FENERBAHÇE KOŞAR ADIM FINAL FOUR’A

Ülker Arena’da sarı lacivertli taraftarların oluşturduğu ve artık alıştığımız o müthiş atmosfer hakimdi yine, tüm salon 2-0’a inanmıştı.Koç Obdarovic’e sevgi tezahhüratları büyüktü sahaya çıktığı ilk andan itibaren. Sarı lacivertliler de koçlarının bu serinin gidişatında ne kadar önemli bir rol oynayacağını çok iyi biliyorlardı. Koç Obradovic maç öncesi soyunma odasında “1-0’ı unutun ve bu maçı bir final maçı gibi görün öyleki sanki kaybedersek eleneceğiz gibi düşünün diyerek” oyuncularına maçın önemi hakkında net bir mesaj verdi.

Fenerbahçe bu maça klasik beşiyle başlarken koç Laso ise Rodriguez-Llull-Fernandez üçlüsü ile başlayarak hücumda kontrolü eline almayı, tempoyu ilk dakikalardan itibaren yükseltmeyi arzuladı. Temsilcimiz ilk maçın aksine hücumda maça çok iyi başladı ama savunmada istediğimizi yapamadık, sertliği ve dengeyi kuramadık ilk bölümde.

İki takım adına ilk maçtan farklı olan nokta ise Datome ve Fernandez’in bu maça etkili başlamaları oldu. Canımızı sıkan nokta ise Real’in maça boş üçlüklerden isabetle dönerek başlaması oldu.Neyse kibiz de çok iyi yüzdeyle başladık ve Antic ile cevap verdik. Ayrıca ilk maçın aksine pota altını daha iyi kullandı Real Madrid. Evet hücumda Rodriguez aşısı tuttu ve daha iyi başladılar belki maça ama aynı Rodriguez’in savunma zaafını da çok iyi işledi temsilcimiz.

Maçın başında savunmada yaşadığımız konsantrasyon eksikliğini savunma ribaundlarını domine ederek telafi ettik ve bu fırsatları da Bogdanovic ve Datome ile hızlı hücumlara dönüştürünce rahat skor ürettik geri koşamayan Real karşısında. Bunun yanında pota altında Udoh’u da beslemeye başlayan sarı lacivertliler üstünlüğü tamamen eline aldı.

Çeyreğin ikinci bölümünde Bogdanovic’in kenara gelmesi ile maalesef hemen hücumda ritmimizi kaybettik, Dixon pas trafiğini sağlayamadı. Fakat ilk maçın aksine koç Obradovic’ten anında hamle geldi, Sloukas’ı sahaya sürdü. Yunan guard hücumu biraz toparlasa da Bogdanovic’in penetrelerini çok aradık. Kalinic kenardan gelerek yine enerjisi ile ribaundlarda ve savunmada takımımızı ateşleyen isim oldu. Kötü oynadığımız bu dakikalarda farkı çift hanelerde tutmayı başardık mücadele gücümüz, Udoh liderliğinde ribaundlardaki üstünlüğü hiç kaybetmememiz ve akıllı davranıp tempoyu kontrol etmemiz sayesinde.

Datome’nin iki faulü dışında her şey neredeyse kusursuz geçti sarı lacivertliler için ilk çeyrekte.

Bu çeyreğe ise hücumda Udoh’u akıllıca kullanarak başlayan temsilcimiz genç Hernangomez’i tamamen devre dışı bıraktı. Aynı Udoh savunmada da blokları ile Real Madridli oyuncuların kabusu olmaya başladı.

İlk çeyrekteki hatadan çabuk dönen Hickman-Sloukas ikilisi liderliğinde kısalara yaptığımız baskı ve ikili sıkıştırmalar ile onları üst üste top kayıplarına zorladık, hücumda ritimlerini tamamen kaybettiler, sahadan sildik son şampiyonu bu dakikalarda.

Hücumda ise belki de tek aksadığımız nokta üç sayılık atışlardı ve oraya da müdahele Bogdanovic ile Hickman’dan geldi. Üst üste bulduğumuz üçlüklerle farkı 20 sayının da üzerine çıkarmayı başardık.

Real Madrid’i Udoh’ın blokları artı pota altı etkinliği, Bogdanovic’in üçlükleri ve Sloukas’ın asistleri ile sürkülase eden Fenerbahçe’de Kalinic de devreye girince maçın keyfi iki katı arttı. Sezon boyu ortalarda olmayan Sırp forvet ben de buradayım dedi, enerjisi ve savunmasının yanında hücumda da katkı vermeye başladı.

Bu çeyrekte herşey mükemmel giderken Kalinic ve Hickman’ın 3.faullerini almaları ise tek negatif noktaydı ki Kalinic’in kenara gelmesi, Udoh’un yorulması ve Antic’in de ribaundlara katkı verememesi ile beraber Real hücum ribaundlarında etkili olmaya başladı, ayakta kaldılar bu şekilde. Udoh’un olmadığı bölümde özellikle Rodriguez sürekli potamıza giderek rahat sayılar buldu.

