EFES IŞIK VERDİ

Euroleague’de çift maç haftasının ilk bölümünde koç Ataman yönetimindeki ilk karşılaşmasında Khimki deplasmanında çok zorlanan ve farklı kaybeden temsilcimiz Anadolu Efes, CSKA Moskova’yı müthiş bir geri dönüşün ardından yenmeyi başaran Milutinov ve Printezis gibi iki önemli pota altı oyuncusundan yoksun Yunan ekibi Olympiakos’u ağırladı.

Savunmada çok iyi başladık, pas aralarını iyi kapattığımız gibi kısalara baskıyı da etkili yapmamız değerliydi. Topu sürekli boyalı alana indirmek isteyen Olympiakos’a izin vermedik. Motum-Stimac ikilisi her iki pota altında da enerjileri ile önemli bir katkı verdiler. Bogris’in ikili oyunlardaki savunma zaaflarını kullanarak Stimac’dan skor ürettik, madeni iyi işledik.

Ancak çeyreğin ikinci bölümü ile beraber Olympiakos Spanoulis’in adam eksiltmeleri sonrası Wiltjer’i dış atışlarda bulmaya başladı. Ayrıca geri koşma konusunda daha maçın başında sorun yaşadık, Dunston ve Brown’ın kenarda olmasının da etkisiyle hücum ribaundlarında etkili olamadık. Savunma ribaundlarını net alan Olympiakos geçiş hücumları ile kolay sayılar bularak maça ortak oldu ve öne geçti.

Çeyreğin don bölümü ile beraber Spanoulis liderliğindeki ikili oyunlara bir türlü çare bulamadık. Saha içi yerleşimi çok iyi yapan Kırmızılar Roberts’ı da bitirici olarak devreye soktu ve çok rahat skor üretmeye başladılar. İyi başladığımız savunmada direncimizi çok çabuk kaybettik maalesef. Dragic-McCollum ikilisinin penetreleri ve Dunston’ı hareketli olarak kullanmaya başlamamız sayesinde biraz olsun kıpırdandık ama Olympiakos’un kontrollü oyunu bizi hücumda çok sınırlandırdı, ilk çeyrek sonunda 9 sayıda kaldık sadece.

İkinci çeyrekte de Olympiakos çok rahat top çevirip istediği boş şutları bulmaya devam etti. Buna karşın biz de Brown-Dunston ikilisinin hücumdaki etkinliği ile kendimize geldik ki Simon da potaya gitmeye başladı. Ancak kenardan gelen Thompson çok canımızı yaktı, ona hazırlanmış oyunları yüzdeli atışlarla skora dönüştürdü Amerikalı forvet.

Özellikle kısalar konusunda ciddi bir enerji düşüklüğümüz olduğunu farkeden koç Ataman’dan doğru hamle geldi ve Adams’ı parkeye sürdü. Onun çembere gidişleri ile açık alanda iyi bir reaksiyon verdik hücumda. Savunmada da çemberi iyi koruyan temsilcimize karşı boş dış atışlar bulsalar da kaçıran Olympiakos biraz olsun yavaşlamış oldu ve biz de bu sayede maça ortak olduk.

Spanoulis’in oyuna girmesiyle savunmada her topta adam değişerek yaptığımız baskıya da çözüm buldu Olympiakos. Onun liderliğinde ters eşleşmeleri bulup işleyen ve McLean’i çember altında efektif kullanan ve Papapetrou’ya birebirler için alan yaratan Kırmızılar, tekrar maçın kontrolünü ele geçirdi. Hücumda ise Ledo’nun bulduğu şutlardan boş dönmesi ve 3 sayı çizgisi gerisinden çember dövmemiz verimimizi aşağı çekti.

İlk yarı tamamen Olympiakos’un istediği gibi geçti. Tempoyu aşağı çekip sadece net pozisyonlarda koşarak skora gittiler. Yarı saha hücumlarında çok zorlanan temsilcimiz maalesef birebirde elinde bir çok adam eksiltecek silah olmasına rağmen bunları kullanamadı. Ayrıca yay gerisinden bulduğumuz fırsatları da çok kötü değerlendirdik, kendi sahamızda olmamıza rağmen çember dövdük ve haliyle devre arasında soyunma odasına sadece 25 sayıyla gitmek zorunda kaldık.

İkinci yarının ilk bölümünde yine Olympiakos’tan üst üste top kayıpları geldi ama bunları maalesef iyi değerlendiremedik, hızlı hücumları cömertçe harcadık. Brown, McCollum üst üste boş turnikeler kaçırma yarışına girdik adeta. Olympiakos top kaybettikçe biz de kaçırmaya devam ettik. Savunmada sergilediğimiz enerji ve mücadelenin ödülü alamadık.

