Son Euroleague şampiyonu olan ve Euroleague’in en pahalı takımlarından biri olan Real Madrid kendi sahasında Fenerbahçe’ye yenilmesi durumunda Top 16’ya kalma ihtimalini mucizelere bırakacaktı. Buna rağmen Real taraftarı salonu tam anlamıyla doldurmamıştı,ciddi boşluklar vardı ve takımlarına kötü performanstan ötürü kırgınlıklarını gösterdiler adeta.
“Hücum ribaundları”
Euroleague’in hücum ribaundlarındaki en etkili takımına karşı Fenerbahçe ilk dakikalardan itibaren sorun yaşamaya başladı Udoh’un yokluğunda. Özellikle Reyes hemen etkili oldu. Bununla beraber Ayon ve Reyes’in kalınlık avantajlarını hücumda da iyi kullandılar.
“Datome bildiğiniz gibi”
Sarı lacivertliler ise Ayon ve Reyes’in ikili oyun savunmasındaki ağırlıklarından faydalanmaya çalıştı ama sürekli adam değişerek savunmayı diri tutmaya çalışan Real’e karşı ters eşleşmeleri değerlendirerek potaya gitmek yerine yay gerisinde pas yapıp şut denemeyi tercih ettik ve düşük bir isabet oranıyla oynadık. Taa ki Datome devreye girene kadar. İtalyan forvet zekası ile yine sıkışan hücumu açan isim oldu Fenerbahçe’de. Boşta kaldığında üçlüğü gönderdi, uzunu gördüğünde penetre etti ve orta mesafe şutları ile etkili oldu, yine ne gerekiyorsa onu yaptı ve fark yarattı.
“5 şutör”
Dixon-Vesely ikili oyunlarını hatırlamamız ve Vesely’i hareketli olarak topla buluşturmaya başlamamız ile koç Laso Nocioni-Hernangomez ikilisine döndü. Datome’nin 4 numarada Arjantinli oyuncuya karşı yıpranmasını engellemek adına onu üç numaraya çeken ve Antic-Ömer ikilisine dönen koç Obradovic, sahadaki beşin tamamının şut tehditine sahip olmasından iyi faydalandı ve sahaya daha doğru yerleşmeye başladık. Açılan Real savunmasına karşı daha rahat hücum etmeye başladık.
“İlk çeyrekte Madrid’i sildik”
Datome liderliğinde ilk çeyrekte tam 28 sayı bulan Fenerbahçe farkı çift hanelere çıkardı. Madridli oyuncuların özgüven eksikliği ve takımdaki mental problem oyuncuların yüzüne vurmaya başladı, onlara bu iş bitti mesajını verdik daha ilk periyottan.
“Doncic ile gelen 14-0”
Ancak ikinci periyota kötü başladık. Koç Laso sezon boyunca ilk kez başvurduğu bir beşle Doncic-Carroll-Taylor-Nocioni-Hernangomez ile başladı. Hernangomez ve Nocioni ile sertlik ve enerji konusunda level atlayan, potalarını daha iyi savunan Real hücumda da Doncic’in deliciliğini ve Carroll’ın dış şutlarını efektif kullanmaya başladılar. Maalesef seyircinin de devreye girmesine izin verdik.16 yaşındaki Doncic, Rodriguez ve Llull’un kenarda olduğu bu süreleri çok iyi kullandı, organizasyon anlamında da harika katkı verdi. Onun liderliğinde yakaladıkları 14-0’lık seri ile maça ortak oldular, beraberliği yakaladılar.
“Savunma ile püskürttük”
Biz ise cevabı Dixon’ın etkili birebirleri ve orta mesafe şutları ile verdik,Rodriguez’in savunma zaafını iyi kullandık.Vesely ve Datome ile potamızı daha iyi koruduk, savunmayı da sertleştirdik.14-0’lık seriden sonra periyotun ikinci bölümünde sadece 4 sayı yedik. Koç Laso’nun da Bogdanovic’in baskısı altında yorulan Doncic’in yanına Rodriguez’i alması genç Sloven’in tepeden oynadığı etkili birebirleri engellemiş oldu. İkinci periyotun sonunda yaptıkları tam saha sıkıştırmalı baskı ile bizi hayli zorladılar ama Dixon bu bölümlerde bir iki pozisyon hariç baskıyı çok iyi okuyarak takımını sahaya doğru yerleştirdi. Son 3-4 dakikada oyunda olan Sloukas ile Vesely’i pota altında hatırladık ve Çek oyuncudan skor katkısı almaya başladık. Savunmada sezon başından beri problem yaşayan Real’e biz de daha ilk yarıdan 45 sayı göndererek 9 sayılık bir farkla ilk yarıyı önde kapattık.
