https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EFES İÇİN PLAY OFF ÇOK UZAKLARDA

Okunması Gerekenler

Koç Ataman yönetiminde yeni bir sayfa açan Anadolu Efes geçen hafta evinde Bamberg’i yenerek özellikle savunmadaki performansı ile biraz olsun ışık vermişti. Ancak play-off için her geçen gün şansları azalıyor ve bir ivme yakalamak için deplasmanda maç kazanmaları gerekiyor. Bu yolda şuanda ligin en zor deplasmanlarından birinde, OAKA’da Panathinaikos’un konuğu oldular. Üstelik McCollum sakatlığı nedeniyle forma giyemedi. Temsilcimiz Doğuş’un sakatlığı ve yeni transfer Douglas’ın da lisansının yetişmemiş olması nedeniyle bu maça tek guardla, Adams ile çıkmak zorunda kaldı.

 

“Hücumda Organize Olamadık”

İlk bölümde özellikle hücumda organize olmakta çok zorlandık, Simon ile Dragic pas trafiğine destek olsalar da yeterli olmadı. İşin savunma tarafında ise her topu değişerek başladık ama maalesef pota altında ikili oyunlar sonrası problem yaşadık, Singleton ile Gist’i iyi kullandılar. Diğer taraftan Brown’ın birebirdeki zaaflarını da iyi kullanmaya başladı Panathinaikos.

 

“Antetokounmpo ve Hücum Ribaundları”

Antetoukoumpo’nun hücum ribaundlarına agresif hamlelerine Dragic ve Simon atletizm konusunda geri kaldılar ki bu da boyalı alanda işimiz bir kademe daha zorlaştırdı. Diğer taraftan Calathes hücumda ters eşleşmeleri işlediği gibi Adams’a karşı fizik üstünlüğünü kullanıp alçak posta inerek oradan oyun kurmaya başladı. Bu sayede potaya daha da yaklaştılar ve topsuz forvet katlarını çok iyi kullandılar. Savunmada belki çözüm bulamadık ama hücumda Adams’ın ekstra şutları ile ayakta kaldık diyebiliriz, farkın açılmasına engel olduk en azından.

 

“Düşük Tempoda Bu Kadar Top Kaybı”

Çeyreğin son bölümünde artan top kayıplarımız ve Panathinaikos’un hücum ribaundlarını tamamen domine etmesi ile beraber fark açılmaya başladı. Düşük tempoda başlayan bu maçta bile basit hatalar ile basit top kayıpları geldi ki bunların sonucu da maalesef hızlı hücumlarla potamıza sayı olarak geldi. Gist ve Antetokounmpo çok canımızı yaktılar ilk çeyrekte.

 

“Ağır Uzunlar ve İkili Oyunlar”

Koç Ataman ikinci çeyrekle beraber Stimac hamlesini yaparak boyalı alanı en azından hücumda daha efektif kullanarak avantaj yakalamak istedi ama koç Pascual’dan da hemen karşı hamle geldi Vougioukas ile. Bu eşleşmede maalesef üstünlüğü kuramadığımız gibi Stimac’ın ikili oyun savunmasındaki zaaflarını da iyi kullandı Panathinaikos özellikle Pappas ile. Neyse ki biz de karşılığını aynen geç olmadan verdik, Vougioukas’ın ağır ayaklarına Dragic ve Adams ile sürekli penetre ederek üretmeye başladık, skora tutunduk.

 

“Savunmada Çabuk Pes Ettik”

Çeyreğin ikinci bölümü ile beraber takımlar savunmada vidaları sıktılar. Dunston-Motum ve Singleton-Gist ikililerinin oyuna girmesiyle çember savunmaları sertleşti, uzunların ikili oyun zaaflarını kolayca kullanamadı takımlar. Bu noktada Motum’un topsuz katları ve yüzü dönük oyunları ile en azından farkı tek hanelerde tutmayı başardık. Ama Dragic ile Simon’ın topla üretim konusunda vasat kalmaları hücumda işlerimizi çok zorlaştırdı. Zaten boyalı alanda çabuk yeniliyorduk, diğer taraftan Simon da savunmada aksadı, topsuz katları takip edemedi Hırvat oyuncu. Forvet savunmamız da çöktü. Yani savunmadaki direncimiz 2-3 dakika sonra kırıldı ve 47 sayıyı ilk yarıdan buldu Yeşiller.