3.çeyreğin ikinci bölümü ile beraber nihayet açık alanda yakaladığımız fırsatları değerlendirmeye başladık. Simon liderliğinde yarı sahayı çabuk geçen temsilcimiz McCollum ve Dunston’dan gelen üst üste sayılarla maça tekrar ortak olmayı başardı. Dunston’ın savunmada ortaya koyduğu enerji ve çemberi çok iyi savunmamız ile beraber Olympiakos’u durdurduk. Simon’un da hücumda sorumluluk alarak devreye girmesi ile beraber Anadolu Efes farkı bir sayıya kadar indirdi. Kenardan gelen Ledo boş üçlükleri sokabilse, öne geçip istediğimiz havayı yakalamamız içten bile değildi.

Çeyreğin son bölümü ile beraber topu içeri indirmek yerine ya da potaya gitmek yerine az pas çok dribbling sonrası zorlama üçlüklere gitmemiz ile ibre tekrar Olympiakos’a döndü. Potadan uzaklaşmamızın etkisiyle savunma ribaundlarını rahat alan ve tempoyu kontrol eden Kırmızılar savunmada da fazla yorulmadan tekrar farkı açmaya başladı, son çeyreğe 6 sayı farkla geride girdik.

Son çeyreğe diğer çeyrekler gibi iyi başladık, onları üst üste top kayıplarına zorladık Spanoulis’in de kenarda olmasının etkisiyle. İşin hücum tarafında da cezaları Simon ile kestik, Hırvat oyuncudan bulduğumuz üst üste 5 sayı ile maça tekrar ortak olduk. Ancak sonrasında McCollum’ın yine zorlama birebirlere gitmesi ritmimizi düşürdü. Pas üzerinden ürettiğimiz ve Bogris üzerinden oynadığımız ikili oyunları yine unuttuk.

İkinci bölümle beraber McCollum’un zorlama değil, set üzerinden kullandığı akıllı birebirlerle çizgiye gitmesi ile istediğimiz skorları bulduk. Diğer taraftan savunmada yine vidaları sıktık ve çaldığımız toplarla koşmaya başladık. Brown’ın oyuna girmesiyle yarı sahada da daha iyi yerleşen temsilcimiz, yüksek posttan da pas trafiği kurarak üretimimizi arttırdık ve öne geçmeyi başardık.

Koç Ataman son bölümde Dunston-Stimac değişikliği ile Sırp uzunu sırtı dönük kullandırdı takımına. Ancak işin savunma tarafında ve savunma ribaundlarında zorlandık maalesef. Kısaların yaptığı baskının karşısında çemberi iyi koruyamadık Dunston kenardayken. İkili oyunlarda sürekli Stimac’ın adamından onun üzerine oynadılar. Diğer taraftan hücumda McCollum’ın aceleciliği canımızı yakarken Stimac’da fazla ısrar etmemiz de ikili sıkıştırmalar getirerek çözüm bulmalarını kolaylaştırdı.

Çeyreğin son bölümünde her ne kadar savunmada çok gayretli olsak da önce sağ dipten el üstünden Papapetrou’nun üçlüğü sonra da tepe ikili oyunu sonrası Spanoulis’in artık klasikleşen sağa vurup adımını çekerek attığı isabetli üçlükle Olympiakos bitime 1 dakika kala 3 sayı öne geçti, Sakallı hançeri sapladı yine maalesef. Ardından McCollum ile Spanoulis’in savunmadaki zaafını kullanıp çizgiden 2/2 yaptık. Sonrasında dönüşte Dragic nefis de bir savunma yaptı Spanoulis’e ama maalesef hücum ribaundunu verdik McLean’e ve faul yaptık. O da çizgiden 2/2 yapınca fark 3 sayıya çıktı bitime 25 saniye kala. Sonrasında McCollum ile aslında aradığımız üçlüğü de bulduk ama maalesef isabet çıkmadı, ardından faul yapmakta da geç kalınca sonuna kadar getirdiğimiz maçı kaybetmekten kurtulamadık.

Anadolu Efes’in halen ilerlemesi gereken çok yol var ama en azından bu maçta da gördük ki savunmada daha gayretliler ve hücumda da daha verimliler, daha düzenli oynuyorlar. Koç Ataman’ın takıma elinin değdiği net. Brown’ın tamamen sağlığına kavuşması ve rotasyonun daha da netleşmesi ile beraber daha etkili bir Anadolu Efes izleyeceğimiz kesin. Ama sezonun kalanında bu performans yeterli olur mu, temsilcimiz play-off’u zorlar mı bunun olması pek kolay değil…