Koç Ataman Schilb’in pasör özelliklerine güvenerek ve Sinan’ın da bir numarada süre alabilecek olmasının etkisiyle beraber skorer kimliği daha ön planda bir ismi kadroya katmak istiyordu özellikle Euroleague yolculuğu için. Bu bağlamda sabırla çalışmalarını sürdüren sarı kırmızılılar daha önce Euroleague tecrübesi de bulunan kendini kanıtlamış bir guardı, Justin Lorenzo Dentmon’ı kadroya katmayı başardılar. 1.83 metre boyunda ve 30 yaşında olan oyuncuyu biraz daha yakından tanıyalım ve her zamanki gibi artılarını eksilerini birlikte analiz edelim.
NCAA kariyerini Washington’da geçiren Dentmon sıradan bir oyuncu olarak mezun oldu ve NBA draftına girmek yerine profesyonelliğe Avrupa’da adım atmaya karar verdi. 2009 yazında İsrail’in Hapoel Afula takımı ile anlaştı ve burada etkili bir performans sergiledi. Ardından tekrar NBA şansını denemek istedi ve D-League’de forma giydi 2010-11 sezonunda ancak NBA’den beklediği kontratı yine alamadı. 2011 sezonun son bölümünü ise Venezüella ve Dominik Ligi’nde tamamladı. 2011-12 sezonuna tekrar D-League’de başladı ve bu sefer sezon içerisinde çeşitli dönemlerde istediği kontratları aldı, önce 2 maç Spurs forması giydi sonra da 4 maç Raptors. Mayıs 2012’de ise 3 maçlık bir EA7 Milano serüveni yaşadı. Ayrıca bu sezon D-League’in de MVP’si seçildi. 2012-13 sezonunu yine D-League ve 2 maçlık Mavericks tecrübesi ve ardından Porto Riko tecrübeleri ile tamamladı. 2013 yazında ise kariyerinde sınıf atlayacağı kontrata imza attı, Zalgris Kaunas ile anlaştı. Forma giydiği 24 maçta ciddi iz bıraktı Avrupa basketbolunda. Sonraki sezon ise Avrupa’da kalmak yerine kariyerine Çin liginde devam etmeyi seçti ve Qingdao takımıyla anlaştı. Mart ayına kadar Çin liginde esti gürledi, ardından sezonu artık gediklisi olduğu D-League’de tamamladı. Geçtiğimiz sezonu ise Çin liginin Sichuan takımında geçirdi.
Dentmon çabukluğu ve skorer özellikleri ile ön plana çıkan bir guard. Bununla beraber yüksek top kontrolü ve etkili ilk adımıyla beraber birebirde durdurulması hayli zor bir hücum silahı. İstediği zaman ve istediği şekilde kolayca potaya gidebiliyor, atletik özelliklerini de hiç yabana atmamak lazım. Penetre ettiği pozisyonlarda takım arkadaşlarının sahadaki yerleşimini iyi sezen ve takip eden, onları da besleyebilen bir guard. Sahanın neredeyse her noktasından mesafe tanımadan şut atabilen, kendi şutunu yaratabilen bir guard. Dribbling üstü şut ya da yakala ve at, her ikisi de hücum silahları arasında mevcut. Yay gerisinden yüksek yüzdeyle oynuyor. Ayrıca ikili oyunlarda perdeleri zekice kullanıp bulduğu en ufak boşluklarda dahi rakibine cezayı kesebiliyor. Kısacası bir kaç dakika içerisinde skor patlaması yapabilen önemli bir skor opsiyonu. Bir oyun kurucu için güçlü bir fiziğe sahip, sert ve dayanıklı bir oyuncu. Bu fiziksel artılarının yanında cesur da bir isim. Temas almaktan çekinmeyen ve hem savunmada hem de hücumda kendinden uzun ya da kalın isimlerle mücadeleye girebilen bir oyuncu. Özellikle açık alanda etkisi artan Dentmon’un saha görüşü ve pas tekniği de iyi düzeyde, tempoyu sürekli yukarı çekmeyi seviyor. Savunmada da fiziksel anlamda bir çok artıya sahip, güçlü bacaklar çabuk eller ve bacaklar. Bunlarla birlikte iyi de bir top hırsızı.
Gelelim eksilerine. Dentmon hücumda neredeyse eksiksiz bir oyuncu, portföyünde her türlü silah var. Ancak şut seçimi ve pası ikinci plana hatta bazen üçüncü plana atması takımı adına can sıkıcı sonuçlara neden olabiliyor. İlerleyen yaşı ve artan tecrübesi ile her ne kadar artık skor/pas dengesini daha bir düzene sokmuş olsa da o doğal bir skorer, sayı atmak hep ilk opsiyonu. Dentmon’nın bir diğer eksisi de her iki yöne de efektif penetre edebilmesine rağmen sağ tarafı fazla tercih etmesi ve zorlaması. Tüm yetenekli skorerler gibi o da savunma yapmayı fazla sevmiyor, yeteri kadar agresif olamıyor maçların büyük bir bölümünde. Her ne kadar güçlü bir fiziği olsa da boyunun dezavantajını yaşıyor özellikle savunmada. Alçak posta inebilen ve sırtı dönük oynayabilen guardlar onu yıpratıp hücum performansının da düşmesine neden oluyor.
