Beşiktaş sezonun 22. haftası itibariyle ilk kez üst üste üçüncü galibiyete ulaşması, bunu üst sıralardaki yerini haftalardır koruyan Malatyaspor gibi zorlu bir rakibin evinde yapması ve cuma günü kazanıp rakiplerine karşı haftaya avantaj sağlayarak başlaması gibi yönleriyle çok değerli bir galibiyet elde etti.
Geçen hafta iyi futbolla kazanan kadronun bozulmaması gerekiyordu, öyle de olacaktı ki maç saatinde sakatlanan Adriano yerine Caner formayı aldı. Bunun dışında tam olarak hazır olmadığını kendi de itiraf eden Kagawa ve yokluğunda takımın iyi futbol oynamaya başladığı Quaresma yedek kulübesindeydi. Siyah-Beyazlılar ilk dakikalarda hızlı başlayıp rakip defansın hatalarıyla iki net gol fırsatı buldu ama Lens ve Ljajic’in son paslarda telaşlı davranması bunların kaçmasına neden oldu. Bunun dışında karşılaşmanın ilk yarım saati tıpkı iki hafta önceki Antalyaspor deplasmanı gibi iki takımın da etkili olamadığı, boşa geçen bir süreydi diyebiliriz. Sonrasında ise Beşiktaş yine üstünlüğü ele alıp rakip yarı sahaya yerleşmeye başladı. Bu dakikalarda Malatyaspor’lu Adem Büyük son derece acemice ve gereksiz bir taban hareketiyle haklı bir şekilde oyundan atılarak Beşiktaş’ı biraz daha rahatlatmış oldu. Ama ilk yarıda yakalanan fırsatlar değerlendirilemedi.
İkinci yarıya Beşiktaş fırtına gibi başladı, henüz ilk dakikada Caner’in uzun ve bilinçli düzgün pasıyla Burak tam istediği türden kaleciyle karşı karşıya bir fırsat buldu ama kötü bir vuruşla heba etti. Hemen ardından 2 dakikada 2 gol daha kaçırıldıktan sonra kazanılan kornerde çalışılmış bir organizasyon izledik. Caner her zamanki etkili ortalarından birinde ön direkte Gökhan Gönül’ü gördü. Gökhan’ın klasikleşen kafa vuruşlarının bazen gol olup, bazen arka direye al da at paslara dönüştüğüne yıllardır şahit oluyorduk zaten, bu pozisyonda da arka direkte doğru yerde olan Atiba golü bulan isim oldu. 36 yaşına yeni basan Beşiktaş’ın Kaptanı kader adamı olmaya halen devam ediyor! Ondan ne kadar çok yararlanırsa o kadar kârına Beşiktaş’ın.
Gol sonrası Beşiktaş 10 kişi kalan rakibine karşı geri çekilmese de yakaladığı bir çok gol fırsatını cömertçe harcayarak kendisini iyi tanıyan taraftarlarına korku sinyallerini vermeye başladı! Nihayetinde bu fırsatlardan belki de en net olanını Lens kaçırdı ve dönen topta ortada pozisyon bile yokken acemice bir gol yendi. Tam anlamıyla bir “atamayana atarlar” senaryosu gerçekleşmiş oldu. Bu golün öncesinde Cüneyt Çakır’ın Malatyaspor lehine taç yerine faul çaldığı kısmın tartışmalı olduğunun altını çizmek gerekiyor, bence VAR’a gidilse gole iptal gelebilirdi. Ancak bununla beraber böyle bir gol yenmemesi gerektiği de göz ardı edilmemeli, Mirin’in bu golde hatalı olduğunu belirtmek durumundayız.
Maçı koparmak üzereyken gelen beraberlik golünün rakibi kenetlemesi ve defansta duvar örmelerinin galibiyeti zora sokacağını düşündük o anlarda. Ama Beşiktaş baskısını sürdürdü, Caner en iyi yaptığı işi yaptı, yüzde yüzlük gol pası verircesine bir orta yaparak ön direktte biten Ljajic’e golü attırdı. Bu golün sevincinde Ljajic’in golün hırsıyla bir an için ceza sınırında olduğunu unutup korner bayrağını tekmelemesi sayesinde gol sevincini 10 saniye dahi yaşayamadı Beşiktaşlılar! Bu takımın taraftarı olmak böyle bir şey, 30 senedir alışığız! Ljajic’in sorumsuz ve kötü niyetli bir oyuncu olmadığından herkes emin, ama böyle bir unutkanlık yapması hayret vericiydi. Yine de canı sağolsun diyorum, tek üzüntümüz haftalardır artan performansı tavan yapmaya yaklaşmışken derbide oynayamayacak olması. Ki kendisi de golün sevincini doğru düzgün yaşayamadı bu yüzden.
Bu golün sonrasında Beşiktaş yine müsait fırsatlar bulmasına karşın son paslarda ve son vuruşlarda hiç gününde olmadığını kanıtlarcasına beceriksiz davranmaya devam etti. Bu sebeple çok erken kopartılabilecek bir maç son saniyelere kadar heyecan dorukta izlenmiş oldu. Umarız bu maçtaki beceriksizlik ve kısmetsizliğin acısı Fenerbahçe’ye karşı çıkartılabilir.
Medyanın her şeyi bir kenara bırakarak bir an önce Beşiktaş’ı hocasından koparabilmek için her gün can havliyle yayınlar yaptığı bir ortamda yarışa tutunabilmek hiç kolay değil. Beşiktaş yönetiminin de utanç verici bir yönetim örneği sergileyerek tam bir umursamazlık içerisinde kulübü tamamen sahipsiz bıraktığı bu günlerde, camianın uyanık olması ve en azından sezon sonuna kadar takımına tribünde, sosyal medyada vs. her alanda sahip çıkması gerekiyor. Bu takımın ilk 2’ye girmesi ezeli rakiplerine ve arkalarındaki medya/mhk/federasyon desteğine karşı atılabilecek en büyük tokat olacaktır, bu fırsat kaçırılmamalıdır.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu