Yaralı Panathinaikos evinde kaybettiği iki maçın ardından, tamam mı devam mı maçına çıkmanın stresi ile, hırslı ama tedirgin bir şekilde İstanbul’a geldi. Atina’daki ilk iki maçta destan yazan temsilcimiz Fenerbahçe ise, evi Ülker Arena’da her zamanki gibi nefis bir atmosfer eşliğinde Final Four biletini kapmak, seriyi daha fazla uzatmamak için parkeye adımını kendinden emin ve moralli bir şekilde attı. Mental ve fiziksel olarak büyük avantaja sahip olan Sarı Lacivertliler maçın ilk anlarında da bunu hemen rakiplerine hissettirdiler.
“Bogdanovic’e önlem”
Her topu Atina’daki maçlardaki uzun beşle adam değişerek savunduk. Onlar ise ilk maçta olduğu gibi Calathes’in penetreleri dışında pozisyon yaratamadılar baskılı savunmamız karşısında. İşin savunma tarafında ise Gist ve Singleton’u birlikte sahaya sürdüler, Bogdanovic’in tepe ikili oyunlarında hep karşısında bir uzun atlet tuttular. Bu da ilk bölümde hücumlardaki derinliğimizi azalttı. Yine de serinin formda isimlerinden Kalinic ve aranan isim Datome’nin maça iyi başlamasıyla hücumda sorun yaşamadık; 6-2’lik seri ile başladık
“Calathes ayağa kaldırdı”
Sloukas ve Vesely’nin hücumda devreye girmelerinin ardından rahatlamıştık. Ancak seri boyunca üçlüklerini riske ettiğimiz ve bundan çok ekmek yediğimiz Calathes, bu kez çok kritik bir üçlük attı ve takımını kabustan uyandırdı. Ardından savunmada da vidaları sıkan Yeşiller’e, biz de üst üste yaptığımız basit top kayıpları ile destek olduk adeta. Geçiş hücumlarında yakaladıkları 5-0’lık seri ile maça ortak oldular.
“Singleton’ı durduramadık”
Koç Obradovic, savunmayı sertleştirmek adına ikiz kuleleri sahaya sürdü, ama ilk maçlarda beklentilerin altında kalan Singleton sazı eline aldı. İki uzunumuza karşı da, hem yüzü dönük hücumlarda hem de alçak postta etkili olarak üst üste sayılar üretti. Savunmada aradığımızı bulamadık. Kenardan gelen Dixon ise dış şutları ve sürekli potaya yaptığı ataklar ile hücuma hareket getiren isim oldu. Pana’yı tam olarak durduramadık belki ama hücumda Bogdanovic’in kötü başlangıç yaptığı maçta skorda dengeyi koruyabildik.
“Basit top kayıpları”
İkinci çeyreğe de basit top kayıpları ile girdik. Dixon da Sloukas’ın bıraktığı yerden bu hastalığa devam etti. Yarı saha basketbolunda bu kadar iyi savunma yaptığımız bir bölümde, top kayıpları ile bedava sayılar verdik. İlk çeyrekte erken ikileyen James yerine oyuna giren Feldeine, bulduğu 5 sayı ile işin rengini değiştiren isim oldu. Yine geçiş hücumlarında rahat sayılar buldular.
“Çift oyun kurucu hamlesi”
Calathes’in Bogdanovic üzerinde artan baskısı ve bu kez kenardan diri gelen Gabriel’ın ikili oyunlar sonrası yaptığı sıkıştırmalar ile Sırp skorerimiz oyundan iyice düştü. Fazla dribbling yapması yine top kayıplarına yol açtı. Onun kenara gelmesi ile bu kez koç Obradovic çift oyun kurucuya döndü. Sloukas yaratıcı Dixon bitirici rolünde etkili oldular. Ayrıca topu Udoh’a indirmeyi hatırlamamız, Pana savunmasını açmamızı kolaylaştırdı. Ancak Antic’in, savunmanın dengesini bozduğumuz bu anlarda bulduğu boş şutları kaçırması, farkı açmamızı engelledi.
“Bourousis’in zaaflarını iyi kullandık”
Bourousis’in oyunda olduğunu gören koç Obradovic hemen Bogdanovic’i ve ikiz kuleleri sahaya sürdü. Böylelikle Yunan uzunun ağır ayakları ve ikili oyun savunmasındaki zaafını işlemeye başladık ki Udoh, alçak postta da onun arkasında çok iyi durdu. James karşısında problem yaşayan Dixon’ın aksine Bogdanovic hata yapmayınca Pana’nın opsiyonlarını susturduk. Boyalı alanı da karartmamızın etkisiyle potadan iyice uzaklaşan ve yine Calathes’in zorlama üçlüklerine kalan Pana’yı ilk çeyrekteki kendi silahları ile vurduk, geçiş hücumları ile farkı açmaya başladık
“Kemik sesleri”
Son bölümde koç Pascual’ın da ikiz kulelere karşı Gist-Singleton’a dönmesi ile onlar da savunmayı sertleştirdiler. Çeyreğin son bölümünde iki takım da yaklaşık 2 dakika sayı bulamadı, kemik sesleri yükseldi Ülker Arena’da. Tabi bu durum bizim için avantajdı, farkı 6-8 bareminde tutmayı başardık. Bogdanovic’in bu kadar devre dışı kaldığı bir maçta hücumda yaptığımız basit hatalara rağmen savunmadaki istikrarımız ile ilk yarıyı önde kapatmayı başardık, ikinci çeyrekte sadece 13 sayıya izin verdik.
