İnanılmaz şanssızlıklar ve rakip kaleci performanslarının üzerine üretkenlik konusunda büyük sıkıntılar yaşadığımız iki maçın ardından farklı kazanıp liderlik koltuğuna oturmak değil, 1-0 olsun üç puan bizim olsun mantığıyla maçı izlemeye başladım çünkü artık herkesin malumu olduğu üzere Beşiktaş’a rakip olan takımlar etten bir duvar örüp kontrataklarla gol bulmaya çalışıyor. Biz de eğer maçın başlarında bu kilidi açamazsak gerilim her geçen dakika artıyor ve hele bir de kazara gol yersek ayıkla pirincin taşını kıvamına geliyor.
Eski nesil en sevmediğim hakemlerden (gerçi çoğu evlat olsa sevilmez ama neyse…) Halis Özkahya son derece haklı iki sarı kartla N’Sakala denilen sakarı kırmızı kartla ihraç ettiğinde dakika henüz 21’di. Arkadaşlarının döktüğü ve dökeceği teri hiçe sayıp sorumsuzca atılan bu adam zaten şu ana kadar gösterdiği performansla eleştiri toplarken bu akşam yaşanabilecek olası bir puan kaybının da baş sorumlusu olacaktı. Neyse ki onun aksine sahada inanılmaz bir mücadele veren arkadaşları gereğini yapıp üç puanı almasını bildi. Bu arada hadi hakem görmedi ama Welinton’a yapılan müdahaleye VAR hakemi Bahattin Şimşek’in de hiçbir uyarıda bulunmaması gerçek bir skandaldı ve ligin gidişatını etkileyebilecek bir karardı. Kesinlikle kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca dünkü derbide 42 faule 4 kart çıktıktan sonra bu akşamki hakemin kart konusundaki cömertliği(!) de ayrı bir tartışma konusu. Eğer amaç FB ve GS’yi şampiyonluk yolunda baş başa bırakmaksa ona itirazımız olacaktır!
Yine Cumartesi günkü derbiyi izledikten sonra bir kez daha gördüm ki bu ligin en iyi pas yapan ve rakibi baskısıyla domine eden takımı Beşiktaş. Ancak bitiricilik anlamında eksiği olduğu da bir gerçek ve onu da umuyorum ki Cenk’in gelişiyle biraz daha telafi edecek. Özellikle Aboubakar’da ciddi bir yorgunluk gözlemliyorum ve bu da uzun süredir tek forvet oynamanın sonucu olabilir. Bunun dışında takımda her oyuncunun sergilediği olağanüstü mücadelenin yanı sıra kariyerindeki ilk lig golünü atan Rosier bu akşam çok büyük övgüyü hak etti. Onunla birlikte savunmada Welinton, orta sahada Josef ve hücumda Ghezzal de bu akşam çok etkiliydi. Hocanın yaptığı değişiklikler de sahaya son derece olumlu yansıdı. N’Koudou’nun direkten dönen şutu da sanki şanssızlığımızın devamının bir sembolü gibiydi.
Ligin ilk yarısında değerlendiremediği fikstür avantajını lehine çevirmek için şu anda Beşiktaş’ın elinde büyük bir fırsat var. Trabzon ve Antalya maçlarında alınması gereken en az 4 puan yerine 1 puan planları bozmuş olabilir ama Sergen hocanın dediği gibi sonuna kadar savaşacak bir takım var ve şu anda önemli olan da budur. Tekrar bir seri yakalamamız halinde rakiplere de ciddi anlamda gözdağı verip psikolojik üstünlüğü tekrar ele geçirebiliriz. Takımda bu birlik ve beraberlik ruhu ve mücadele isteği olduğu sürece de her türlü desteği hak edecektir. Ancak yönetim de gerekli tedbiri almalı ve bundan sonra yaşanabilecek bariz hataların önüne geçmelidir çünkü son 35 yıldır izlediğimiz senaryo artık iyice kabak tadı verdi ve tek istediğimiz emeğe saygı!
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @gorkem7305