https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

GALATASARAY SİNAN İLE GÜLDÜ

Okunması Gerekenler

fersu yaziEurocup şampiyonluğunun en önemli iki favorisinin karşı karşıya geldiği maçta ev sahibi olan temsilcimiz Galatasaray’da koç Ataman skorer oyuncusu McCollum’u baskıdan yıpranmaması için ilk beşte başlatmazken henüz takıma ısınamayan ancak çok şey beklenen kanat oyuncusu Schilb’i de sahaya sürmeyi tercih etti. Koç Franco ve Jerusalem de derslerine iyi çalışmışlardı; bizim zayıf olduğumuz noktaya pota altına sürekli atak ederek başladılar. Özellikle ilk bölümlerde Eliyahu’nun 4 numarada Green karşısındaki fizik üstünlüğünü kullanmak için sürekli alçak posta yıktılar oyunu. Galatasaray da karşılık olarak Green’in çabukluğunu ve dış şut tehdidini iyi kullandı hücumda.
gs isr 2İki takım da aslında hızlı geldiği ve potaya gittiği her pozisyonda etkili oldu, pota altı savunmaları S.O.S verdi. Biz Jerusalem’in geçiş hücumlarındaki bu etkinliğini önlemek için genelde her hücum dönüşü tam saha pres yaptık ki özellikle ilk yarıda bunda başarılı olduk, tempo  kontrolünü elimize geçirdik.
Maç boyunca gerek Duncan gerek Fischer 5 numaradan zaman zaman etkili oldular pota altımızda. Ama en çok canımızı yakan sürekli topsuz katlar yaparak potamıza sızan çabuk ayaklı Gaffney  oldu. Bunun yanında Eliyahu da kendisine gelen yardımları çok iyi değerlendirdi pasları ile. Maçta kalmalarının ve hücumda sürekli üretebilmelerinin temel nedeni bizim potamızı savunamamızdı. Ne Dorsey ne de Lasme bunu yapamadı. Evet zaman zaman blokları ile tehditkar oldular belki ama sürekliliği sağlayamadıkları gibi özellikle Dorsey bir çok pozisyon ağır kaldı.
Schilb maçın ilk bölümlerinde koçunun beklediği gibi takıma ısınmaya başladığının işaretlerini sergilemeye başladı. Hem şutlarını daha güvenle atmaya başladı hem de alçak postta Janning karşısındaki fizik avantajını iyi kullandı, potaya yaptığı topsuz katlarla da etkili oldu. Savunmada da hem getirdiği yardımlar hem de Janning’i yay gerisinden kontrol etmesiyle önemli bir parçaydı.
Micov-Smith eşleşmesi ise maçın en kritik noktalarından biriydi. Amerikalı oyuncu maç boyu Sırp forvetimize üstünlük sağladı atletizmi ve alçak posttaki etkinlğiyle. Ayrıca çabuk ayakları sayesinde her potaya gittiğinde de savunmamızın dengesini bozmayı başardı. Jerusalem ne zaman sıkışsa onun üzerinden hücumu forse ederek hep bir açığımızı buldu. Savunmada böyle zorlandığı bir günde Micov, hücumda da maçın genelinde etkisizdi.
Banvit’ten tanıdığımız Rowland ise beklendiği gibi rakibin en önemli hücum silahıydı. Bunun için maçın başından sonuna kadar onun üzerindeki baskıyı Sinan ve Göksenin ile hep diri tuttuk. Ama son periyotta Sinan’ın yorulması ve şutlarını riske etmesi ile beraber Amerikalı guard sahneye çıkmaya başladı, yay gerisinden de sorun yarattı. Özellikle yaptığımız basit top kayıpları sonrası organize ettiği erken ikili oyunları kullanarak sürekli potaya gidip canımızı çok yaktı.
Koç Franco zaman zaman oyuna taktik değişikliklerle de müdahale etmeye çalıştı. İkinci periyotun son bölümünde tempomuzu düşürebilmek adına alan savunması da denediler ama kenardan gelerek yay gerisinden hemen cezayı kesen Göksenin zaten yüksek yüzde ile oynayan sarı kırmızılılar karşısında bunun bir hata olacağının mesajını verdi hemen İsrail temsilcisine.
İkinci yarının başında savunmayı bir kademe sertleştiren ve Sinan ile Schilb’in etkinliğini azaltan Jerusalem karşısında koç Ataman da yaratıcı olması adına McCollum’u oyuna geç sokunca Jerusalemli oyuncular kaptıkları toplar sonucu buldukları kolay basketlerle tekrar maçın içine girdiler, maçta ilk kez 3.periyotun başında öne geçmeyi başardılar.
Sonrasında temsilcimiz de savunmada Sinan liderliğinde kemerleri sıkıp üzerine Green’den ardarda üçlükler bulunca tekrar ipleri ele almayı başardı. Green’in yaktığı ateş tüm takımı sarmaya başladı ve hücumda tekrar ritmimizi bulduk, maçın kırılma anlarından biriydi. McCollum’ın oyuna girmesi ile beraber de savunma kaynaklı açık alan sayıları gelmeye başladı sarı kırmızılılar adına, farkı tekrar çift hanelere çıkardık.
Sarı kırmızılılar maç içerisinde bir çok kez çift haneli farkları yakaladılar belki ama Jerusalem hücum gücünü ve takımımızın pota altı savunmasındaki yumuşaklığını kullanarak hep geri gelip maçın içine girmeyi başardı.
gs isr 3Son bölümde tecrübeli Halperin’in üstüste bulduğu üçlükler onları tekrar maça sokarken kaptan Sinan bulduğu üçlüklerle düelloyu kazanan isim oldu, geri dönüşlerine izin vermedi. Maç boyunca takımının ne zaman ihtiyacı olsa oyunun iki alanında da sahnedeydi. Yay gerisinden katkı verdi, penetreleri ile Jerusalem savunmasını deldi geçti, ikili oyunları zekası ile çok iyi organize ederek hep boş bir uzunu ya da üçlükçüyü buldu, kısaca hatasız oynadı, BÜYÜK oynadı bir kez daha Sinan Güler. Schilb de son periyotta el yakan şutları kullanarak onun en önemli yardımcısı oldu.
Maçın Galatasaray adına özeti de son hücumda yaşanan pas trafiğiydi. McCollum’ın penetresi ile başladı. Sonrasında pası ilettiği Schilb’in penetresi ile devam etti ve Green’in yay gerisinde aldığı pas sonrası sol dibe gönderdiği ekstra pasla Micov’un bulduğu üçlükle de sonuçlandı… Hücumdaki bu verimlilik sarı kırmızılılara da maçı getirdi ve iddaalı girdikleri Eurocup sezonunda 3/3 yapmayı başardılar.
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz

Son Haberler

FENERBAHÇE GİBİ

Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan...

Benzer Konular