“Vesely’nin 3.faulü”
İkinci yarının başında Real’in baskısı karşısında üstüste yaptığımız 4 basit top kaybıyla problem yaşadık ama neyse ki onlar da hücumda aceleci davranıp bu hatalarımızı cezalandıramadılar. Ancak Vesely’nin erken 3.faulü ile kenara gelmesi sonrası potamızı savunamadık, özellikle Ayon devreye girdi.
“Caydırıcı uzunsuz oynamak”
Koç Obradovic tempoyu kontrol edebilmek için Dixon-Sloukas ikilisini sahada tuttu ancak 3 sayı savunmasında sorun yaşamaya başladıki,Llull ve Rodriguez etkili oldu. Bunun bir nedeni de tabiki Vesely’nin kenarda olması ve rahat penetre ederek savunmamızı delmeleri, sonrasında savunma dengemizi bozup yay gerisinde boş ismi bulmalarıydı.
“Kabus başladı”
Kötü başladığımız 3.periyot bir kabusa dönüşmeye başladı.Reyes-Ayon ikilisini Ömer-Antic’e karşı pota altında çok iyi kullanmaya başladılar. Sürekli penetre eden Real kısalarına karşı caydırıcı bir uzunumuzun olmaması da topu içeri indirmelerini kolaylaştırdı. Bu arada Vesely yokken zaten hücum ribaundlarında etkili olan Real net bir üstünlük kurdu potamızda. Vesely’den hiç faydalanamadığımız ve hücumda yaratmakta çok zorlandığımız, ilk yarının yıldız ismi Datome’nin de Taylor’ın enerjisi karşısında etkisiz kaldığı 3.çeyreğin sonucu maalesef 20-10 aleyhimize yansıdı skorboarda..
“Llull uyandı”
Rakibimize 3.çeyrekte verdiğimiz mesaj ilk periyotun tam aksiydi, hem salonu dolduran İspanyollar hem de Real’li oyuncular “biz bu maçı kazanabiliriz” demeye ve buna inanmaya başladılar. İlk yarı adeta uyuyan ve hiç devreye giremeyen Llull son periyota çok iyi başladı. Hem penetreleri hem de üçlükleri ile takımını hücumda sırtladı ve Real maçın başından beri ilk defa 6 sayı farkla öne geçti.
“Vesely pes etmedi”
Tekrar oyuna giren Vesely’nin her iki pota altında da ortaya koyduğu enerji ve mücadele artı Sloukas’ın yaptığı akıl dolu penetreler ile Real’in geri dönüşünü püskürttük. Bu bölümde Dixon ve Sloukas’ın birlikte oyunda olması ile hem Vesely’i tekrar kullanmaya başladık ikili oyunlarla hem de Dixon yay gerisinden tekrar bitirici rolünde etkili oldu.
“Datome nerde”
Bogdanovic’in hiç devreye girememesi ve Datome’nin 3.periyotla beraber tamamen oyundan düşmesi sonucu Sloukas-Dixon-Melih üçlüsüne dönen temsilcimiz Real’in kısalarımıza yaptığı sert savunma karşısında oyunu kontrol altında tutup topu pota altına indirmek yerine, Melih ve Kalinic’in zorlama birebirlere gitmesine müsade edince Real tekrar kontrolü ele aldı ve hatalarımızı cezalandırarak farkı yeniden 6 sayıya çıkardılar, maç sonuna kadar da bu farkı koruyarak 7 sayılık bir galibiyete imza attılar bu kritik maçta..
“Real’e nefes verdik”
Özellikle ikinci yarıda hücumda akıcılığı hiç sağlayamayan Fenerbahçe 73 sayıya sadece 10 asistle giderken yaptığı 14 top kaybıyla da Real’e istediği açık alanları ve kolay sayılar sonrası geri dönüş fırsatlarını ikinci yarıda vermiş oldu. 3.periyotun başında üst üste yaptığımız hatalar ilk yarıyı ölü toprağı serilmiş bir şekilde oynayan Real’e ikinci yarıda nefes vermemize,onları her topa atlayan mücadele dozajı yüksek bir takıma dönüştürmemize neden oldu. Bu mağlubiyetle beraber sarı lacivertliler Final Four yolundaki en önemli rakiplerinden birini devre dışı bırakma şansını da kaybetmiş oldular.
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz