Euroleague’de haftanın açılış maçında temsilcimiz Anadolu Efes Abdi İpekçi’de Real Madrid’i ağırladı. İstanbul’daki kötü hava şartlarının da etkisiyle taraftarların ilgisi beklentilerin altındaydı. Euroleague’in iki köklü takımı daha önce 24 kez karşı karşıya gelmişlerdi ve Real Madrid’in 17-7 üstünlüğü vardı bu maça kadar. Son haftalarda ritmini bulan ve özellikle hücumda koç Perasovic’in istediği performansı sahaya yansıtan formda Anadolu Efes, savunmada istikrarı sağlayabildiği maçlarda, özellikle boyalı alanı iyi kapattığında her takımı yenebilecek kapasitede. Şuana kadar yoluna beklediği gibi iyi şekilde devam eden ve zirve takipçisi olan rakibimiz Real Madrid’de ise koç Laso son maçlarda sakatlıklardan muzdarip, bir türlü tüm oyuncularından faydalanamıyor. Bu akşam da takımın bu sezonki en formda ismi Llull forma giyemedi ağrıları devam ettiği için.
“Real boyalı alanı etkili kullandı”
Real Madrid temsilcimizin zayıf karnını çok iyi değerlendirdi ilk bölümde. Ayon ve Reyes ile boyalı alanı efektif kullandılar, hücum ribaundlarını da zorlayan Real uzunları savunmada konsantre başlayadığımız dakikaları değerlendirdi. Lacivert beyazlılar hücumda da set ritmini bulamadılar, hareketsiz kaldılar ve sahaya doğru yerleşemediler. Pas trafiğini de kuramayınca hücumun son saniyelerinde zorlama şutlara kaldılar. Anadolu Efes’i hücumda krizden çıkaran isim Paul oldu. Maciulis’e karşı çabukluk ve atletizm üstünlüğünü kullanmaya başladı, bunun yanında ceza atışlarını da yüzdeli attı. Onun getirdiği enerji hemen Brown’a da sıçradı, solak forvet Efes kısalarının yarı sahayı çabuk geçtiği pozisyonlarda oynadığı akıllı birebirlerle skora beklediğimiz katkıyı vermeye başladı.
“Hücum ribaundları”
Dunston belki savunmada yalnız kaldı ama hücumda takım arkadaşları onu çok iyi beslediler çeyreğin son bölümünde. O da potaya yakın aldığı toplarda Ayon’a net bir üstünlük sağladı ve skor tabelasında da öne geçmemizi sağladı. Hücumda işler yolunda giderken farkı bir türlü açamadık çünkü iki takımın benchlerine dönmesi ile beraber Real’de Taylor-Randolph-Hunter üçlüsü atletik özellikleri ile yine hücum ribaundlarında canımızı sıkmaya başladılar. Pota altına fazla konsantre olup gömüldüğümüz ve topa baskıyı unuttuğumuz anlarda da bir numaradan hem Draper hem de Doncic ile buldukları kritik üçlükler onları skorda tuttu.
“Tempoyu avantaja çeviremedik”
İkinci çeyrekle beraber koç Perasovic haklı olarak Dunston’ı dinlendirmek istedi ve Omic’i sahaya sürdü. Fakat Sloven uzun hem pota altı savunmasında problem yaşadı hem de hücumda pota altında yakaladığı kolay atışları değerlendiremedi. Takımlar hızlı hücumlara fazla hevesli davranrak tamamen düzenden çıktılar ve üst üste ttop kayıplarıyla ikramlar verdiler karşılıklı. Heurtel ve Draper gibi iki tecrübeli guard takımlarını organize etmekte zorlandılar. Yarı sahayı çabuk geçerek tempoyu istediğimiz seviyeye çıkardığımız anlarda yakaladığımız avantajı değerlendiremedik, ya boş şutları kaçırdık ya da Heurtel’in son paslarda yaptığı hatalar ile top kayıpları yaptık ve farkı bir türlü açamadık.
“Top kayıpları canımızı yaktı”
Yarının son bölümünde koç Perasovic Granger-Heurtel ikilisini birlikte sahada tutarak Fransız guardın organizasyonda düşen verimini toparlamaya çalıştı. Ama hücumdaki verimsizlik devam etti, potaya gitmeyi unuttuk ve alçak postta Dunston karşısında Hunter iyi savunma yapmaya başladı. Ribaundlarda Thomas ve Honeycutt ile dengeyi sağladığımız anlarda maalesef sakinliğimizi koruyamadık. Pas sayısını arttırıp sabrederek boş oyuncuları bulmak yerine aceleci ve yanlış tercihler yaparak Real’in ekmeğine yağ sürdük, tekrar yakalandık.
