Sezonun 5.maç gecesinde Ülker Arena sakinleri yeni Fenerbahçe’nin Doğuş’una tanık oldular. Maça yüzler gülerek ve tam sahada geçtiğimiz senelerden alıştığımız baskıyla başlayan sarı lacivertliler yardımları zamanında getirip sertliği de baştan rakibe dikte edince ortaya lezzetli bir oyun çıktı.
Rüzgarın tam da ritmini bulduğu anlarda Datome’nin hücumdaki müthiş performansına eklediği çemberi karartan 4 bloğun 2’sine (ki 1’i tertemizdi) faul çıkınca takım temposu yavaşladı Valencia dizginleri eline aldı ve çeyreğin sonunda skora denge geldi.
Lakin ev sahibi tempoyu yükseltip savunmada sert kalma kararından vazgeçmeden oynamayı kafasına koymuştu. Sloukas’ın orkestra şefliğini üstlenip, Vesely’nin de çember altı bitiriciliğiyle hücum saat gibi tıkır tıkır işledi. Savunmada ise 4 maç sonunda 20 sayı ortalamayla oynayan Eric Green’e ilk yarıda oyunda kaldığı 14.49 dakika boyunca serbest atış çizgisinden bulduğu 2 sayı haricinde nefes alması bile yasaklandı.
Tibor Pleiss’in çember altından üretimi dışında emektar San Emeterio’nun mesafe tanımaksızın attığı 3’lükler Valencia’yı skorda ayakta tuttu.
Fenerbahçe Doğuş sezon başından bu yana en verimli savunmayı yaparken 4 maç sonunda sadece 66 sayı ortalama yiyen rakibinin potasına 79 sayı bıraktı.Bu tablo tam da Obradoviç’in istediği savunma kaynaklı,topun hızlı ve tempolu paylaşıldığı bir oyun düzeni.
Jason Thompson ve James Nunnaly’nin düzen içinde ki katkıları maç özelinde bitirici noktalarda faydalıydı. Wanamaker’ın gün geçtikçe takıma adapte olması ve delici özelliklerini sergilemesi ivmenin yavaş yavaş yukarı döndüğünü gösteriyor. İç sahaya hakim olmak ve geçen sezon birer sayıyla son toplarda kazandıktan sonra ilerlemenin stresi kolay değildi. Bu sezon ise dışarda Malaga ve Pana’ya son topta kaybedip Milano’da uzatma da kazanmak yeni takımı yolunda ilerlerken rahatlatacaktır.
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan