Paşalar gibi oturup keyif yaparken evde bir haber çarptı gözüme birden içim sıkıldı.Haberde Uefa’nın Finansal Fair Play konusundaki hassaslığına istinaden, aralarında Beşiktaş’ın da bulunduğu 7 takım hakkında mali inceleme başlattığını yazıyordu.
Bu haberi okuyan her Beşiktaş sevdalısının aklına eminim ki ilk şu soru gelmiştir..’’Avrupa liginden men edilir miyiz? ‘’
Çok geçmeden Beşiktaş’ın resmi internet sitesinden, bu hususun halihazırda devam eden Uefa Avrupa Liginde takımımızın yarışmasına bir engel teşkil etmeyeceği yönünde bir açıklama yapıldı..
Bu açıklama yüreğimize biraz su serpti.. Lakin geçmişe dönük öfkemiz bir türlü dinmiyor..Bir başkan düşünün ki bu güzide kulübe onlarca futbolcu transfer eder.. Futbolcu dediklerimizin bonservisi ödenmez futbolcu diyemediklerimize ise inanılmaz rakamlar ödenir..Bunla da kalmaz sanki bunlar Beşiktaş’ın suçuymuş gibi üstüne krediler çekilir..Bu kredilerde ödenmediği gibi bu kulübün gelirlerine el konulur..Kulüp nefes alamaz hale gelir… Sonrasında ise Kulübü kendisine borçlandırarak iyice bağımlı hale getirir.. Artık Beşiktaş ona muhtaçtır!
Ardından 3 temmuz süreci başlar.. Almanya ve İngiltere gayet olağan karşılanan bi transfer görüşmesinin örneği Beşiktaş kulübünde gerçekleşir.. Başkan burada da bundan haberinin olmadığı söyleyip o zamanki futbol şubesi sorumlusunu yalnız bırakır..Bunun akabinde ihale gene Beşiktaş’a kalır..Uefa’dan men edilir…Aksiyon devam eder. ”Ben sıkıldım gidip TFF başkanı olucam”..
Gitmeden de Divan Kurulunun karşısına çıkar onlarca medya önünde Beşiktaş’ın bana olan borcunu hibe ediyorum der.. At gözlüğü takanlar bi alkışlar bi alkışlar büyük adam vesselam…Ama rolünü layıkıyla oynar hibe edilen meblağlar senetle çıkar kulübün kasasından..İşte bu drama 8 sene sürüp bitse de kalan miras bir türlü bitmemektedir..
Herşeye rağmen 111 yıllık tarihi ile armasında Türk bayrağını taşıyan tek kulüp olan Beşiktaşımıza sevgimizi burda tekrar yineleyelim…
Çünkü siyah beyaz başlamıştı herşey..Fotoğraflar siyah beyazdı..Yazlık sinemalar siyah beyazdı..Gözümüzün kara, alnımızın ak olması öğretildi hep.. Kara gecelerde beyaz sayfalara döktük içimizi.. Kara sevdalarımız oldu beyaz umutlarla beslediğimiz..Ve gün gelecek, karatoprağa beyaz kefenlerle gireceğiz hepimiz…
Umuyoruz ki, inşaatı süren yeni mabedimizin tamamlanıp mevcut gelirimizin artmasıyla bu can sıkan haberlerin hepsini üstünü çizeceğiz..