Sezona kötü başlayan ama sonrasında krizi atlatarak Pleiss, Sinan ve Micov’un liderliğinde kendisine gelen sarı kırmızlılar son haftalardaki Darüşşafaka ve Beşiktaş galibiyetleri ile de moral buldular. Abdi İpekçi’de her zamanki gibi taraftarlarının sağladığı müthiş atmosferde Barcelona’yı ağırladılar. Koç Bartzokas’ın yönetiminde sezona iddaalı giren ama sakatlıklardan yana büyük şanssızlıklar yaşayan İspanyol temsilcisi özellikle ezeli rakibi Real’den kendi sahasında yediği farkın sarsıntısını henüz üzerinden atamadı ki son iki maçlarını da kaybettiler zaten. Yine önemli eksikler ve bu moral bozukluğu ile temsilcimiz karşısına çıktılar.
“İlk beşler”
Galatasaray: Sinan-Göksenin-Schilb-Micov-Pleiss
(Smith kadroda yok, Dentmon geri döndü kadroya.)
Barcelona: Rice-Oleson-Perperoglou-Vezenkov-Tomic
(Lawal ve Navarro sakatlıkları devam eden isimler)
“Perperoglou canımızı yaktı”
Sürekli boyalı alanı kullanmak isteyen Barça karşısında koç Ataman Tomic’e yardım getirmeyerek savunma dengesini sağlam tutmuş oldu, Pleiss birebirde fazla hata yapmadı Tomic’e karşı. Ancak sonrasında Vezenkov’un dış şut tehditini kullanarak sahaya daha iyi yerleşen Barcelona Tomic’i alçak postta birebir kullanmak yerine ikili oyunlar sonrası besleyerek efektif olmaya başladı. Bir diğer canımızı sıkan nokta da Perperoglou’nun Schilb’in savunması karşısında rahat skor bulması oldu ilk dakikalarda.
“Göksenin ve Pleiss direncimizi yukarı çekti”
Micov’un 4 numarada olmasının avantajını kullanarak Galatasaray her topu değişerek savundu. Aslında ilk bölümlerde bunda da çok etkili oldu temsilcimiz. Fakat sonrasında Rice ve Perperoglou’nun akıllı pasları ile ters eşleşmeleri kullanmaya başladılar, Vezenkov’un da zaman zaman dış şutlardan vazgeçip bu eşleşmeleri işlemek için alçak posta inmesi dengemizi bozdu savunmada. Neyseki Göksenin’in sert savunması ve Pleiss’ın üst üste yaptığı bloklarla Rice’ı maça sokmadık, ritim bulamadı skorer guard.
“Sinan ağırlığını koydu, takımı toparladı”
Çeyreğin son bölümde ise Sinan şov vardı. Kaptan savunmadaki enerji seviyesini birden yükseltti ve çaldığı toplarla takımını tempolu bir şekilde hücuma taşıdı, rahat sayılar bulduk. Ayrıca yine yaptığı değerli asistlerle takımını çok iyi organize etti, Rice’ın savunmaki yumuşaklığını iyi kullandık.
“Micov-Perperoglou düellosu”
İkinci çeyreğe hücumda Micov’un dominant performansı ile başladık, 8 sayı geldi üst üste. Ama savunmada Schilb yine ciddi problem yaşadı Perperoglou karşısında. Yunan forvet takımını hücumda sırtlarken Göksenin’in kenara gelmesi ile biraz olsun nefes alan Rice da devreye girdi maalesef, atarak maça tutundu Barcelona.
“Dorsey ters geldi”
Sinan’ın kenara gelmesi ve Emir’in direksiyona geçmesi ile hücumda organize olmakta çok zorlandık maalesef. Barcelona yanlış tercihlerimizi ve basit top kayıplarımızı açık alanda koşarak değerlendirmeye başladı. Dorsey’nin boyalı alana getirdiği sertlik ve hücumda Micov ile yakaladığı ters eşleşmelerden skor çıkarması ile öne de geçti Barcelona. Savunma ribaundlarını da domine etti Amerikalı pivot.
“Tyus hücum ribaundlarını domine etti”
Sinan-Schilb-Emir’in birlikte sahada olduğu bölümlerde hücumda üretmekte sorun yaşamadık. Fakat ikili oyun savunmasında Rice’ı perde altından geçerek takip etmeye çalışmamazın faturasını kesti tecrübeli skorer. Neyseki Tyus liderliğinde hücum ribaundlarında yakaladığımız fırsatları değerlendirdik, Barcelona pota altında başlatmış olduk savunmamızı ve bulduğumuz bu ekstra sayılarla tekrar öne geçmeyi başardık soyunma odasına giderken.