“Datome hücumda etkili savunmada problemli”
İkinci yarıya Datome’nin etkili oyunuyla başladık. Bogdanovic’in üzerinde bu kez Pappas ile baskı kuran Pana savunmasının İtalyan yıldızı unutmasının cezasını çok güzel kestik. Ancak aynı Datome yine savunmada problem yaşadı, hem Rivers’ın 3 sayı savunmasında hem de Udoh ile Vesely’nin ters taraftan blok hamlelerinde kaymalarda geç kaldı. Singleton ve Gist’in oyunda olmasını iyi kullanan Pana, hücumda ters eşleşmeleri yakalayıp, özellikle Singleton ile tekrar etkili olmaya başladı.
“Savunma nefis hücum vasat”
Boyalı alanı Udoh ve Vesely ile tamamen karartan, Calathes’in kenarda olmasının avatajıyla kısalara baskı dozajını da yükselten Fenerbahçe, Panathinaikos’u kilitledi. Pas trafiğini kuramayan ve tamamen zorlama dış şutlara kalan misafir takım ritmini kaybetti. Fakat hücumdaki verimsizliğimiz devam etti. Forvetten Bogdanovic ya da Kalinic üzerinden üretemememiz Pappas ve James’in guardlarımız üzerindeki baskılarını arttırmasını sağladı ki, onlar da çabuk ayaklı atlet uzunlar Singleton ve Gist ile bolca adam değişip boş alan vermediler. Müthiş savunma yaptığımız bu anlarda hücumda bir türlü ritm bulamadık, topu pota altına indirmeyi yine unuttuk.
“Potaya gittik ve Udoh’u kullanmayı hatırladık”
Son bölümde yaptığımız üst düzey savunmanın karşılığını aldık. Sloukas’ın Singleton’ın kenarda olduğu anlarda akıllıca potaya gitmesi ve alçak postta Udoh’u kullanmaya başlamamı,z hemen ibreyi lehimize çevirdi. 7-8 bareminde tuttuğumuz farkı nihayet 10-12 baremlerine çıkartmayı başardık. Panathinaikos sadece, faul hakkımızın dolmasını kullanıp çizgiye gidebildiği pozisyonlarda skor üretebildi, bu çeyrekte de sadece 12 sayı gördük potamızda.
“Fırtına”
4.çeyreğe fırtına gibi bir giriş yaptık. Savunmadaki baskımızı ve direncimizi sürdürmemiz ve James’in kenarda olmasını fırsat bilen Dixon’ın Calathes üzerindeki savunmasını sertleştirmesi ile çaldığımız toplarla ritm bulmaya başladık. Geçiş hücumlarında Nunnally ve nihayet Bogdanovic ile üst üste bulduğumuz üçlüklerle farkı tam 16 sayıya çıkardık ve Final Four’un kapılarını ardına kadar araladık, ilk adımımızı da bitime 7 dakika kala attık.
“Pirana Dixon”
Pana’nın oyundan düştüğünü gören, kan kokusunu alan ve bir pirana gibi saldıran Dixon gerek çaldığı toplar sonrası gerekse alınan savunma ribaundları sonrası yarı sahayı çabuk geçerek tempoyu arttırması ile farkı getiren, maçı rahatlatan isim oldu. Hem kendi bulduğu üçlükler hem de asistleri ile arkadaşlarına buldurduğu üçlüklerle fark 20 sayılara kadar çıktı, beklediğimizden de erken havlu attırdık Yunan temsilcisine.
“Takım gibi takım, Koç Obradovic ağır geldi”
Evet bugün Pana dersine iyi çalışmıştı ve Bogdanovic’i 3 çeyrek boyunca durdurdular. Ama Fenerbahçe ne kadar iyi bir “takım” olduğunu bir kez daha kanıtladı ve Sırp skorer dışında tam 5 oyuncudan (Datome, Kalinic, Dixon, Nunnally, Udoh) çift haneli skor katkısı geldi. Udoh her zamanki gibi boyalı alanı kararttı, görevini yaptı ama bu kez yalnız değildi; seriye ısınan Vesely de özellikle savunmada müthiş iş çıkardı blokları ile. Alıştığımız bildiğimiz Vesely geri geldi bu maçta. Koç Obradovic serinin iki maçında da yaptığı gibi koç Pascual’ın her hamlesine cevap verdi, her savunma kurgusuna karşı çözüm üretti, her eşleşmeyi bozdu ve kısacası İspanyol koça ağır geldi. Sarı Lacivertliler ev sahibi avantajı olmadığı seride Panathinaikos’u 3-0 ile süpürerek üst üste 3.sezonda da Final Four biletini kapmayı başardı.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: fersu.deniz@abcspor.com
twitter: @fersudeniz