 

“Üçlüklere Çare Bulamadık”

 

3.çeyrekle beraber karşılıklı üçlük yağmuru başladı. Özellikle Panathinaikos iyi savunma yaptığımız ve ödülünü alacağımız dakikalarda el üstünden ekstra üçlükler soktu, başta Calathes olmak üzere. Bu nedenle de bir türlü farkı kapatamadık. Halbuki Simon ile Adams alev almıştı, elleri çok sıcaktı. Anadolu Efes cephesinde pozitif olan taraf Dunston’ın hücum ribaundlarında daha etkili olmasıydı, yine bizi toparlayan yine savaşçı kimliğimizi ortaya çıkarmaya çalışan isimdi ki savunmada da tek ayakta kalandı diyebiliriz.

 

“Hücumda Biraz Kıpırdandık Ama O Üçlükler”

 

Çeyreğin ikinci bölümü ile beraber Brown da nihayet pota altında kendini göstermeye ve skor üretimine katkı vermeye başladı. Ama yetmedi çünkü 3 sayı savunmasına bir türlü çare bulamadık. Her hücumda topu çok iyi çeviren ve doğru atışı bulan Panathinaikos savunmamızı önce uyutup sonra da üçlük isabeti bularak farkı giderek açtı. Pappas, Lojeski, Singleton herkes potamıza birer ikişer üçlükleri gönderdi.

 

“Benchden de Katkı Alamadık”

 

Son çeyrekle beraber koç Ataman enerji getirmesi adına Muaymin Mustafa ve Birkan’ı da denedi ama yine de savunmada istediğimiz ateşi yakamadık. Stimac ile Motum biraz pota altına hareket getirseler de Panathinaikos kısalarının verimli hücumlarına hiç çözüm bulamadık. Özellikle Lekavicius yarı sahayı çabuk geçerek zaten geri koşmada problem yaşayan Anadolu Efes’e sürekli ceza kesmeye başladı, geçiş hücumları ile rahat sayılar buldular.

 

“Koç Ataman Denemeler Yaptı”

 

Çeyreğin ikinci bölümü ile beraber basit top kayıplarımız devam etti. Koç Ataman yine de farklı şeyler deneyerek takımını ayağa kaldırmaya çalıştı. Motum’u 3 numaraya koyup ters eşleşmeler denedi, ribaundlarda biraz daha üstünlük kurduk diyebiliriz. Koç Pascual da Lekavicius’un fazla tempo yapması ve bunun Anadolu Efes’in işine yaradığını hissetmesi ile onu kenara aldı. Pappas ve Calathes ile kontrolü tekrar sağladı Panathinaikos. Yarı sahada rahat rahat hücum eden ve yine pas trafiği sonrası üçlük isabetlerine devam eden Yeşiller farkı korudu ve maçı da 90-79 kazandı.

 

“Yol Çok Uzun Bu Sezon Sonu Gelmez”

 

Anadolu Efes bir kez daha savunmada sınıfta kaldı, bir kez daha istikrarı sağlayamadı. Nerede Bamberg maçındaki savunma direnci nerede bu maç. Tabii ki ekstra yenen üçlükler can sıktı, savunmayı düşürdü ama zaten Panathinaikos’un yüksek yüzdeli üçlüklerle sezon boyu oynadığını tüm oyuncularımız biliyordu. Buna rağmen gerekli önlemleri alamadık ve özellikle ikili oyunlarda, adam değişimlerinde çok gömüldük içeriye. Anadolu Efes’in alması gereken uzun bir yol var ve yeni transferlerle birlikte bu yol kolay da olmayacak adaptasyon açısından. Özetle bu sezon play-off hedefi artık çok ama çok zor.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail: fersu77@yahoo.com

Twitter: @fersudeniz

 

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular