Tarihten aldığımız ders şu…Tarihten hiç ders almıyoruz.. Bu ülke de, bu ülkenin insanı da böyle.. Devleti de böyle.. Spor kulübü de böyle..
Koskoca Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Kjaer’den gelen parayı nasıl har vurup harman savurduğunu gösteren bir maç oldu..
10 yaşındaki 2 çocuğun play stationda kapıştığı gibi bir ilk yarı izledik..
Orta sahalar yol geçen hanı, topu kapan gidiyor, sonra topu kaptırıyor.. Sonra top öteki kaleye doğru gidiyor, sonra bi bakmışsın top dışarı çıkmış falan..
Fenerbahçe maça baskılı başladı.. ilk 10 dakikada topu ayağında tutmak istedi ama bu baskı çok uzun sürmedi..
Klasik bir şekilde ceza sahasına kadar geldiler, bir şeyler olacakmış gibi oldu ama hiç bir şey olmadı ve 10. dakikadan sonra Gençlerbirliği oyuna dengeyi getirdi, süratli siyahı oyuncularıyla kolayca çift ön liberolu Fenerbahçe orta sahasını geçtiler, ama onlar da topu ceza yayı civarında sürekli kaptırdılar veya bir şekilde pozisyonu harcamayı başardılar ve karşılıklı ataklarla geçen, pozisyonsuz ama iki gollü bir ilk yarı oldu..
Gol olması mümkün gibi durmayan sıkıcı ilk yarıda olan ilginç şeylerden ve gollerden bahsedeyim.. Enteresan şeyler oldu hakikaten:
Valbuena ortaladı, Gençlerbirliği stoperi topu kendi kalesine kafayla gönderdi, güzel bir kafa vuruşuydu..
Skretel topu kafayla uzaklaştırmayı başardığı pozisyonda, havadayken rakibine faul yaptı ve hakem penaltı çaldı ve faul yapan Skretel’in kafası yarıldı ve penaltıdan Gençler golü buldu..
Hasan Ali bir pozisyonda, hem de orta yuvarlakta; pozisyonun yeri bile ilginç, rakibini kündeye getirdi, bu komik faule gülerken rakibi çaktırmadan bir tokat attı Hasan Ali’ye ama hakem çaktı ve Gençler 10 kişi kaldı..
Sıfır pozisyon, iki gol, bir kırmızı kart.. Maça bak??
Futbol namına bir şey yok.. Aykut Kocaman tabiriyle söyleyim, anlatacak bir şey yok.. Yana yana hep yan yana, döne döne hep bir yöne.. Klasik Fenerbahçe işte.
Soldado hareketli, Giuliano istekli ama süper demek mümkün değil.. Umut verdiler diyelim bu maç adına..
Ümit Özat ikinci yarıya Vardar’cılık oynamak için çıkmış, malum takımı 10 kişi. Aykut Kocaman ise rakip 10 kişi, 10 kişiyle yenemezsem beni asarlar demiş olacak ki; Dirar yerine Aatıf, Hasan Ali yerine de İsmail’le başladı..
Tek kale bir ikinci yarı oldu.. Bu tarz maçlarda rakibi açmak için pas ritmini artırıp ikiye birlerle çizgiye inip rakibin dengesini bozacaksın ve ceza sahasında topsuz oyunda hareketli olacak forvetlerin..Bu da yetenekli oyuncularla olur.. Soldado hareketli, Valbuena ve Giuliano da hareketli ve topa da tempo kazandırıyorlar ama orta saha çok ağır hareket ediyor..
Fenerbahçe bu dediğimi sadece bir kez yaptı, arka direğe koşu yapan Ozan da golü buldu..
Taraftar Ozan’ı beğenmiyor, sevmiyor ama kapasitesi doğrultusunda mevkisinin gereğini yerine getiren tek ön libero da O bence .. 30 metreden asılmasından ve diğer saçmalıklarından bahsetmiyorum tabii..
2. golün ardından Fenerbahçe geriye yaslandı, neden acaba???
Gençlerbirliği 10 dakika baskı kurdu on kişiyle ve Fenerbahçe yarı sahasından çıkmakta güçlük çekti.. Hatta bir süre sonra Gençlerbirliği 9 kişi kaldı ama Fenerbahçe’nin hiç bir organize bir gol girişimi olmadı..
Fenerbahçe bu tuhaf maçta ilk kez 3 puanla tanıştı.. Gençlerbirligi ve Ümit Özat ise yönetim istifa sesleriyle sahayı terk etti..
Fenerbahçe’nin iki büyük sorunu var.. Özgüven.. Bunu bir başka hoca çok kolay çözebilir.. İkinci sorun ise kalite.. Bunu Mourinho dahil kimse çözemez.. Taktik, çift ön libero falan başka konular..
Fenerbahçe’nin bu ligde şampiyon olmayı bırak, ilk 3’e girmesi zor.. Bence boşuna transfer yapmasınlar..
Rakip 9 kişi kalmasa Fenerbahçe bu maçı kazanırmıydı şüpheliyim.. Rakip Gençler, kötü durumdalar ama en azından gençler.. Genç demek gelecek demek, umut demek.. Fenerbahçe ise çok yaşlı ve 2000’den bu yanaki en kalitesiz kadro ile mücadele ediyor.. ..Transferler hiç olmamış, Dirar özellikle.. Bir felaket..
Sonuç Gençler :1, İhtiyarlar :2, Umut: 0..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907