan bir Beşiktaş vardı.
Bu maçta farklı olan Beşiktaş’ın golleri bulmayı başarmasıydı. Ghezzal’in maçın adamı olup, takımını bir lider gibi sırtladığı maçta ilk gol de bu oyuncunun klasiklerinden biriydi. Sağdan birkaç rakip oyuncuyu yanında sürükleyerek ceza sahasında daldı, sıfıra inip ortaya çevirdi ve Alex’in bıraktığı topta Batshuayi alışılmadık şekilde düzgün bir vuruşla golü getirdi!
Ancak bu golden sonra oyun üstünlüğünü rakibine bıraktı Siyah-Beyazlılar. Özellikle duran toplarda rakibe çok net kafa vuruşu fırsatları veriliyordu, bunlardan birinde de Yatabare golü attı. Sonrasında karşılıklı ani atak denemeleriyle son bölümüne gelinen ilk yarı bu şekilde sonuçlanacak diye beklenirken Beşiktaş çok güzel bir golle öne geçti. Sol kanattan gelişen hücumda topla buluşan Umut Meraş, demarke kalan arka tarafa doğru çok sert ve kavisli bir orta açtı, orada bulunan Ghezzal yine çok sert, adeta şut gibi bir kafa vuruşuyla kaleciyi avladı. Bu Ghezzal’ın kariyerindeki lig maçlarında attığı ilk kafa golüydü aynı zamanda…
İkinci yarıya hızlı başlayan yine evsahibi takımdı. Önceki maçlara göre rakibine gereğinden fazla net gol fırsatları tanıdı bu maçta Beşiktaş savunması. Bunda rakibin becerisi kadar, Vida’nın yokluğunda beraber oynama alışkanlıkları düşük olan Welinton ve Montero ikilisinin aksamalarının da etkisi vardı. Ancak bazen Ersin’in başarısı, bazen rakip hücumcuların beceriksizlikleri nedeniyle beraberlik golü gelmiyordu. Önceki haftalarda izlediğimiz Beşiktaş, eğer 3. golü bir şekilde bulamazsa yine skoru koruyamayacağı izlenimini vermekteydi. Neyse ki bu kez bir VAR uyarısı sonucu gelen penaltı ile fark ikiye çıkartıldı. Batshuayi’nin yaptığı en iyi iş penaltı atmak açıkçası!
Son 10 dakikaya bu şekilde girilmişken ve nihayet son dakikalarına rahat girilecek bir maç oluyor mu derken, elbette öyle olmadı 🙂 Bu kez VAR, Sivasspor için çalıştı ve bir diğer elle oynama kararıyla kazandıkları penaltı, farkı bire indirmelerini sağladı. Bu tip penaltı kararlarıyla ilgili düşüncelerimi uzun zamandır yazıyorum, futbolun ruhunu öldüren kural değişiklikleri sonucu maalesef artık her maçta en az 1 penaltı, kırmızı kart ve minimum 7-10 dakika uzayan saçma sapan maçlar izliyoruz! Bu VAR sistemi Avrupa’da da kullanılıyor, ama orda aynı saçmalıkları görmüyoruz. Her konuda yetersiz olduğumuz gibi ülke olarak bu konuda da yetersiziz maalesef…
Beşiktaş bu gol sonrasındaki 5 dakika ve üstüne verilen 8 dakikalık uzatmada, tekrar farkı açacak fırsatlar da buldu, Ersin’in yıldızlaştığı bir pozisyon da verdi. Ama bu sefer Malatyaspor, A.Demirspor gibi deplasmanlarda yaptığı hatayı yapmayarak avucunun içindeki 3 puanı kaptırmadı. Önünde yer alan birkaç rakibinin puan kaybettiği ve kaybedebileceği bir haftada çok değerli bir galibiyet elde ettiler.
Başta kaleci Ersin olmak üzere; Rosier, Atiba ve Ghezzal günün yıldızlarıydı. Rosier, yokluğunda yerine idareten oynayan Kerem’den şu an için çok daha yukarı seviyede olduğunu hissettirdi. Hem savunmadaki müdahaleleriyle, hem hücumda Ghezzal’e destekleriyle çok katkı sağladı. Umut da solda aynı şekilde iyi bir performans gösterdi. Sonradan oyuna giren Josef ve Güven galibiyete hatırı sayılır bir katkı verdiler. Atiba ise 39 yaşında halen parmak ısırtmaya devam ediyor, umuyorum ki 1 sene daha devam edecektir.
Ligin ilk yarısında çöküş yaşadığı bir periyoda yeniden girmek üzere Beşiktaş. Hem ligde, hem kupada bu sezonki kaderini önümüzdeki 1 ayda yapacakları belirleyecek. Eğer bir galibiyet serisi yakalanabilirse lig 2.’liği ve Türkiye Kupası kesinlikle hayal değil…
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu