– Hey, dostum, șu resimdeki adamı buralarda gördün mü hiç?
– Bana bak babalık, her gün 1000 kişi gelir buraya, ne sanıyorsun sen beni ha, bilgisayar falan mı?
Cebinden bir miktar dolar çıkardıktan sonra tekrar sorar;
– Ahbap, bu belki hatırlamana yardımcı olur?
– Evet, evet.. Tanıyorum bu adamı..
İlk sahnesinde mutlaka gamsız, kulağında bir müzik dinleme zımbırtısı olan genç bir zencinin olduğu, güzel kadının ve karizmatik erkeğin son sahnesine kadar ölmediği, karizmatik erkekle, güzel kadının sürekli birbirlerine laf sokup, son sahnede öpüştüğü Amerikan filmleri vardır ya?
Sabah kahvaltısında herkes kahve içip donat yer, evde kimse yemek pişirmediği için gün aşırı pizzacıdan sipariş verilir, Rayban gözlüklü, gömleğinin kollarını dirseklerine kadar sıvamış, konuşmadan evvel mutlaka kemerin tokasıyla oynayan polis abiler olay yerine hemen yetişirler ya hani?
Film kahramanlarının son sahnede depo, hangar gibi bir yerde sıkıştırılıdığı ve başlarının en belada olduğu anda dahi erkek kahramanın espri yapmayı ihmal etmediği, mutlaka mutlu sonla biten o Amerikan filmlerinde aksiyon vardır, aşk vardır, ihanet vardır, korku vardır, nefret vardır.
Hiçbir şekilde şampiyonluk sözü vermeyen Ali Koç da taraftarına öyle bir sezon başlangıcı yaşattı ki, Amerikan Filmlerinden zerre farkı yok, aşk var, tutku var, aksiyon var, sürprizler var, heyecan var, korku var, endişe var..
Kötü bir Amerikan şakasıyla da olayı bağlayım:
– iki tane Josef’ten daha kötü ne vardır ?
– Bir Topal ve bir Josef ..
– Ondan daha kötü ne vardır
– İki tane Topal..
Alınan kötü sonuçlar neticesinde çift ön liberolu, çift Topal’lı ve Atıf’lı Fenerbahçe korku tünelinde bugün Konyaspor önündeydi, maç gitti gitti geldi, hatta lig gitti gitti geldi ama Fenerbahçe haftalar sonra aradığı 3 puanı Konya’da buldu, Elif’in golüyle Elmas buldu diyeyim, bir selam da yaratıcı Türk spor basınına çakayım..
..
Futbolda moral ve özgüven çok önemli iki faktör, Cocu önce kaybetmemeyi öğrenelim demiş, çift ön liberolu sisteme dönmüş, önlerine Benzia’yı tercih etmiş, önde Slimani tek, kenarlarda da Ayew ve Atıf vardı, Phillip Cocuman şakası yapanlar haklıydı zira gençler yani Elif de yoktu, Barış da ilk 11 de..
Rıza hoca ise önde basmayın, topu verin, orta sahada şok presle bozalım, mutlaka pozisyon yakalarız demiş..
Atıfi da sayarsak 3 tane de yeni oyuncusu vardı Fenerbahçe’nin, uyumsuzluk gibi bir sıkıntının yaşanacağı da kesindi, Rıza Hoca doğrusunu yapmış bana göre ki; bu uyumsuzluk ilk yarıda fazlasıyla hissedildi..
Fenerbahçe maç boyunca topa sahip olan takım görüntüsü verse de kaleye ilk şutunu 31.dakikada attı. Fenerbahçe kalesinde de iki ciddi tehlike yaşadı ilk yarıda..
Tüm ilk yarı boyunca Fenerbahçe bir kez gole yaklaştı, rakibin hatalı pasından kaynaklanan bir ani atak neticesinde oluşan bir pozisyondu, organize bir atak değildi yani.
