Fenerbahçe maçları böyle. Bazen çamur deryası sahalarda kör dövüşü, bazen ortalığın karıştığı kavganın gürültünün eksik olmadığı mücadeleler, bazen de son saniyeye kadar kalbe zarar bir heyecan. Hangisi olursa olsun, sonuçta her biri gerilim filmi gibi maçlar. Sağlığa zararlı, biliyorsun ama bırakamıyorsun işte.
Ancak bugün maçın buraya gelmesinde İsmail Hoca’nın büyük hataları var maalesef, hocayı çok seven biri olarak üzgünüm ama bunu söylemek zorundayım. Sezon başında oynadığımız futbolu, kırdığımız rekorları, bol gollü galibiyetleri unutmuş değilim. Hepsinde hocanın da payı var. Onu başarılı dönemin haricinde tutmak büyük haksızlık olur. Asla yapmam böyle bir şeyi. Geçen hafta Rize’de yaptığı maçı çeviren değişiklikleri de çok övdüm. Çok eleştirildiği dönemde risk alarak, farklı bir şey deneyip kazanarak fazlasıyla haketmişti övgüleri.
Ama bugün birden çok hataya imza attı İsmail Hoca. Bir kere en başta geçen hafta da dahil olmak üzere İsmail-Kruniç ikilisinin düz kaldığını artık hoca iyice görmüştür diye düşünmüştüm. Yanılmışım. Bu kez Ismail’i 6’da Krunic’i 8’de oynattı. Üretkenliğimiz daha beter oldu. Kruniç transferinin ana sebebi topu oyuna sokarken rakip baskı yaptığında çektiğimiz sıkıntıyı gidermesi. Bugün o iş İsmail’e kaldı cok kez, o da fazlasıyla hata yaptı. Kruniç ise ne ofansif ne de defansif katkıda bulunabildi. Hoca bir süreliğine de olsa ikisinin yerini değiştirmeyi de denemedi.
Mert Hakan’ı da Szymanski’nin yerinde gördük. İyi oynadı, maçı da çeviren adam.oldu müthiş frikik golüyle. Szymanski de son haftalardaki formsuzluğu ile dinlendirilmeyi hakediyordu. Ancak kağıt üzerinde hangisi daha ofansif, hangisi daha gole yakın oyuncu derseniz elbette ki Szymanski derim. Dolayısıyla üretken olamayan Ismail-Kruniç ikilisinin yanında bir de Mert Hakan eklenince merkez orta sahaya, iyice pozisyon bulmamız zorlaştı. Hoca da muhtemelen kuvvetli bir merkeze sahip olan Kasımpaşa’ya karşı direncli bir merkezle cevap vermek istedi ancak oyun sıkıştı ve müdahele için gol yememizi bekleyerek maalesef bir de zamanlama hatası yapmış oldu.
Yaptığı ilk mudahelede Serdar Dursun-Szymanski girdi oyuna. Serdar geçen hafta maçı çevirdi, cok ta iyi oynadı ama orda berbat bir saha vardı. Batshuayi yerine Serdar’ı düşünmesi normaldi. Ancak bu maçta Batshuayi’yi 3.santrafor pozisyonuna atmış oldu. Bu kadar verimli olan, sezon başından beri önemli işler yapan Belçika’lı oyuncuya da büyük haksızlık yapmış oldu. Szymanski’yi ise bu sezon ilk kez sağ kanatta oynatarak ona en ihtiyacımız olan anlarda kaleden uzak kalmasına sebep oldu.
Uzun lafın kısası İsmail Hoca formsuz bir gece geçirdi diyelim. Muhakkak maçın tekrarını izleyecektir. Bundan sonraki maçlar için notlarını alacaktır. Umarım tek çözüm olarak Fred’in dönüşüne bel bağlamayacaktır.
Tabii şu anda son dakika penaltısı konuşuluyordur televizyonlarda. Ben henüz ekrandan göremedim. Maçtan eve doğru dönüyorum. Bana maç içinde daha net penaltılar var gibi geldi. Ancak çaldığı penaltıda elle müdahele varsa ve topun yönü değiştiyse karar doğru. Ben henüz gormediğim icin bir şey demiyorum.
Şu anda önceliğim çözüm bulmamız gereken iki sorun. Birincisi orta saha üretkenliği, ikincisi ise defanstan topu oyuna sokarken kıramadığımız baskı. Bunlara acil çözüm bulmamız gerekiyor. Yoksa gerilim filmlerini izlemeye ve kalbimizi zorlamaya devam ederiz.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72