“Schilb yanıyor”
Sinan bir orkestra şefi gibi takımını yönetirken üst üste bulduğu penetrelerle de Barcelona savunmasını deldi geçti adeta. Hücumda Schilb ve Micov’un da ona eşlik etmesi ile beraber işimiz çok kolaylaştı. Özellikle Schilb’in eşleşmesini bulamadı Barcelona, onu alçak postta çok iyi kullandık. Savunmada da Göksenin’in Rice üzerindeki baskısı ile başlayarak vidaları iyice sıkan, yardımlaşmaları zamanında yapan ve mücadele seviyesini zirveye çıkaran temsilcimiz 10-2’lik seri ile girdi 2.yarıya. Tam 5 dakika sayı attırmadık İspanyol temsilcisine.
“Rice ile geri dönmeye çalıştılar ama nafile”
Herşey güzel giderken Göksenin’in yaptığı basit faul ve üçleyerek kenera gelmesi ile ilk yarıdaki senaryonun bir benzerini yaşadık. Onun kenarda olmasını çok iyi değerlendiren Rice sazı eline aldı ve 7-0’lık seri ile geri dönüşü başlattılar derken sahneye kim çıktı? Yine kaptan Sinan tabiki. Bulduğu üçlük ile Barça’ya dur derken sonrasında ondan el alan Schilb, açık alanda Tyus’a verdiği güzel pas ve alçak posttaki basketiyle momentumu tekrar lehimize çevirdi. Farkı çift hanelere çıkarmayı başardık Tyus’ı da efektif kullanmamız ile. 3.çeyrekte sadece 13 sayı yememiz verilen mücadelenin ve savunmadaki direncin skora yansımasıydı ki 3 sayı yüzdesini de Micov ile yukarı taşımayı başardık.
“Yorgunluk direncimizi kırdı”
Son çeyreğe Rice ile yine etkili başladı Barcelona, skorer guard penetreleri ile değişmeli adam savunmamıza cezayı kesti özellikle Daye’e karşı. Hücumda ise potaya gitmeyi unuttuk ve yanlış tercihler yapmaya başladık, ritmimizi kaybettik. Dar rotasyon nedeniyle yaşadığımız yorgunluk ortaya çıkmaya başladı ve Barcelona 9-2’lik seri ile farkı tek hanelere indirdi. Bu bölümde Tyus’ın dörtlemesi de hanemize yazılan eksilerden biriydi.
“Pleiss, Tomic’i sahadan sildi”
Micov’un tekrar 4 numaraya geçmesi ile Rice’ın etkinliğini azalttık. Sırp oyuncu adam değişmelerden sonra onun karşısında çok daha sağlam durdu. Ayrıca Tyus yerine kenardan gelen Pleiss da ilk yarıdaki gibi kaldığı yerden blokları ile boyalı alanı karartmaya devam etti, her iki pota altında da Tomic’e net bir üstünlük sağladı Alman uzun. Bu mücadeleyi süsleyen isim ise yine kaptan oldu. Set oyunlarında pas trafiğini sağladığı gibi bulduğu kritik şutlarla da geri dönmeye çalışan Barcelona’nın sürekli direncini kırdı.
“Galatasaray sistemi oturttu”
Saf bir oyun kurucusu olmadan 9 oyuncu ile müthiş bir mücadele ortaya koyan Galatasaray, özellikle savunmada sezonun en iyi maçlarından biri çıkardı. Yardımlaşma, boyalı alanın kapatılması ve her topa atlayan Galatasaraylı basketbolcular çok değerli bir galibiyete imza attılar. Geçen sezon olduğu gibi dar rotasyonla görev dağıtımını daha kolay ve doğru yapan koç Ataman özellikle Schilb ve Micov’un katkısını üst seviyeye çıkarmayı başardı. Kağıt üzerinde eksik ya da zayıf gibi görünen Galatasaray, Sinan’ın “ben varken oyun kurucuya gerek yok” diye haykıran performansı, Schilb, Micov, Emir gibi çok yönlü kısaların doğru kullanılması, Pleiss’ın iki pota altında da her geçen gün artan dominantlığı ve tabiki Abdi İpekçi’deki müthiş taraftarı ile artık net olarak play-off mücadelesinde ben de varım mesajını verdi rakiplerine.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz
