FENERBAHÇE’NİN Yüksek Divan Kurulu üyesi, FENERBAHÇE’Lİ eski milli atlet ELİ NİEGO’yu dün Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’de yapılan törenle son yolculuğuna uğurladık. Rahatsızlığı nedeniyle bir süre önce kaldırıldığı hastanede tedavi gören ünlü atlet, hafta sonu geçirdiği kalp ameliyatı sonucu, kaldığı yoğun bakım ünitesinde pazartesi günü vefaat etti.
Kadıköy’deki Hemdat İsrael Sinagog’undaki törenden sonra naaşı, tesislere getirildi. Törende konuşan FENERBAHÇE Asbaşkanı Turhan Şahin, merhumun sağlığında “Eğer bir gün bu dünyadan göç edersem, beni TÜRK BAYRAĞI ile FENERBAHÇE BAYRAĞINA sarın” dediğini ve bu son arzusunun yerine getirildiğini söyledi. Kendisinin, renkli kişiliği nedeniyle FENERBAHÇE camiasında çok sevilen bir kişi olduğundan, vatan, insan ve FENERBAHÇE sevgisi ile Klübüne çok hizmet verdiğinden sözetti.
Ardından, yakın arkadaşlarından, onu Fenerbahçe’ye kazandıran ve bir süre antrenörlüğünü de yapan Ünal Uyguç, Eli Niego’yu 1953 yılında keşfettiğini, nasıl maraton koşucusu yaptığını, bu ufak tefek kişiyi zaman zaman 10.000 metre koşturduğunu, onun da hiç itiraz etmeden kabul ettiğini anlattı.
Daha sonra Yüksek Divan Kurulu Üyesi Gülçin Çaylı mikrofona gelerek hepimizden helallik diledi. Eller üzerinde taşınan aziz naaşı, arabaya konuldu ve Nakkaştepe Mezarlığı’na götürülüp toprağa verildi.
Biz, tesislerde oturup , ortak anılarımızı anlattık. Eli Bey, çok neşeli ve hareketli birisiydi. Onu görenler daha çook uzun yıllar yaşayacağını düşünürdü. Kendi eşinin de aramızda olduğu masamıza ayaküstü uğrar, birkaç şaka yapıp yine kendi arkadaşlarının yanına giderdi. FENERBAHÇE’mizin 1 Milyon üye kampanyasına bir arkadaşımın daha katılmak istediğini söylediğimde, adeta uçarcasına giderek bana zarfı getirmişti. Herkesin yardımına koşan, fedakar bir insandı. Böylesine iyiliksever bir insanı tanımaktan onur duyuyordum.
Acaba 1960’lı yıllarda Cumhurbaşkanımız Cemal Gürsel’e 19 Mayıs’ta Samsun’dan getirilen toprağı takdim ettiğini kaç kişi biliyordur ? Yakınlarından aldığım bu fotoğrafları yazımda paylaşarak ona olan son görevimi yapmak istiyorum. Her ölüm erkendir, kim derdi ki bu şen şakrak ve sapasağlam ağabeyimiz bu dünyadan göç edecek ve ben veda yazısını yazacağım.
Bu arada başkan Aziz Yıldırım ile can dostu olan rahmetli atlet, bugün herkesin malumu olan, meşhur 3 Temmuz komplosu sonrası kahrolduğunu söyleyip, bu haksızlık bir gün düzeltilecek ve ben de Aziz Başkan dışarı çıktığında, artık bu yaşta koşamam ama İstanbul’dan Ankara’ya kadar yürüyeceğim demişti..
Evet bu dünyadan rüzgar gibi bir ELİ geçti. Ruhu şad olsun. Ailesinin, FENERBAHÇE camiasının ve spor dünyasının başı sağolsun. Mekanı Cennet olsun demeye bile gerek yok.. Çoktan orda yerini almıştır bile..
Bizler çok önemli bir insanı, abimizi kaybettik ama Cennet bir atlet, bir sporcu, bir örnek insan daha kazandı.. Hem de öyle böyle değil; durmak-yorulmak bilmeyen..Sadece enerjisi değil, neşesi ve çevreye verdiği pozitif elektriği ile, cenneti daha da cennet hale getirecek birini..