Fakat topun değerini bilen, topu çok iyi paylaşan ve sahaya doğru yerleşen temsilcimiz Bogdanovic ve Dixon’ın üst üste bulduğu üçlüklerle Real’in geri dönüşüne dur dedi. Neredeyse kusursuz oynadığımız, savunmanın ön planda olduğu, Real Madrid’i bu sezon 3.kez 30 sayının altında tutmayı başardığımız ve en önemlisi hücumda tam bir takım gibi oynadığımız, herkesten katkı aldığımız bu devreyi tam 25 sayı farkla önde kapattık.

Real beklendiği gibi savunmada agresif ve bol faullü başlarken hücumda ise Rodriguez’in penetrelerinden bulduğu sayılar artı boyalı alanda Reyes’i iyi kullanarak başladılar. Maciulis’i 4 numarada kullanan koç Laso ikili oyunları efektif savunmaya çalıştı.

Temsilcimiz ise savunmada istediği sertliği belki yakalayamadı ikinci yarının başında ama hücumda Reyes’in üç faullü olması ve Ayon’un 4 faulle kenarda olmasını değerlendirerek bol bol Udoh’u kullanarak skor bulduk. Bogdanovic yine topa yön veren isimdi.

Reyes’in de 4.faulünü alması ile beraber pota altı ikilisini Maciulis-Nocioni’ye çeviren ve takımı kısaltan koç Laso istediğini aldı. Her topu değişerek savunan ve gerektiğinde ikili oyunlarımızı durdurmak adına faul yapmaktan kaçınmayan Real hücumdaki ritmimizi ve enerjimizi bitirdi.

Datome ve Udoh’un tekrar oyuna girmesiyle tekrar kendimize geldik. Dixon’ın penetreleri sonrası çizgiden bulduğu isabetler artı yaptığı asistler ama daha da önemlisi Rodriguez’in penetrelerine karşı savunmada ortaya koyduğu karakter ve sertlik, Bogdanovic ve Datome’nin gönderdiği kritik üçlükler ve Udoh’un boyalı alanda aldığı pasları verimli değerlendirmesi Real’in ivmelenmesini durdurmamızdaki anahtarlardı. Aynı zamanda 30 sayılık farkın da özetiydi.

Son periyota Doncic-Carroll-Rivers-Taylor-Hernangomez gibi alışıla gelmeyen bir beşle başlayan koç Laso da aslında havlu attık mesajını verdi. Ama Taylor’ın sağ dipten üst üste bulduğu iki üçlük ve bizim faul çizgisindeki kötü performansımıza devam etmemiz farkı az da olsa eritmelerine neden oldu, umutlandılar son bir kez.

Bu dakikalarda ise yine Kalinci sahneye çıktı. Savunmadaki müthiş enerjisi ve Kızılyıldız günlerindeki gibi açık alanda sergilediği etkili oyun tekrar taraftarı ve takımımızı havaya soktu. Bu havayla beraber Melih ve Hickman’dan da üst üste gelen üçlüklerle de zaten formalite icabı oynanan 4.periyotun ilk bölümlerindemaçı bitirdi Fenerbahçe.

Savunmada hatasız oynayan ve Real’in tüm opsiyonlarını devre dışı bırakan koç Obradovic’in öğrencileri Ülker Arena’yı tamamen dolduran, maç boyu desteklerini eksik etmeyen ve yüreklerindeki sevgiyi artı heyecanı sahaya yansıtan Fenerbahçeli taraftarlara hücumda da bir resital yaşattı. Herkes skora katkı sağlarken Datome ve Bogdanovic maçın yıldızlarıydı. Bunun yanında Bogdanovic ve Dixon liderliğinde Udoh’u da boyalı alanda çok efektif kullandı sarı lacivertliler. İlk maçta Sloukas sahneye çıkmış ve x-faktör olmuştu, bu kez de Kalinic benchten gelerek oyunun her iki alanında da ortaya koyduğu enerjiyle fark yaratan isim oldu. Sezon başından beri en iyi basketbolunu oynadı Sırp forvet.

Real Madrid gibi bir takımı hücumda 78 sayıda tutup bir de üzerine tam 100 sayı bulan Fenerbahçe ve koç Obradovic alkışları fazlasıyla hakettiler. Bu maçı kazanmanın yanısıra rakibine net bir mesaj verdi sarı lacivertliler; Madridli oyuncular ve koç Laso İspanya’ya dönüp dinlenmek adına kafalarını yastıklarına koydukları ve gözlerini kapattıkları ilk andan itibaren Ülker Arena’daki müthiş atmosfer ve Fenerbahçeli oyuncuların maç boyu sahaya koydukları üst düzey mücadele gözlerinin önüne gelecektir!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail: fersu77@abcspor.com

Twitter: @fersudeniz