Futbol temelde, Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (kısaca IFAB) tarafından belirlenen ana kurallardan oluşmaktadır.
Peki bazı kurallar değişse, çıkartılsa ya da eklense, acaba seyir zevki nasıl olurdu?
İçine yorum katmadan!! halk arasında bugüne dek milyonlarca kişi tarafından milyarlarca kez konuşulanları bir kalemde toplamaya çalıştık;
** Bunu bir kez daha belirtelim !! Aşağıdaki acabalar, bizim değişsin diye düşündüğümüz değil, insanların kendi aralarında geyiğine masaya yatırdıkları şeyler…
Ofsayt olmasa daha gollü maçlar izler miydik?
…………………
Sakatlanan oyuncu sağlık ekibini kıvranarak, kurşun yemişçesine çağırıp, ağlayarak dışarı çıkarken, neden bir anda iyileşip maça girmeye çalışıyor? En az 3-5 dk oyuna giremez dense, “sıfırlanmasa da” önde olanın süreye oynadığı ya da defans yapan takımın oyunu bilinçli olarak soğuttuğu bu sahtekarlıklar azalmaz mıydı ?
Ya da bunun kolay yolu belli. Basketbol gibi, oyun durduğunda süre işlemese, daha güzel olmaz mıydı ?
Ya da en azından Amerikan Futbolundaki son 2 dk sürenin oyun işlemezken durması gibi, futbolda da mesela son 10-15 dk aynı şey yapılsa?
…………………
Beraberlik olmasa ya da en azından 0-0 biten maçlarda, iki takım da puan alamamış olarak ayrılsa, gol bulmak zorunda oldukları için futbol daha güzelleşmez miydi ?
…………………
Taç atışı neden elle yapılıyor? Kaleci harici elle oynamanın yasak olduğu oyunda, taçlar da ayakla atılsa daha mantıklı olur muydu?
…………………..
Kalecilerin topu en fazla 6 saniye ellerinde tutma kuralı var ama, bugüne dek seyrettiğimiz 10 binlerce maçta, aklımızda gelen örnek sayısı bir elin parmağı kadar! Basketbolda topu 5 saniyede oyuna sokamazsan topun rakibe geçmesi gibi, istisnasız !! otomatik bir ihlal sayılsa, oyun daha hızlanmaz mıydı?
……………………
Eleme maçlarında deplasman golü kuralı. Sen sahadan 2-1, 3-2 kazan, rakip seni sahasında 1-0 yensin eleniyorsun. Bu durumda maçlar uzasa daha güzel olmaz mıydı? En azından uzatmaya kaldığında, deplasman golü kuralı olmasa.. İki takım da “uzatmalarda” 1 ya da 2’şer gol attığında, deplasman takımının eliyor olması mantıksız değil mi?
…………………….
Uluslararası standartlarda stad ebatları en olarak 64 ile 75 metre arasında, boy olarak da 105 metre ile 120 metre arasında olmak zorunda ama her stadda “santimine kadar” aynı ölçü getirme mecburiyeti olsa daha doğru değil mi?
Metrekare olarak aradaki fark çok büyük (6720’ye 9000).
………………………..
Sarı kart gören oyuncuya, mesela hentboldaki gibi 4-5 dk gibi bir saha dışına çıkma cezası verilse, oyuncuların rakibe sertliği azalmaz mı?
……………………….
Ceza sahası içinde son adam kuralı değişse, aynı anda 1 suça 2 ceza (hem kırmızı kart-hem penaltı) verilmese daha doğru olmaz mı?
…………………………..
Basketboldaki gibi yarı saha kuralı gelse, 50-60 metrelerden (hatta belki 30-40) kaleciye atılan geri paslar yüzünden, vakit geçirip oyunu soğutmak isteyen takım maçın zevkini öldürmese ?
…………………………….
Maçlar süreye göre değil, mesela voleybol tenis gibi skora göre oynansa. Örneğin, 3’e varan kazansa, takımlar maçı kazanmak için gol atmak zorunda kalsa?
……………………………
Toplara çip takılsa ve çizgiyi geçti mi geçmedi mi gibi seneler sürüp nihai karara bağlanamayan (Şifo Mehmet, Kadıköy, çizgiden çıkartan Semih, Fenerbahçe maçı golü gibi) direkt teknoloji karar verse ?
Bu çok mu önemli demeyin! En tarihi ve acı örneği de; 1966 Dünya Kupası finalinde, direkten dönüp saha içine dönen topa gol verilmiş ve Dünya Şampiyonu değişmişti!.. Aradan yarım asırdan fazla geçti ve hala konuşulur.
Karar sizlerin.. Belki sizlerce hepsi ya da bazıları veya hiçbiri..
ABC SPOR
@ABC_Spor
