Abi, bakarız, hallederiz, Çarşamba teslim olur, olmadı Perşembe, yok o da olmadı en kötü Salı günü elinde abi. Ölmez de sağ kalırsak bir hafta 10 güne hallediyoruz o işi gibi lastikli cümlelerin sürekli sarf edildiği Türk Iş Dünya’sının içinde türlü türlü patron var elbet. Biz en çok Türk sinemasında Hulusi Kentmen’in canlandırdığı patron tipini seviyoruz, Onu benimsemişiz bilinç altımızda. Hani fakir dostu, ton ton, pos bıyıklı, sert görünümlü ama yufka yürekli fabrikatör. Hani şımarık kızı “Babişkoo”diyor ya. Bu modelin adı “babacan tipi” patron modeli literatürde.
Türk iş dünyasında nasıl babacan patron modeli diye bir şey var, Türk spor dünyasında da babacan modeli antrenör diye bir şey varmış onu da öğrenmiş olduk. Gazeteci Emre Bol Fenerbahçe’nin Pereira ile çıktığı ilk idmanından notlar veriyor; Pereira ile futbolcuların antrenman sahasında ilk kez tanışması, beraberce yapılan ilk idman ve idman sonrası futbolcularla yapılan hoca hakkında ufak çaplı dedikodu. Emre Bol’un ilk gözlemi, futbolcuların Pereira’nın babacan bir antrenör olmadığından ve antrenman temposundan şikayet ettikleri yönünde. Hulusi Kentmen tipi bir hoca bekliyorlardı herhalde. Bizim “Muhtar Emmi” Terraneo bu tipe uyuyor sanki, neyse.
Abi şimdi memleketteki kritere bakar mısın ? Babacan Antrenör ? Nedir ya bu ? Topa iki tepik vurup senede 3 milyon Euro para kazanan adamların iş ciddiyetinden ve profesyonelliğinden bahsediyoruz, teknik patronun babacan olup olmaması bir sorunmuş. Aloo, bu adamlar en büyük hayallerini gerçekleştirmek için futbolcu olmuşlar. Hobileri meslekleri olmuş. Şansa bakar mısın ? Kaç kişiye nasip olur ?Hem de ne hobi ? Çoğu bu tutku yüzünden okuyamamış, ayakkabıyı parçalıyor diye, karnede kırık not getiriyor diye Peder Bey’den dayak yemiş, emelini de gerçekleştirmiş, Türkiye’nin en ünlü kulübüne transfer olmuş, şöhret olmuş. Bu adamların işi bu, haftanın 4-5 günü antrenman yapacak, antrenmanda yüksek tempoda bir müddet spor yapacak, sonra da aralarında top oynayacaklar bu kadar basit.
Hayatta yapmaktan en zevk aldıkları şeyi yapıyorlar bir yerde. Üşenmedim hesapladım bir antrenman karşılığında aldıkları yevmiye de 8-10.000 Euro falan ha, paraya bak ? Şimdi tabii alıştılar Aykut Abi’ye İsmail Abi’ye. “Haydi kızlar tempo” diyecek, “yaa hocam pestilimizi çıkardın bizi, hocam 10 dakika müsaade yaa” dediler mi, tamam tamam diyecek bir hoca istiyorlar. Ersun Yanal kafaya alabilecekleri bir hoca tipi değildi. Enseye tokat falan olmaz yani. “Babacan” değildi onların deyimiyle. Ersun Hoca için antrenman çok önemliydi ve dürdüler defterini gitti. Ersun Yanal da sinirlenirdi, çok kızarsa kendi terk edip giderdi antrenmanı diye anlatırlar ama bu adam böyle bir model değil. Daha ilk idmandan başlamış pestil çıkarmaya. Antrenman sonunda da yeterli görmediklerini çekmiş kenara konuşmuş. “Ben başkalarına falan benzemem, abi ayağı g*t ayağı, bana sökmez” bunlar gibi bir şeyler anlatmıştır muhtemelen.
Emre Bol’un ikinci söylediği de enteresan yine; futbolcular Pereira için “işkolik” demişler Haydaa, ne ara hocanın işkolik olduğu yargısına varılmış ki ? Her akşam eve iş götürüyor, izin günlerinde gelip ofiste çalışıyor da onu mu gördünüz ? Tabii ki görmediler. Dünya’da “iş disiplini” derler bunun adına, bizim bünyeye biraz fazla olduğu için bizimkiler işkolik diyor. Çalışkan öğrenciye inek damgasını vurduğumuz gibi. Hoca muhtemelen antrenman sahasına herkesten önce gelmiştir. Maçtan sonra da bir takım notlar almıştır. Antrenman bitti ne işi var hala 3 kuruşa talim eden adamın, evi yeri yok mu herifin diye düşünmeye sevk etti herhalde bizimkileri. Hem babacan değil, hem işkolik. Cık, bu hoca yaramaz !! Yok abi, çok çok iyi. Müstehak bunlara, sürünsünler. Ersun Yanal’ı mumla arasınlar. Yiyorsa Pereira’nın defterini dürsünler.
Öyle Aziz Başkan’a falan şikayetlenme yok ! Muhtar Emmi Terraneo var, önce ona gideceksin ! Ben Gökhan’ın yerinde olsam bu sene çok çalışırdım. Tam buldu papazı. Antrenman manyağı bir hoca var hem de Şener gibi kaliteli bir yedeği var artık. Volkan da çok çalışsın. Mutlaka iyi bir kaleci gelecek. Volkan’a yedek olsun diye 5-6 Milyon Euro verip kaleci almazlar, Volkan’a güvenmedikleri için verirler o kadar parayı. Moussa’nın da bu takımda kalmak gibi bir niyeti varsa bu seneki kalan orucu kazaya bıraksın, o da antrenman sevmiyor, o da yan bastı yani. Sunderland’e gidecekse ayrı.
Yani dostlar Fenerbahçe antrenman sahasında profesyonellik hakim. İşinin ehli diyebileceğimiz profesyonel bir ekip sahada. Bahsedilen yıldızlar da gelirse ve çok bahtsız bir kura çekmezsek şampiyonlar ligine de gideceğimize inanıyorum.
Ama ben yine de Türk Tipi Patrona takıldım. Yok, Hulusi Kentmen tipi değil, Şener Şen tipi. Sekreterini sevgilisi yapan “Kart zampara”patron modeli: – Yaz kızım, 200 torba çimento, 20 kamyon çakıl, 15 tane kapı. – Şakiirr ? – Aaa, hoşgeldin karıcım. 30 kamyon ince kum. – Alçak, namussuz, rezil herif! – N’oldu, ne bağırıyorsun? – Pis zampara! ulan sen bana nasıl yaparsın bunu? – Rica ediyorum gene başlama, çalışıyorum yahu görmüyor musun? – Ne başlıycam, tükür ulan babanın suratına!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907