“Bir kez daha fırsat teptik”
İkinci yarı ile beraber Anadolu Efes savunmayı sertleştirdi, topa baskının artması genç Doncic’i de hayli zorladı ve organize olamadı Real. Çaldığımız toplar ile beraber sinirlenen ve hatalar yapmaya devam eden Real oyuncuları üst üste sportmenlik dışı faullerle de bize yardımcı oldular. Sahadaki oyuncular ile beraber kenarda gerilen koç Laso ve Fernandez’in de teknik faul alarak onlara eşlik etmesi bir kez daha bize önemli bir avantaj sağladı. Ancak yine değerlendiremedik, çabuk toparlanan ve tekrar pota altını kullanmayı hatırlayan Real maçtan kopmadı. Tabi bizim de hücumda yine organize olamamamızın bunda payı büyüktü, Granger skor anlamında bir türlü oyuna giremediği gibi takımını da kötü yönetti. Brown’ın birebirleri ve Paul’un ekstra şutları ile üretebildik sadece.
“Cedi sahne aldı”
3.çeyreğin ikinci bölümünde koç Perasovic Heurtel’e teslim etti direksiyonu ama bu kez de topa baskıyı yeteri kadar yapamadık. Rahat hareket etmeye başlayan Doncic penetreleri ile savunma dengemizi bozdu. Savunmada aksayan Heurtel’in hücumda ilk yarının aksine bu kez takımını iyi yönetmesi ve Brown ile Cedi’yi devreye sokması ile kendimize geldik, tekrar ritmimizi bulduk. Özellikle ilk yarı ortalarda olmayan Cedi’nin bulduğu üçlükler hayli değerliydi. Real’in bu kadar yüksek yüzde ile üçlük attığı bir günde bizim de karşılık verebilmemiz tekrar skorda öne geçmemizi sağladı.
“Real Omic’i yakalayınca…”
Son çeyreğe koç Perasovic’in Omic ile başlamasının dezavantajını fazlasıyla yaşadık. Hem ikili oyunlarda ters eşleşmeleri onun üzerinden rahat oynadı Real hem de ona indirdiğimiz toplarda faul çizgisinden düşük yüzde ile oynamasını kullanıp daha çembere gidemeden faulle durdurdular, hücumdaki ritmimiz düştü. 3 çeyrek boyunca maça giremeyen Fernandez’in üst üste gönderdiği üçlükler ve yaptığı penetreler Real’e nefes aldırdı.
“17’lik Doncic maçın kaderini çizdi”
Koç Perasovic de Omic’e daha fazla dayanamadı ve Dunston oyuna girdi nihayet. Amerikalı uzun hemen varlığını hissettirdi Real pota altında, onu ancak sert faullerle durdurabildiler. Honeycutt ve Paul’ün getirdiği enerji de savunmada toparlanmamızı sağladı. Koç Laso’dan da hemen karşı hamle geldi ve faul problemi bulunan Ayon’u oyuna alarak en azından işin hücum tarafında alçak postta Dunston’a karşı üstünlük kurdu. Son bölümde Heurtel’i sahada tutma kararı veren koç Perasovic maçın da kaderini çizmiş oldu. Genç Sloven Doncic Fransız guardı ezdi geçti ve birebirde üst üste bulduğu 5 sayı ile takımını öne geçirdi.
“Heurtel ile yaşamak ve ölmek”
Savunmada sınıfta kalan Heurtel hücumda ise en iyi yaptığı şeyi yaptı ve Dunston ile kurduğu ikili oyunda Amerikalı uzuna alda smaçla dedi ve bulduğumuz bu basket-faul ile tekrar dengeyi kurduk skorda. Fakat başımızın beleası 17’lik Doncic soğuk kanlı bir şekilde yine potaya giderek Ayon’u topla buluşturdu, boyalı alanı yine savunamadık maçın başından beri olduğu gibi. Bunun yanında maç boyu bir çok hücumda olduğu gibi son toplarda da facia şut tercihleri yaptık. Brown’ın erken ve el üstü kullandığı şuttan sonra pas trafiğini kuramadık ve top %29 ile üçlük atan Honeycutt’ın elinde patladı. Bitime 8 saniye kala Carroll’a yaptığımız ikili sıkıştırma ile bir kez daha maçı kazanma ya da uzatma şansı elimize geçti ama Heurtel ile yaşayan ve ölen Efes onun son topta potaya pervasızca gidişi ve Ayon’dan yediği blokla maçı da teslim etmiş oldu.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz