SUPER BOWL HAFTASINDA EN İYİ AMERİKAN FUTBOLU FİLMLERİ

DERYA ATILGANDünyanın sportif anlamda en çok ilgi çeken, toplamda 60 dakikadan oluşan bir maçla kısıtlamanın çok hafif kaçacağı, dünya genelinde 100 milyonları TV karşısına kilitleyecek görsel şölene 72 saatten az kaldı.

SUPER BOWL haftasındaki film köşemizi de doğal olarak Amerikan Futboluna ayırdık ve kendimizce TOP5 listesi yaptık.

*** Girişi 2015 yapımı “CONCUSSION’la” yapalım..

Bugüne dek $49 Milyon hasılat yapan filmde, oyuncuların maç başına milyon dolar üstü kontrat kazandıkları, şaşalı peri masalı gibi bir hayatın, görünmeyen kara yüzünü anlatmaya çalışan yönetmen Peter Landesman, Amerikan futboluna dair bir dram filmiyle karşımızda…

Amerikan Futbolu oyuncularının yaşadıkları ciddi sakatlanmaların, kritik seviyedeki kafa darbeleri ve akabinde oluşan travmalarının, yaşam boyu sakat bırakan beyin sakatlıklarının trajik boyutunu perdeye taşımayı hedefleyen Landesman, 2016’ya sert bir giriş yapan filmin öyküsünü, bir dergi haberinden yola çıkarak oluşturmuş.

Başrolde Will Smith’i izleyeceğimiz filmde ünlü aktöre Alec Baldwin, David Morse, Luke Wilson gibi çok önemli isimler eşlik ediyor.

*** İkinci filmimizin adı “ANY GIVEN SUNDAY”, Türkiye’de gösterime girmiş ismi ise ‘Kazanma Hırsı’. Yönetmen Oliver Stone, başrol oyuncusu da başka bir efsane Al Pacino olunca ister istemez çıta yükseliyor ve insanlar filmden çok şeyler bekliyor.
Beklentileri karşılar mı? Fazlasıyla! İçinde geçen sözleri ve dünyanın en iyi 3 aktöründen biri olduğunu düşündüğüm Al Pacino için bile seyredilmeye değer!

1999 yapımı filmin özellikle “soyunma odasında geçen motivasyon sahnesi” erkek olmamama rağmen, bana bile her seyrettiğimde (3 kez) kask takip sahaya çıkmayı düşündürdüyse, söylenecek başka söze gerek yok diye düşünüyorum!.

Amerikan futbolu ve film kelimeleri biraraya geldiklerinde; Seyretmeyenlerin muhakkak, seyredenlerin de en az bir kez daha seyretmesi gereken bir başyapıt.

Filmin 75’i Amerika, 25’i de yurt dışı olmak üzere toplamda 100 Milyon dolarlık gişe hasılatı yaptığını da ek not olarak belirtmiş olalım.

*** 3.filmimiz gerçek bir hayat hikayesinden alınmış 2004 yapımı ” FRIDAY NIGHT LIGHTS ” ın yönetmeni Peter Berg ve başrollerde ünlü oyuncu Billy Bob Thornton var.

Tek ve en önemli aktivitenin futbol olduğu az gelirli bir Texas kasabasında geçen filmde, insanlara arkadaşlık, dostluk ve takım ruhu üzerine çok güzel örnekler veren bir yapıt. Hatta film o kadar tuttu ki sonrasında dizisi bile çekildi.

Sadece Amerikan futbolu sevenler için değil, hatta sporla hiç alakası olmayan insanların bile hoşuna gidebilecek sahneleri barındıran bir film.

Hatta filmi seyretmenler öncelikle, H.G. ( Bilinen ismiyle Buzz) Bissinger’in filmden önce kaleme alınan kitabına da mutlaka okusun derim nacizane… Bu arada hatırlatmazsak olmaz, yaklaşık $65 Milyon USD’lik gişe hasılatı da filme harcanan bütçeyi ikiye katlamıştı.

*** 4.filmimiz ise Türkçeye çevrilişi ‘Yeni bir başlangıç’ olan ama orjinal ismiyle ” JERRY MAGUIRE ” . Cameron Crowe tarafından yazıp yönetilen filmin vizyona giriş tarihi ise 1996..

Başrollerde Tom Cruise ve Renee Zellweger var ama seyircinin gözünde asıl taht kuran ikili, asi, komik ve para, kariyer hayalinde olan bir sporcuyu canladıran ve bu filmdeki rolüyle “En iyi yardımcı erkek oyuncu” Oscarı kazanan Cuba Gooding Jr. ile şirin mi şirin, insanın gördü mü içine sokası gelen, Ray Boyd karatkerinde oynayan Jonathan Lipnicki idi.

You complete me ( Beni tamamlıyorsun) ve Show me the moneyyy ( Bana parayı göster) replikleriyle hafızalara yerleşmiş film kesinlikle sıkılmadan, hatta birçok sahnede güldürecek bazen de hüzne boğup düşündürecek bir eser.

50 Milyon dolara malolan film yaptığı 275 Milyon dolarlık gişe hasılatı ile o senenin en çok izlenen Amerikan spor  filmlerinden biri olarak hafızalara kazınmıştı.

*** 5. ve son filmimiz; 2009 yılında vizyona giren ” THE BLIND SIDE “ , ülkemizde “Kör Nokta” ismiyle yayınlandı. Film çoğu insanın gözünde ajitasyon yapan bir ırk draması olarak yer etti ama aslında gerçek bundan baya bir farklıydı.

Film, babasını hiç tanımamış ve annesi uyuşturucu bağımlısı olan Afro Amerikan bir çocuğun futbol kariyerinin hikayesini anlatır, aynı zamanda başrolündeki Sandra Bullock’a oynadığı karakter ile Oscarı getirtmiş ve de 300 Milyon doların üstünde hasılat yapmıştı.

Kitabıyla aynı adla sahneye konulan filme konuyu veren Michael Oher, yaşanabilecek en iyi ve en kötü hayatları ayrı ayrı ve birarada yaşamış, çok şanssız ve çok şanslı insan.

İşin ilginci, çekilen film sonrası ” I beat the odds ” adli bir kitap yazan Oher, kitabın hayat hikayesini gayet güzel bir şekilde yansıttığını, ancak filmin kendisini yanlış anlattığından bahsetmiş ve kendisinden olduğundan çok daha farklı şekilde bahsedildiğinden dert yanmıştı.

Sizlere ” kendimce ” en iyi 5 Amerikan Futbolu filmiyle yardımcı olmaya çalıştım.

Bence Remember The Titans ve Invincible başta olmak üzere daha birçok, BEST OF serisine girebilecek kalitede yapıt var ama TOP 5 ile kısıtladığımız için kimse kusura bakmasın…

Herkese iyi seyirler ve 4 Şubat Pazar gecesi muhteşem bir SUPER BOWL geçirmek dileğiyle..

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail : derya.atilgan@abcspor.com

twitter : @derya_tlgn