İşin aslına bakarsan Fenerbahçe ne hücumda etkili olabildi ne de savunmada ilk yarıda..
Sağ taraftan Şener’in yapmış olduğu bindirmeler neticesinde gelişen atıkların dışında hiç bir şey seyretmedik desek yeri var..
Atıf geriye geliyor, top taşıyor eyvallah ama defans arkasına sarkmıyor, Ayew ise hiç bir şey yapmıyordu..
Topal’la beraber oynayan Jailson da risk almadan yana oynayınca Fenerbahçe’nin hücumda etkili olma şansı çok azaldı.
Benzia ayağına hakim bir oyuncu, kumaşı kaliteli ama çok hareketli değil, sorumluluk da almayınca Fenerbahçe’ye 45 dakikada sıfır katkı verdi desem yeri var. Ayrıca çok da top kaybı yaptı ilk yarıda..
Slimani”yi Fenerbahçe yine kullanamadı tabii ki..
Fenerbahçe tüm sezon boyunca bir 8 numara eksikliğini de yaşar, çok erken bir tespit olabilir ama böyle görünüyor..
İkinci yarıya Fenerbahçe istekli ve önde oynamak isteyerek başladı.. Topu kanatlara daha fazla taşıma gayretiyle çıktı, Slimani biraz daha geriye gelerek top almaya başladı, Benzia ise daha hareketli ve kanatlara da deplase olacak şekilde oynamaya başladı..
İlk 10 dk Fenerbahçe daha iyi bir görüntü verdi ama geriye dönüşlerdeki sıkıntı ve kondisyon yetersizliğinden arkada çok da pozisyon verdi, bu dakikalarda maç gitti, geldi her iki takım açısından da..
İki takımda pozisyonlar buldu ama değerlendiremedi..
Atıf – Elif değişikliği sanıyorum Cocu adına maçın en iyi hamlesi oldu, Elif orta sahaya hem bir enerji hem de bir tek pas aklı getirdi.. 69.dakikada gelişen atakta da skoru Elif bozdu..
Golden evvel Benzia’nın rakibi tek hareketle bayıltması ve ardından Elif’i görmesi çok konuşulucaktır..
Golden sonra Konya risk aldı, ciddi tehlikeler de yarattılar, Harun ve defans gole izin vermedi ama Fenerbahçe defasının çok fazla kafa topu verdiğini de söylemek lazım..
Sonuçta zor bir galibiyet oldu Fenerbahçe için..
Cocu yine güven vermedi, orta sahadan top çıkaran tek oyuncusu Benzia’yı oyundan alması, Ayew’i 90 dk sahada tutması, çok yorulduğunu ve hiç bir şey yapmadığını görmemesi enteresandı..
Uzun bacaklı, ince bacaklı, defansif anlamda mutlaka da iyidir ama Jailson Fenerbahçe’de 8 numaralı pozisyonu oynamaz..
Benzia akıllı oyuncu, teknik bir oyuncu, umut verdi..
Slimani gol atamadı ama çok çalıştı, çok kaliteli..
Șener bence çok iyi oynadı, Elif de kalitesini gösterdi..
Fenerbahçe’deki sıkıntının bir kısmını, 8 numara kısmını er ya da geç Elif çözer ama iki kanat forvet sorunu çok zor çözülecek gibi duruyor..
Devre arasına kadar çözülmez bence..
Fenerbahçe’nin ihtiyacı 3 puan da değil, moraldi.. Konya’da buldu ve hayata döndü.. Beşiktaş maçıyla da hayata tutunabilecek mi, göreceğiz..
Fenerbahçe’nin alacağı skordan ziyade nasıl oynayacağını merak ediyorum, uzun maratonun devamını ve Cocu’nun akıbetini sanıyorum bu maçtan sonra tahmin etmemiz daha kolay olacaktır..
Sıralı sistem galibiyetler Fenerbahçeli taraftarları bekliyor diyemedim henüz..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
